Bu kadarı da olmaz!

Abbas GÜÇLÜ

ÖNÜMDE bir yasa teklifi var. Altında ANAP Grup Başkanvekilleri Metin Öney, Uğur Aksöz, DYP Grup Başkanvekili Saffet Arıkan Bedük, RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ve DTP Grup Başkan Vekili Metin Işık'ın imzaları var.
Ayrıca şu milletvekilleri de bu teklife imza koymuş:
Cengiz Altınkaya (Aydın), Fikret Ünlü (Karaman), Abbas İnceyan (Bolu), M. Ali Bilici (Adana), İlhan Aküzüm (Ankara), Miraç Aydoğan (Malatya), Süleyman Hatinoğlu (Artvin), Nizamettin Sevgili (Siirt), Yahya Şimşek (Bursa), İsmail Yılmaz (İzmir), İ. Önder Kırlı (Balıkesir), Mehmet Korkmaz (Kütahya), Yüksel Aksu (Bursa).
Partilerin genel başkanlardan sonraki en etkili isimleri olan grup başkanvekillerini ve yukarıda imzaları bulunan milletvekillerini alenen ve resmen kınıyorum. Bu kişileri eğitim adına kara listeye alıp, yükseköğretim kurumları adına teessüflerimi bildiriyorum.
Söz konusu yasa teklifi, yıllardır korsan üniversite olarak bildiğimiz, kurs öğrencilerine, hiç sınavlara girmeden üniversite kapısını aralıyordu. Hem de ikinci, üçüncü sınıf öğrencisi olarak.
Allah'tan TBMM Milli Eğitim ve Gençlik Komisyonu, yukarıda imzaları bulunan anlı şanlı milletvekillerinin düştüğü hataya düşmedi ve yasa teklifini redetti.
Böyle bir yasa teklifi komisyonlarda olmasaydı genel kurulda, genel kurulda da olmasa kamu vidanında eninde sonunda reddedilecekti. Çünkü çok büyük bir haksızlık getiriyordu.
Bu konuda beni asıl üzen, böyle bir teklifin onca milletvekili tarafından imzalanarak TBMM Başkanlığı'na sunulmasıdır. Böyle bir teklifi kanunlaştırmak isteyenler, yarın nelerin altına imza atmazlar ki!..
Şimdi bu yazıdan sonra sayıları birkaç yüzü aşmayan öğrenci ve velilerden, önceden de olduğu gibi fazlasıyla tepki gelecek. Gelsin. Mağdur da olsalar haksızlar. Türkiye'de üniversiteye girmenin koşulları belli. Onun dışında, parayla ya da başka ilişkilerle sağlanacak avantajlar, gençleri yıpratmaktan öte bir işe yaramaz. Özel üniversiteler ise 20, 30 kişiyle yasal statü kazandıklarını sakın unutmasınlar! Yoksa varlıkları da tartışmalı hale gelir...

8 yıllık kesintisiz eğitimden sonra öğretmen açığı daha da arttı. Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı, altı ay önce yasa çıkarken emekli öğretmenlerden yardım istedi. "Evinizde oturacağınıza gelin derslere girin, çocuklarımızı aydınlatmaya devam edin" dediler. Binlerce öğretmen de içlerindeki eğitim aşkıyla gidip dilekçe verdi. Sonuç: Aradan aylar geçmesine rağmen, öğrenciler öğretmen, öğretmenler de tayin bekliyor.
Bu arada Başbakan ve hükümet ortaklarına verdikleri yüzde 18'lik zam sözünü bir kez daha hatırlatmak istiyoruz...



Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr