07.08.2016 - 14:12 | Son Güncellenme:
Milliyet Kıbrıs yazarı Barış Yorgancı'nın yazısı...
2016 yılını Kıbrıs sorununun çözüm yılı olarak görüyoruz. Yıl sonu olarak belirlediğimiz çözüme beş ay kaldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ‘2016 yılı çözüm yılıdır’ demektedir. Sayın Akıncı’nın söyleminden yola çıkarak iddialı bir giriş cümlesi ile yazıma başladım. Neden olmasın, belki gerçekten 2016 bir federasyon modelli çözüm için son yıldır. Sayın Akıncı, 2016 yıl sonunu çözüm tarihi vermesinde gerekçeleri vardı. Bunlar, Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçimi ve yeni başkan yeni gündemi, Güney Kıbrıs’ta yaklaşan seçimler ve seçime yönelik söylemler, Birleşmiş Milletler diplomatlarının görev sürelerinin sonra ermesi ve yeni diplomatların gelmesidir. Böyle kırk yılı aşkın bir süredir devam eden sorun ve görüşmelerde devamlılık esastır. Sayın Akıncı da haklı olarak seçildiği günden itibaren hızla ve gayretle devam ettirdiği görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını istiyor. Temmuz ayındaki son görüşmenin ardından Ağustos sonuna kadar görüşmelere ara verildi. Sayın Akıncı her görüşme sonrası basın açıklamasında olumlu mesajlar vererek sürecin başarıyla devam ettiğini ve çözüme adım adım yaklaşıldığını söylüyor. Sayın Akıncı’nın bu olumlu müzakere metoduna karşılık Güney Kıbrıs’ın tavrını yazmak sağır Sultana laf anlatmaya benzemektedir. Onun için Cumhurbaşkanı Akıncı’nın basın toplantısındaki bir sözü ile konuyu özetleyelim: “Zorluklar vardır ama zorluklar aşılmak içindir. Zorluklar karşılıklı anlayış ve politik iradeyle aşılabilir.” 15 Temmuz sonrası Güney Kıbrıs ve Yunanistan siyasi temsilcilerinin söylemleri göz önüne alındığında müzakere heyetimize GKRY ile olan görüşmelerini ‘güven iyidir, güvenmemek daha iyidir’ mantığı üzerine kurmalarını tavsiye ederim.
F tipi örgüt Kıbrıs ağı
15 Temmuz sonrası KKTC Bakanlar Kurulunun FETÖ terör örgütünü, terör örgütü listesine alması bir nevi KKTC’deki varlıklarını onayladı. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Sayın Derya Kanbay’ın Anadolu Ajansı’na verdiği mülakatta da görüldüğü üzere KKTC’de FETÖ terör örgütü faaliyeti ve yapılanması var. Kanbay’ın, ‘Bu hain teşebbüsü gerçekleştiren yapının KKTC’de de uzantılarının bulunduğunu biliyoruz ve bunların bertaraf edilmesi, faaliyetlerinin yasaklanması için öteden beri KKTC hükümetiyle işbirliğimiz, çalışmalarımız var.’ şeklinde beyanı var. Bunun yanında KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün de basına verdiği mülakatta ‘En küçük ihbar değerlendiriliyor’ şeklindeki açıklaması FETÖ örgütünün üzerine gideceğini gösteriyor. 15 Temmuz gecesi deşifre olan ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın ve Genel Kurmay Başkanının bile en yakınına giren bir örgüt olduğunu düşündüğümüzde Sayın Özgürgün’e ‘şüphe varsa, şüphe yoktur’ mantığı ile hareket etmesini tavsiye ederim.