Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Genç Bakış’ta önceki gece domuz gribini tartıştık. Özellikle de aşı konusunu. “Aşı yaptıranlar neden yaptırıyor, yaptırmayanlar neden yaptırmıyor?” sorusuna cevap aradık. Konuya kafa yoran iki profesörü konuk ettik. Her ikisi de mutlaka aşı olunması gerektiği konusunda anlaştılar. Ama biri ille de olmam dedi. Gerekçeleri vardı. Öğrenciler de ona katıldı ve salonun neredeyse tamamına yakını aşı olmamaya karar verdi.
İşte programdan satır başları:
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta (Göğüs Hastalıkları Uzmanı)
- Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada kafa karışıklığı ve aşıya anlamlı bir tepki var. Dünya genelinde ilaç endüstrisine karşı oluşan ciddi güvensizlik tartışmaların ana sebebi. Bu virüsün, ekonomik bir silah olduğu kesin.
- Domuz gribi aşısına kesinlikle karşı değilim. Hatta Sağlık Bakanlığı’ndan daha çok aşı taraftarıyım. Ama tıp endüstrisinin oyunlarına gelmemek gerek.
- Sağlık Bakanı’nın çıkıp kitlesel ölümler olacağı gibi açıklamalar yapması gereksiz korku yaratmaktır, bunu doğru bulmuyorum. Burada yapılan, bir korku ticaretidir.
- Enteresan bir çelişkidir ki, bir insanın gripten zarar görme ihtimali ne kadar fazla ise aşıdan fayda görme ihtimali o kadar azalıyor.
- Şu an bu aşıların etkili olup olmadığı kesin değil. Etkili olması beklentisiyle yapılıyor.
- H1N1 pozitif olan insanların sayısı testle saptananların çok üzerinde. Türkiye’de 2 bin diye bilinen rakam, aslında 400 bin ya da daha fazla.
- Dünyada aşı yapıldıktan sonra ölen 30-40 kişi olduğu söylendi. Bunun aşıyla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Bunlar zaten aşı olmasa da ölecek vakalardı.
- Bence Türkiye’de iki milyondan fazla insan domuz gribi geçirdi. En önemli sorun, hastalığı geçirenlerin aşı olup olmayacağı ve olurlarsa tıbbi bir sorun çıkıp çıkmayacağı. Buna ait bir bilgi var mı?
- Ben bugüne dek hiç grip aşısı olmadım. Domuz gribi aşısı da olmayacağım. Sağlıklı insanların aşı olmaması gerektiğine inanıyorum.
- Mevsimsel grip tanımı doğru değil. Mutat grip demek gerek.
- Türkiye’de bundan önceki yıllarda mutat grip hastalığı bakımından ölüm riski taşıyan 10 milyon insanın sadece 1 milyonu aşı oluyor, 9 milyonu olmuyor. Peki, Dünya Sağlık Örgütü bu 9 milyon insanı aşılayın derken biz neden yapmıyorduk?
- Eğer Sağlık Bakanlığı önceki yıllarda diğer grip aşıları için de bu kadar kararlı davransaydı ben hiç konuşmazdım.

Haberin Devamı

Aşı konusunda kafalar karışıktı, daha da karıştı


Prof. Dr. Haluk Eraksoy (İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı)
- Mevsimsel grip başka domuz gribi başka. Domuz gribi 21. yy’da insanların karşılaştığı ilk pandemidir.
- Mevsimsel gripten ölenlerin sayısı daha fazla kanısı doğru değil.
- Grip virüsünün en önemli özelliği sürekli genetik değişiklik geçirmesi. Bu özelliğiyle de bağışıklık geliştirme çalışmalarına kafa tutan bir virüs.
- “Aşılanması hedeflenen grup” tabiri risk grubu tabirinden daha doğru. Çünkü aşı olmak için ille de altta yatan bir hastalığınız olması gerekmez.
- Domuz gribi sebebiyle ölenlerin klinik bilgilerine sahibim. Birkaç gün içerisinde ölmesi beklenen kişiler değillerdi. Yani bu kişiler aşılanmış olsalardı ölmeyeceklerdi.
- Bizdeki aşı Avrupa’daki ile tamamıyla aynı ve ABD’deki aşıdan kötü algısı da yanlış.
- Kanada’da toplatılan aşılar önlem maksadıyla toplatıldı. Bu aşı yüzünden ölen yok.
- Domuz gribi aşısının yan etkileri diğer aşı ve hatta ilaçlardan daha fazla değil.
- Adjuvan ile aşının bağışıklama gücü yükseltiliyor. Sadece domuz gribi aşısı değil, pek çok aşının içinde adjuvan vardır.
- Aşıdaki cıva tek başına cıva değil, bir cıva bileşimi. Koruyucu bir madde. Aşı dozu başına düşen miktar 5 mikrogram. Bu miktardaki cıvanın zehirleyici etkisi olmaz. Ayrıca etil cıva olduğu için birikici etkisi de yok, vücutta tutulmaz, hızla uzaklaşır.
- Dünyada 65 milyon kişi aşılandı. Bunlarda aşının bir yan etkisi görülmedi. Yüzde 90’ın üzerinde etkili olduğu kanıtlandı. Adjuvanlı aşının da güvenli olduğu açıklandı. Cıvanın çocuklarda otizme yol açtığı savı da çoktan çürütüldü.
- Elimizde aşı olmamak için bir tek sebep kaldı. O da yüksek mevkideki bir kişinin (Başbakan) yaptığı açıklama. Onun dışında bir gerekçe yok.
- Ben de aşı oldum. Bir sağlık çalışanı olarak zaten aşı olmam deme lüksüm yoktu.
- Kendi halinde bırakılırsa bu hastalık aylarca süren bir sorun olacak. Halbuki olabildiğince çok kişiyi hastalanmadan aşılarsak bu enfeksiyon zinciri kırılacak.
Haliç Üniversitesi’ndeki programın videosunu abbasguclu.com.tr’den izleyebilirsiniz.
Özetin özeti: Bu tartışma daha çok su kaldırır. Mutlu bayramlar...