04.03.2021 - 17:19 | Son Güncellenme:
Roma İmparatorluğu'nun en önemli antik kentleri arasında yer alan bölge, Kütahya'nın Çavdarhisar merkezinde yer almaktadır. Özellikle muhteşem tiyatro Kompleksi, Macellumu ve Zeus Tapınağı ile beraber bir eşi olmayan muhteşem bir Antik Kent olarak öne çıkıyor. Diğer yandan agoralar, tamamen doğal su kanalları ve nekropoller üzerinden muhteşem bir mimari ziyaret gerçekleştirmeniz mümkün.
Volkanik tüflerin meydana geldiği volkanik bir yapıya sahip olan Frig Vadisi, frigyalıların M. Ö. 9 Yüzyıl'da yaşadığı bölgeler arasında yer almaktadır. Dağlık Frigya bölgesi olarak da bilinen alan, kayaların oyulması üzerinden tamamen doğal bir mimari yapı ortaya çıkarmıştır. Zengin süslemeler, üçgen alınlık ve ana tanrıça heykeli ile beraber mutlaka gelip görmeniz gereken yerler arasında gelmektedir.
Muhteşem ve eşsiz manzarası ile beraber Domaniç ormanları Kütahya'da Mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden biridir. Özellikle bunu ilkbahar ve yaz aylarına denk getirirseniz, yeşilin en güzel tonu ile bitkilere ve en doğal varlıklara şahitlik edebilirsiniz. Bol oksijeni ve huzur verici ortamı ile beraber şehrin tüm stresinden kurtulma şansını yakalamanız mümkün. 30 kilometrekarelik alanı içerisinde sevdiklerinizle beraber harika bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Kütahya'nın kurulduğu yer olarak bilinen Hisar tepesinde yer alan Kütahya Kalesi, Antik çağlardan günümüze ulaşmış en özel mimari yapılar arasındadır. Üç bölümden oluşan bu tarihi Kale M. S. 5. Yüzyıl'da Bizanslılar tarafından yaptırılmış, daha sonra Selçuklular ve Osmanlılar döneminde restore edilmiştir. Mescit, Çeşme, kahvesi ve döner gazino ile beraber harika bir tarihi ziyaret gerçekleştirebilirsiniz.
Şehrin merkezinde olan Çinili Cami Orta Asya mimarisinin esintileri ile en özel yapılar arasında yer almaktadır. Dış süslemeleri mavi renkli Kütahya çini deriden yapılmış olan cami, dış yüzeyi 1973 yılından bu yana tamamen seramikle kaplanmış durumdadır. Ayrıca caminin iç kısmında muhteşem el işçiliğine şahitlik edebilir ve keyifle gezebilirsiniz.
Kurtuluş Savaşı boyunca bütün farklı cephelerde şehit düşmüş olan insanların anısına hazırlanmış Dumlupınar Şehitliği, bu kahramanca mücadelenin her ayrıntısını sunmaktadır. Özellikle 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da büyük bir zaferle sonuçlanmış Başkomutanlık Meydan Muharebesi için, bu özel şehitlik yaptırılmıştır.
Elbette Kütahya gelindiği zaman çini Müzesi gezilmeden gidilmez. Zira çinicilik sanatı Kütahya'nın yüzyıllardır en önemli sanatlarından biridir. Tarihi bir külliye içerisinde hizmet veren Kütahya çini Müzesi, bu konuda açılmış ilk ve tek müze olma özelliği ile bir adım öne çıkmaktadır.
1314 yılında Umur Bin Savcı tarafından yaptırılmış olan Vacidiye Medresesi’nde yer alan Kütahya Arkeoloji Müzesi, Ulu Cami’nin hemen yanında yer almaktadır. Antik çağlardan başlamak üzere Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma pek çok medeniyet eserini bu müze içerisinde ziyaret edebilirsiniz.
Tarihi güzellikleri ve doğal yapıları ile beraber aynı zamanda Kütahya Kaplıcaları ile meşhurdur. Özellikle Yoncalı ilçesi ve çevresindeki Termal Kaplıcalar çok daha doğal bir yapı sunarak her sene yoğun turist akınına uğramaktadır. Yemyeşil doğası ile daha da Kiraz Dağı’nın eteklerinde yer alan Yonca kaplıcalarına mutlaka gelmelisiniz.