14.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
İlk aşkım sevgilim
liselim benim
Haluk Levent "İki bahar önce, okulun bitince, bana varacaktın," diyor. Önümüzden hızla geçen taksinin arkasında "Liselim" çıkartması görüyoruz. Minibüse biniyoruz, dikiz aynasının üzerinde parlak harflerle "Liselim" yazılmış. Aşk var ama mutlaka liseli bir genç kıza. Peki nedir bu liseliye olan istek, özlem, aşk?Topkapı - Gaziosmanpaşa hattında çalışan, ya yıllar önce liseli sevgilisi olan ya da şimdi böyle bir aşk yaşayan şoförlerden öğrendiğimize göre, mahallede oturan ev kızı Ayşe yerine lisede okuyan Ayşe'nin sevgili olarak seçilmesinin üç temel nedeni var:
Bir; liseli kız evden çıkabilir. En azından okula giriş ve okuldan çıkış saatleri bellidir. Bu da buluşmayı kolaylaştırır. Ayrıca haftasonları da arkadaşlarıyla ders çalışma bahanesiyle evden uzaklaşabilir.
İki; liseli kız daha açık fikirlidir. Yani daha kolay çıkma teklif edilir.
Ve üç; liseli kız konuşmasını, oturup kalkmasını daha iyi bilir.
Tabii ki liseli genç kızın yaşının 18'e yakın olması ve evlenmek için daha az zaman kalmış olması da etkili.İşte şu anda evli olan ama 17 - 18 yaşlarındayken annesini bile çıldırtacak kadar çapkın olan, o zamanlar en az 50 tane liseli sevgili değiştiren 48 yaşındaki Suat Aydemir'in o günler hakkında anlattıkları: "16 yaşından beri şoförlük yapıyorum. 17 - 18 yaşlarındayken bir sürü liseli sevgilim oldu. Liselim yazısını paspaslara bile yazıyorduk. Araba babamındı. Her akşam arabayı alır, çalışacağız deyip her gün istisnasız okul çıkışında yatardık. Her akşam için bir bahane bulurduk. Lastik patlardı, polis çekerdi, yağına bir şey olurdu... Para önemli değil ki aşk varken. Sabahları da okula bırakırdık. Şimdi kız yürüyerek dönecek diyelim, biz arabayla onu daha çabuk götürüyoruz. Vakit kalıyor tabii. Ama en fazla 20 dakika. Ben de okuyordum ama çıkışlara gideceğiz diye sürekli sınıfta kaldım. Haftasonları da arkadaşıma ders çalışmaya gidiyorum derdi kızlar. Yine buluşurduk.Neden liseli kız diye sorarsanız... Evde oturan kızla ancak camdan görüşebilirsiniz ya da annesi çarşıya çıktığında. Liseye giden kız servisi kaçırabilir, sizinle gelir. Lise çıkışı alırsınız. Okuyan kızlara daha çok opsiyon tanınır. 5 kişi ders çalışacağız der, o zaman o 5 kişi arasında siz de olabilirsiniz. Ayrıca okuyanla okumayan arasında dağlar kadar fark var. Daha ileri görüşlü olur, okuyan kız. Teklifinize daha sıcak yaklaşır. Tabii bir de konuşacak daha çok şeyiniz olur."
Aydemir'in anlattıkları yıllar öncesine dayanıyor. 26 yaşındaki minibüs şoförü Murat Güler ise liseli sevdalısıyla evlenmiş. Aynı Bülent Serttaş'ın "Sana Yaşıyorum" isimli şarkısındaki gibi: "Dilek tutmuştuk okul yolunda / Hani benim olacaktın sene sonunda / Yarınlar bizim, mutluluk bizim, aşkımız için / Sana yaşıyorum, seni seviyorum gülüm, sana geliyorum / Okul da bitti, yine yaz geldi / Sen varsın ya yanımda, hasretim bitti."Bu bir şarkı. Ya yaşananlar... Murat önce kaçırmış kızı, sonra ailesi razı olmuş. O günleri hatırlayınca gülüyor ve anlatıyor: "17 yaşında minibüsle okul çıkışında yatıyorduk. O günkü yevmiyeden vazgeçiyorduk yani. Kız çıktıktan sonra minibüsü kaçamak mekanlara çekiyorduk. Parklara, Belgrad Ormanı'na falan. Ama çoğunlukla 15 dakikamız oluyordu görüşecek. Nerede mi tanıştık? Nerede olacak, minibüste göz göze geldik, ben çok beğendim. Onun nerede oturduğunu, nerede okuduğunu öğrendim. Bana verdiği paranın üzerine not yazıp gönderdim. Okul çıkışına gittim, bekledim. Evde oturan kızı babası salmaz. Liseli zaten okul için çıkıyor, arkadaşına kitap almaya gidebilir, okulu ekebilir. Davranış şekilleri daha iyi olur. Yanınızda taşıyabilirsiniz.
