MİLLİYET olarak üç yıldır bir yarışmaya ev sahipliği yapıyoruz. Partnerimiz de Amerikan Büyükelçiliği Basın ve Kültür Merkezi. Yarışma üniversite öğrencileri arasında gerçekleşiyor ve konular da güncel ve evrensel sorunlardan seçiliyor.
Önceki yıl "çevre sorunlarını", geçen yıl "demokrasi kültürü ve hoşgörü"yü, bu yıl da İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin 50. yılı vesilesiyle "insan hakları" konusunu ele aldık. Amacımız hem dünyanın üzerinde hassas olduğu konulara öğrencilerin dikkatini çekmek, hem de gençlerin bu konulara duyarlılığını artırmaktı. Ama üç yıldır gördük ki, o, pek bir yerlere koyamadığımız, TV ekranlarından sürekli olarak polisten dayak yerken gördüğümüz üniversite gençliğinin farklı yönleri de var.
Evrensel değerlere sahip çıkan gençlerin sayısı ve duyarlılıkları giderek artıyor. Bu ülkemiz açısından memnuniyet verici. Bir de yaratılan kötü imajdan kurtulup kendilerini daha iyi anlatabilseler çok daha memnun olacaklar.
Daha önce olduğu gibi dün de birbirinden değerli üç gence ödüller verildi. Gelecekleri için başarılar dilendi. Eminim ki, 10 yıl, 20 yıl sonra, onları sadece ülkemizin değil, dünyanın parlak bireyleri olarak gurur duyacağımız bir yerlerde yine göreceğiz.
Yarışmada birinciliği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Gizem Birdane aldı. Yazısında, birbirini yiyen insanlara, birbirlerinin hakkını gesbetmeye çalışan ülkelere, doğanın dengesini hatırlatıyor. Ormanlardaki on binlerce ağacın birbirlerinin köklerini, dallarını yok etmeden nasıl da bir uyum içerisinde büyüdüklerini vurguluyor. Kötülükleri önlemeye yönelik getirilen her kuralın yaşam odamızı biraz daha daralttığını, yok olmaya yüz tutan saygının, sevginin yüreğimizde yeniden yeşermesini istiyor.
Ankara Ziraat'tan 2. Emrah Küçükyağcı'nın yazısının başlığı ise "Bir Doğa Masalı". O da doğadaki dengeyi, güzelliği insan yaşamına örnek gösteriyor. Dokuz Eylül Üniversitesi'den 3. Özlem Özkıvrak da "Demokrasi Ülkesine Varınca" başlığı ile kaleme aldığı yazısında demokrasiye giden yolun çok uzun ve meşakkatli olduğuna dikkat çekiyor.
Törene gazetimiz yazarları, rektörler ABD Büyükelçisi Mark Parris ve Aydın Doğan da katıldı. Aydın Bey, "Arzumuz ve idealimiz, İnsan Hakları Beyannamesi'nde bahsedilen tüm özgürlüklerin Türkiye'de tartışmasız ve eksiksiz uygulanmasıdır" dedi. Batılı ülkelere de insan hakları konusunda çifte standart uyguladıkları için sitemde bulundu. Parris'in konuşmasında ise ilgi odağı Atatürk'tü. Hayranlığını, "son derece isabetli ve olağanüstü sezgileri"nden alıntılarla dile getirdi.
Demokrasi ve insan hakları konusunda Amerikalıların çok büyük mücadeleler verdiğini, devrim gerçekleştirdiklerini ve bunu da bütün dünya ile bir dayatma şeklinde değil, büyük samimiyetle paylaşmak istediklerini söyledi...
Emeklerin bir ödülle değerlendirilmesi çok güzel. Gençlerin gözlerindeki coşku, gelecek için bizleri bir kez daha umutlandırdı.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
