04.03.2021 - 17:19 | Son Güncellenme:
Sormagir Mahallesi ve Zindan Mahallelerini birbirlerine bağlayan bir köprüdür. Bu tarihi köprü Roma köprülerini andırmaktadır. Güzel manzarası ile ziyaretçi çeken ve köprü altından geçilebilecek tur tekneleri ile köprüyü farklı açılardan görebilmek mümkündür. Köprü üzerinde ayrı olan iki farklı kemerden ulaşılabilir.
Bizanslıların inşa etmiş olduğu bu kale, Cenevizliler dönemindeyken bir takım değişikliğe uğramış ve Osmanlı Döneminde ise yıpranmış olan bölgeler onarılmıştır. Kale üzerinde farklı kültürlere ait mimari dokunuşlar bulunmaktadır. Günümüzde kale surlarının büyük bölümü yıkılmış olup sadece batı kısımdaki surlar bulunmaktadır. Belde merkezinde olduğu için çok kolay ulaşımı vardır.
1955 senesinde beldedeki belediye binasındaki küçük salonda kurulmuş olan bu müze Amasra’nın ilk müzesidir. 1969 senesinde ise eski okul binalarından birine taşınmıştır. Fakat müze için kalıcı bina gerektiği için 1884 senesinde inşa edilmeye başlanmış fakat yarım kalmış olan Bahriye Mektebi’nin binasını bakanlığın satın alması ile 1976 senesinde yapımı tamamlanmıştır. 1982 senesinde ise müze bu binaya taşınmıştır. İki adet etnografı salonu ve 2 adet arkeolojik salonu ile toplam dört salonda eserler sergilenmektedir.
Amasra ilçe merkezinde denize girilen en popüler noktalardan biridir. Bölge hakkında bir efsane bulunmaktadır. Kraliçe Amastrist için kayaların içine oyulmuş bir havuz yapıldığı ve bu havuz ile deniz arasında bağlantı oyulmuş kaya merdivenleri ile sağlanmıştır. Kalabalıktan uzak olabilmek ama aynı zamanda merkezde de bulunabilmek için en ideal bölgelerden biridir.
Bizanslıların 9. Yüzyılda Amasra Kalesi içerisine inşa etmiş oldukları kilisenin, Fatih Sultan Mehmet tarafından Amasra’nın fetih edilmesi ile camiye çevrilmiştir. Güzel mimarisi inşa edildiği dönem hakkında çok detaylı bilgiler vermektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.) döneminde Cuma hutbelerinin kılıç çekilerek okunması hala bu camide sürdürülmektedir. Bu nedenle ziyaretçilerinde ilgisini daha çok çekmektedir.
Amasra'nın tam merkezinde yer alan ve Amasra’daki en büyük olan plajdır. Amasra’daki en popüler plajdır. Denize girebilmek için en ideal dönem ise eylül ve haziran aylarıdır.
Boztepe’de bulunan bir ağaçtır ve ilginç bir hikayesi bulunmaktadır. Bulunduğu yer ile rutubet ve denize sürekli maruz kalan bu ağaç almış olduğu bütün nemi kendi bünyesinde toplamaktadır. Daha sonrasında bu nemi yapraklarının üzerinden damlayarak ya da çiseleyerek atmaktadır. Ağacın bulunduğu bahçeden Büyük Liman ve Tavşan Adasının enfes manzarası izlenebilir.
Yüzyıllardır çalışan ve Amasra’nın tam merkezinde bulunan bir çarşıdır. Mutlaka herkesin uğraması gereken yerlerdendir. 17. Yüzyıldan itibaren halen devam ettirilen el sanat atölyeleri görülmeye değerdir. Hediyelik el yapımı eşyalar burada satılmaktadır.
İçkale içinde bulunan oldukça eski bir şapeldir. Geçmişi 9. Yüzyıla kadar uzanmaktadır. Tuğlalardan örülerek inşa edilen bu kilisenin pencerelerinin kenarında özel desenler kullanılmıştır. Çok sayıda freskler duvarlarda yer almaktadır. Bugün Amasra Kültür ve Sanat Evi olarak faaliyet göstermektedir.
Amasra’nın en eski olan yapılarından birisidir. Roma İmparatorluğu zamanında vali olan Gaius Julius Aquilla’nın yaptırmış olduğu bir dinlenme tesisi ve yoldur. Amasra merkeze 4 kilometre kadar bir uzaklıktadır. İmparatorun anısı için yapılmış olan anıtta Roma’daki Hâkimiyet Kartalı ve kral için semboller bulunur.