Şimdi evliyiz. O günleri hatırlayıp konuşuyoruz. Dışardan bitirdi liseyi benim yüzünden. Şu anda muhasebecilik yapıyor. Bu da önemli. Okuyan kız sonradan çalışarak hayat mücadelesinde yanınızda olabiliyor."Liseli aşkıyla evlenenler az değil. 1 senelik evli minibüs şoförü Tekin Akgün bir örnek. Onun da yaşadıkları ve nedenleri aynı. Peki, en çok kimleri dinliyorlar liseli tutkunları? İşte şarkılar: Ümit Besen'in "Okul Yolunda"sı, Cengiz Kurtoğlu'nun "Liselim"i, Bülent Serttaş'ın "Sana Yaşıyorum"u. Tabii bir de Haluk Levent'in "Hani Benim Olacaktın"ı.
"Sana Yaşıyorum"u söyleyen ve şarkının sözlerini yazan Bülent Serttaş'ın hiç liseli sevgilisi olmamış ama gençken çok özenmiş. O yüzden de bu şarkıyı yazmış. İşte kendi ağzından şarkının anısı: "İçimde kalmış ki demek, liseli gençleri inceleyerek böyle bir şarkı yazdım. Şimdi normal bir ev kızıyla buluşmak, konuşmak zor. Neden okumuyor? Belki ailesi tutucu, belki babası kızını sokaklara salmak istemiyor. Biz nasıl görüşeceğiz ki? Ayrıca sürekli okul çıkışlarında arabalarının içinde, teybin sesini yükselterek çıkacak kızları bekleyen gençler görüyorum. Bu da benim bu şarkıyı yazmama neden oldu. Tabii okula giden kız iki görüşmeden sonra evlenmek isteyebilir ama liseli genç kızın evlenmesi için daha okulunun bitmesi gerek."
Bülent Serttaş liseli sevgilisi olmadığı için üzgün ama minibüs şoförü Deli Bayram liseli lafını bile duymak istemiyor. Deli Bayram, "Bu liselimciler, kızı hostese oturtup servis atarlar," diyor. Minibüsünün her yerinde bir zamanlar liselim çıkartmaları varmış. Hepsini yırtıp atmış. Neden mi? "Çünkü aşık olduğum tüm liseli kızlar beni terk edip gitti. Bana liselim demeyin."
Şarkılar seni söyler
* Ümit Besen - Okul Yolunda
Hatırladın mı eskiden, geçmişteki günlerde / Akşamları beklerdim, sen okuldan dönerken / El ele yürürdük, evinizin yolunda / Şarkılar fısıldardın, gülümseyerek bana.
* Alpay - Eylül'de Gel
Tatil geldiği zaman, ağlarım ben inan / Nasıl gidiyorsun, arkana bakmadan / Nasıl geçer bu yaz, ne olur bana yaz / Yok yok, gitme gitme, gel, Eylül'de gel / Okul yolu sensiz, ölüm kadar sessiz / Geçtim o yolları, içim doldu hüzün / Yapraklar solarken, adını anarken / Bekletme ne olur, gelmek zamanı, gel.
* Cengiz Kurtoğlu - Liselim
Seninle her günüm ömre bedeldi / Gönül dediğimde bağımdın benim / Unutmak mümkün mü liselim seni / Hayatım, varlığım, canımsın benim / Seninle bir kalem, bir kağıt gibi / Seninle bir defter, bir kitap gibi / Birlikte yazmıştık kaderimizi / ilk aşkım, sevgilim, liselim benim / Şimdi nerede bir liseli görsem / Ne zaman okulun yanından geçsem / Kalbime kahrolur, gözlerime nem / İlk aşkım sevgilim, liselim benim.
* Yıldırım Gürses - Bir Liseli Esmer Kız
Bilmem hatırlar mısın / Bir liseli kız vardı / Bir liseli esmer kız / Gözleri yıldız yıldız / Saçları gece gibi simsiyah dökülürdü / Çocuksu dudakları bir sırla bükülürdü / Bir liseli esmer kız / İnce ürkek, duygulu / Yüreği öyle sıcak / Elleri sevgi dolu.
Yasak ama...
Arabaların üzerine çıkartma yapıştırmak ve yazı yazmak aslında yasak. Cezası ise 5 milyon 600 bin lira. Yine de rastlıyoruz bu çıkartmalara ama çoğu artık arabaların içlerinde. Bu çıkartmalar oto parçaları satan yerlerde bulunuyor. Fiyatları 100 bin lirayla 500 bin lira arasında değişiyor. Ayrıca bilgisayarla da yazılıp çıkış alınabiliyor. Örneğin Tarlabaşı Bulvarı No: 220 / 1 adresindeki Tan Reklamcılık'ta bu yazılardan bulabilirsiniz.
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran oyuncu Sibel Taşçıoğlu'na veda paylaşımı yapmayan Evrim Alasya'dan sert açıklama geldi.