Turizmciler nihayet sevinmişe benziyor.
Tatil yöreleri tıklım tıklım.
Muhtemelen okullar açılıncaya kadar bu böyle devam eder.
Peki sezonu zararsız, ziyansız kapatabilirler mi?
Evet demek çok zor!
Peki, tatilciler hallerinden memnun mu?
Onlara sorarsanız, kriz turizmcileri hiç akıllandırmamış!
Çünkü fiyatlarda değişen hiçbir şey yok!
Keşke, yabancı turistlere gösterilen önemin ve sağlanan avantajların bir bölümü yerli turistlere de sağlansa!..
Bu arada bir haftalık tatil için, kredi çekip bir yıl boyunca ödeyenleri de anlamak zor!
Umarız, tatilleri onca fedakârlığa değer...
Kontenjanlar nasıl dolacak!
Liselere kayıt curcunalı, önceki yılları aratmayacak şekilde, aynen devam ediyor.
Robert Lisesi bile, kontenjanını dolduramazken, diğer özel okullar nasıl dolduracak?
Bu kayıt sistemiyle kontenjanlar eylüle kadar hâlâ dolmazsa, bu hiç şaşırtıcı olmaz!
TEOG sisteminin baştan aşağı ucube bir sistem olduğunu bilmeyen yok!
Yıllardır velilere, öğrencilere ve okul yöneticilerine, eziyet çektirmenin ötesinde bir işe yaramadı! Ama Milli Eğitim Bakanlığı ısrarla ve inatla bu sistemi uygulamaya devam ediyor.
Güya özel okullarda kayıtlar olup bitecek, ondan sonra Anadolu liselerine geçilecekti.
Peki, bu mümkün mü?
Evet demek çok zor.
Örneğin Robert Lisesi’ni ele alalım.
100 bin lirayı bulan bir ücret politikası varken, Galatasaray, İstanbul Erkek Lisesi ya da Ankara veya İstanbul Fen Lisesi’nde şansını denemeden kim bu okulu düşünebilir?
Elbette parası olanlar ya da burs alanlar düşünebilir.
Peki ya diğerleri?..
Özel okulların şu anki puanları, bazı okullarda düşebilir, bazı okullarda daha da yükselebilir!
Onun için tüm velilerin çocukların geleceklerini şansa bırakmamak için yaz boyunca, kayıtları çok yakından takip etmelerinde yarar var!
Tüm velilere, okullar açılıncaya kadar Peygamber sabrı diliyoruz.
Çünkü bu yaz onlar için hiç de kolay geçmeyecek!..
Yastık deyip geçmeyin!
Yıllar önce bir kez daha yazmıştım. Tatil ya da iş seyahatlerinin keyfini kaçıran sürprizlerin en başında yastıklar geliyor.
Eğer alışkanlıklarınıza uygun bir yastık denk gelmediyse yandınız.
Gece boyunca uyku size haram olur.
Hele bir de yoğun bir gün geçirdiniz ve bu yastık işkencesi günlerce sürerse, eziyetin boyutları, artık işkenceye dönüşüyor...
Yastık işkencesinden daha eziyet verici ne var ki derken, uzun yolculuklarda koltuk işkencesiyle tanıştığınızda bir daha uzun seyahatlere tövbe etmenize ramak kalabiliyor.
Hele bir de üç kuruş daha ucuz olsun diye neredeyse soluduğunuz havadan da ekstra ücret alacak havayollarından birine denk geldiyseniz...
Özetin özeti: Tatilde de niye yazıyorsun diye çocuklar kızıyor. Bu konuda da Bayram gazetesini yok edenlere teşekkür etmek gerekir! Umarım yaptıklarıyla gurur duyuyorlardır!..