13.10.2021 - 12:05 | Son Güncellenme:
Derleyen: İhsan Dindar / Milliyet.com.tr - 2019 yılının sonunda Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa bir sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgınıyla mücadele devam ediyor. Aşılama çalışmalarının hız kazanmasıyla birlikte bazı ülkeler uzun süredir uyguladıkları kısıtlamaları hafifletirken, bazı ülkeler de bunları kaldırma yoluna gitti. Ancak ne olursa olsun yüksek ölüm oranları pek çok yerde tedbirlerin devamını zorunlu kılıyor.
Birleşmiş Milletler'in hazırladığı verilere göre, günümüzde nüfusun yüzde 57'den fazlası büyük kentlerde yaşıyor. Tam bir yüzyıl önce bu rakam yüzde 15 seviyelerine yeni ulaşmıştı. Kentli nüfusun artması ve bununla doğru orantılı olarak şehirlerdeki insan yoğunluğunun da oluşması, salgın döneminde tehlikeyi daha da artırmış durumda.
Bu noktada küresel çapta büyük kayıplara neden olan koronavirüs pandemisi, özellikle büyük şehirlerdeki yaşamı olumsuz yönde etkiledi. Kayıpların önemli bir bölümü de bu kalabalık yerleşimlerde gerçekleşti.
LİSTEDE 60 ŞEHİR VAR
Önde gelen dergilerden The Economist'in, Economist Intelligence Unit (EIU) adlı birimi tarafından hazırlanan ve 2021 yılına dair güvenli şehirlerin yer aldığı endeks dikkat çekti. The Economist'in yayınladığı bu endekse göre 60 şehrin altyapı, dijital hayat, kişisel güvenlik gibi farklı çevresel faktörü içeren 76 güvenlik göstergesi sıralandı.
Geçtiğimiz yıl da benzeri bir listeye imza atan The Economist, bu yıl farklı olarak pandemiye hazırlık ve Kovid-19 ölüm oranı gibi değerleri de araştırma sonuçlarına eklendi. Economist Intelligence Unit'in oluşturduğu sıralamaya göre Kopenhag, Toronto, Singapur, Sidney ve Tokyo korona sonrası dönem için dünyanın en güvenli ilk 5 kenti olarak açıklandı. Peki, bu kentlerde durum nasıl?
KOPENHAG, DANİMARKA
Danimarka’nın başkenti Kopenhag, listenin zirvesinde yer alıyor. Hava kalitesi, atık yönetimi, sürdürülebilirlik programları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı bisikletler şehri Kopenhag’ı ön plana çıkaran unsurlar arasında yer alıyor. Eylül ayına kadar bazı pandemi kısıtlamalarının devam ettiği Kopenhag, bu tarihten sonra normale dönüş uygulamalarına da başladı.
Kopenhag’da hem kent sakinlerine hem de turistlere yönelik ücretsiz PCR testi mevcut. Dünyanın en güvenli şehirlerinden biri olarak da kabul edilen Kopenhag’da insanlar özellikle bu dönemde ağırlıklı olarak park ve bahçelerde sosyalleşmeyi tercih etti.
TORONTO, KANADA
Yönümüzü uzak bir rotaya doğru çeviriyoruz. Bu seferki durağımız Kuzey Amerika’nın en önemli kentlerinden biri olan Toronto. Onlarca gökdelene ev sahipliği yapan Toronto, Kanada’nın en önemli finans merkezi konumunda. Altyapı ve çevre güvenliği konusundaki başarılı uygulamaları sayesinde Toronto, Kopenhag’ın ardından listede ikinci sırada yer almayı başardı. Aşı programına dahil olan insan sayısının oldukça yüksek seviyelerde olduğu Toronto, normalleşme konusunda da epey bir mesafe katetti.
Yaklaşık 6 milyon insanın yaşadığı bir kent olan Toronto’da, pandemi sürecinde tıpkı Kanada’nın diğer kentlerinde olduğu gibi sıkı karantina kuralları uygulandı.
