30.03.2021 - 10:18 | Son Güncellenme:
AA
Yıldırım, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), Türkiye Uzay Ajansı ve Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle BTÜ Mimar Sinan Yerleşkesi'nde düzenlenen Mars 2050 Yaşam Alanı Fikir Yarışması Jüri Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Bursa'da bugün çok verimli bir gün geçirdiğini söyledi.
Uzayın çok stratejik bir saha olduğunu belirten Yıldırım, uzayda olmayanın dünyada söz sahibi olamayacağını vurguladı. Milli Uzay Programı'nın, 1,5 yıllık zamanda ortak akılla hazırlandığını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Şükürler olsun Sayın Cumhurbaşkanımız ve devletimizin yöneticileri bu programı beğendiler, benimsediler. 9 Şubat'ta da programımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın ağzından dünyaya duyuruldu. Hem yurt içinde hem de yurt dışında olumlu tepkiler aldık. Tabii ki bazı eleştiriler de var ama onlar çok önemli değil, bunlar dünyanın her yerinde oluyor. Genel olarak baktığımızda hakikaten heyecan uyandırdı. Yurt dışında ise hem merak hem de ilgi uyandırdı. Daha önceden Türkiye Uzay Ajansının ismini bilmeyen, bilse de dudak bükerek bakan birçok ülke, bizi arayıp bu programı hem tebrik ettiler hem de neresinde olabileceklerini sorgulamaya başladılar. Bunda büyükler dahil. Yani Japonya, Çin, Rusya, Avrupa ülkeleri ve ABD şirketleri dahil olmak üzere konuşuyorum."
"HEDEFİMİZ KENDİ ROKET MOTORUMUZU UZAYDA ATEŞLEMEK"
Büyük hedeflere inançla yürümeye devam edeceklerini vurgulayan Yıldırım, "Bunlar Türk insanının yapamayacağı şeyler değil. Bizim programımızdaki hedeflerin tamamı öngördüğümüz 10 yıllık zaman diliminde gerçekleştirilebilecek şeyler. Tabii ki zor olanları var. En başta ay misyonu olmak üzere birtakım zorluklar elbette var. Biz, bunun farkındayız ama olmayacak şeyler değil." diye konuştu.
"Aya ulaşma" hedefine de değinen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnşallah aya da ulaşacağız. Önce 2023 sonuna kadar bir temas. Buna da açıklık getirmek istiyorum. Bizim nihai misyonumuz, 2028 sonuna kadar aya yumuşak iniş yapmak ve bir araç indirmek. Bir gezen araç ve bilimsel çalışma çerçevesinde oradan birtakım verileri toplayıp ülkemize ulaştırmak. Bu, Türkiye için çok devrim niteliğinde bir şeydir. Tüm misyon, zor zincir halkalarından oluşuyor. Bu halkaların hiçbiri tek tek yapılmamış, hatta denenmemiş şeyler. Dolayısıyla bu zinciri tamamladığınızda büyük bir risk ortaya çıkıyor. 2028 yılına ne kadar hazırlanırsak hazırlanalım bir yerde bir sıkıntıyla karşılaştığımızda misyonunyarım kalma ihtimali yüksek olacak. Bunun için ara misyon koymak istedik. 2023, Cumhuriyetimizin 100. yılı olduğu için önemli bir yıl. O senede bayrağımızı aya ulaştırmak güzel bir sembolik mana taşır ama bizim hedefimiz orada, uzayda bir motor ateşlemek. Kendi roket motorumuzu uzayda ateşlemek. Bunu ateşlediğimiz zaman zaten dünyadaki ilk 7 ülkenin arasına giriyoruz. Bunu yapabilen çok az sayıda ülke var."
Türkiye'de üretilmiş hiçbir aracın dünyanın manyetik alanının dışına çıkmadığını anlatan Yıldırım, "Haberleşme uydularımız 36 bin kilometredir. Ay ise yaklaşık 400 bin kilometrelik mesafede. Bunların hepsi Türkiye için sıçrama demektir, çok büyük bir hamledir." değerlendirmesinde bulundu.
BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ise uzay programlarının önemine dikkati çekerek, "İnsan yetiştiremediyseniz tüm projeler kağıt üzerinde kalır. Genç üniversiteyiz. 7 bin 500 civarında öğrencimiz var. TEKNOFEST'te çok aktif bir üniversiteyiz. Bu yıl 73 resmi başvurumuz oldu. Bunu 100'e çıkaracağız." ifadesini kullandı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan da belediye olarak böyle bir projeye destek verdikleri için mutlu olduklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından söz konusu yarışmada yer alan jüri üyelerine plaket takdim edildi.