SİNGAPUR
Singapur dünyanın ayakta kalan az sayıdaki şehir devletlerinden biri. Uzak Doğu’nun en önemli finans merkezlerinden olan Singapur, geçmişte bir İngiliz kolonisiyken günümüzde bağımsız bir şehir devleti olarak varlığını sürdürüyor. Etrafı Malezya topraklarıyla çevrili olan Singapur, günümüzde dünyanın en müreffeh ülkeleri sıralamasında üst sıralarda yer alıyor.
Dijital güvenlik, altyapı, temas takibi ve sağlık güvenliği gibi konulardaki uygulamalarıyla ön plana çıkan Singapur, The Economist’in araştırmasına göre listede üçüncü sıraya yerleşti. Nüfusun yüzde 80’den fazlasının aşılandığı Singapur’da pandeminin başlangıcından bu yana temaslı insanları takibe yönelik çalışmalar, sıkı bir şekilde sürdürüldü. Çin’de ortaya çıkan salgından ilk etkilenen yerlerden Singapur, uzun süreli karantinaların ardından yakın zamanda normalleşme adımlarını atmaya başlamıştı.
Turistik merkezlerin sınırlı sayıda ziyaretçi kabul edebildiği Singapur’da ülkeye gelen yabancılara da hastalık takiplerinin sağlanması adına bir kod tanımlanıyor.
SİDNEY, AVUSTRALYA
Singapur’dan biraz daha güneye, Avustralya’ya geçiyoruz. Bu devasa ülkenin en ünlü kentlerinden biri olan Sidney, bulunduğu coğrafya itibarıyla salgından ilk etkilenen yerlerden biri oldu. Pandemide sınırlarını kapatan ilk ülkelerden biri olan ve bu uygulamasını 2022’ye kadar da sürdüreceğini açıklayan Avustralya’da, sıkı karantina koşulları devam ediyor. Elbette aynı kurallar, Sidney için de geçerli.
Ancak aşılanma kampanyasına Sidney sakinlerinin gösterdiği ilgi sonrası, kasım ayı itibarıyla birtakım kısıtlamaların kaldırılabileceği öngörülüyor. Avustralya’nın bu güzel kenti, dünyada koronavirüs ölüm oranlarının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
TOKYO, JAPONYA
Listenin beşinci sırasında Sidney’in epey kuzeyinde yer alan bir kent bulunuyor. 40 milyona yaklaşan nüfusuyla dünyanın en büyük metropolü konumundaki kenti olan Tokyo, Çin’e olan yakınlığı nedeniyle pandemiden ilk etkilenen kentlerden biri oldu. Tokyo’da hem hükûmet hem de yerel yönetim, özellikle yaşlı nüfusunun yüksek olması nedeniyle pandemiyle mücadele konusunda oldukça hassas davrandı.
Tokyo, sağlık hizmetlerine erişim, beklenen yaşam süresi ve akıl sağlığının korunması gibi başlıklarda da öne çıkıyor. Pandemiye hazırlık konusunda da oldukça başarılı bir mesafe kat eden Tokyo, yoğun nüfusuna rağmen diğer kentlere göre süreci daha başarılı bir biçimde yürüttü.
Olimpiyat oyunlarının, pandemi kapsamında alınan önlemler nedeniyle 1 yıl gecikmeli olarak gerçekleştirildiği Tokyo’da, bu dev organizasyona hazırlık açısından kentteki nüfusun yüzde 60’lık bir bölümü tüm kurumların katkı sağladığı bir kampanyayla aşılandı. Güçlü ulaşım ağlarına sahip olan Tokyo, özellikle demir yolu bağlantıları sayesinde ülkenin geri kalanıyla pandemi döneminde dahi etkileşime açık kaldı.
İSTANBUL, TÜRKİYE
Listede yer alan kentlerden bir diğeri de İstanbul. 60 kentin yer aldığı listede 37. sırada yer alan İstanbul, özellikle sağlık hizmetlerine erişim ile ön plana çıkıyor. Dünyanın en önemli metropollerinden biri olarak kabul edilen İstanbul, yaygın aşılama kampanyasıyla benzeri nüfusa sahip pek çok kentin de önünde yer alıyor.