13.06.2014 - 16:06 | Son Güncellenme:
Beyaz kumlar ve turkuaz renkli sular, bozulmamış plajlar, irili ufaklı adalar, tarihi zenginlik ve kültürel mozaik, türlü türlü bahçe ve parklar, yağmur ormanları ve kolay rastlanılmayan çeşitlilikte bitki örtüsü, yolunuzu kesen egzotik hayvanlar, eklektik mimari, cesaret gerektiren mutfak, sonsuz alışveriş seçenekleri ve en az ülke kadar güzel konaklama tesisleri…
Yudum ŞAŞMAZ
Bütün yıl tropikal iklim ile kutsanmış olan Malezya, Asya Pasifik bölgesinin ortasında, batıda Malakka Boğazı ve kuzeybatıda Andaman Denizi ile çevrili, 28 milyondan fazla nüfusu ile Güney Çin Denizi’nin ikiye böldüğü bir ülke.
Bağımsızlığını kazanmadan önce Portekiz, Hollanda ve İngiliz sömürgesi olan Malezya’nın başkenti Kualo Lumpur, bugün Malay, Çin ve Hint etkisi altında. Güneydoğu Asya’nın en heyecan verici ve hareketli şehirlerinden olan Kualo Lumpur’da yükselen gökdelenler arasında savaş öncesi yapılar zengin bir geçmişin kalıntıları ve iki farklı çağın ilgi çekici karşıtlığını gösteriyor. Mimarisi, mutfağı, sanatı yaşayan halk ve kültürlerin etkisi ile şekillenmiş ve oldukça verimli. Çoğu turist Kualo Lumpur’u, Mazleya’nın tatil destinasyonlarına geçerken bir durak gibi görüyor ki bu büyük bir hata! Durmadan gelişen bu kozmopolit şehir kendi başına bir hedef olmalı.
Sağlam ekonomik büyüme, ülkenin farklı etnik grupları arasındaki gerginliği yumuşatmada önemli bir rol oynamış. Başkent Kuala Lumpur, Malezya bölünmüşlüğünün dokunaklı bir yansıması: Aynı alışveriş alanında, birbirinden ancak 20 metre uzaklıkta bulunan iki gıda alanı farklı etnik gruplara hitap ediyor. Birinde, Malay müşteriler için yine Malaylar tarafından işletilen gıda tezgahları; diğer tarafta, Çin-Malezya yiyecekleri sunan etnik Çinliler… Malayların büyük bölümü Müslümanlığı benimsediği için domuz eti kullanılan Çin yemeklerini yemiyorlar.
İrlanda dışındaki en iyi Guinness’in buradan çıkmasına ne dersiniz? Malezya, beş yıl üst üste, Guinness Ligi Malezya Mükemmellik Ödülü’nü kazanmış. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2011 yılında en çok alkol üretilen ilk 10 ülke arasında olması da ayrıca şaşırtıcıdır.
Zengin ekosistemi ile dünyadaki hayvan türlerinin% 20sini sınırlarında barındıran birkaç ülkeden biri de yine Malezya. Aslına bakılırsa Amazon Yağmur Ormanları, Malezya Taman Negara ile karşılaştırıldığında 55 milyon yaşında bir bebektir, çünkü Taman Negara 130 milyon yıldır var ve dünyanın en eskisi kabul edilir.
Ülkenin kıyıları ve adaların etrafındaki sakin sular çeşitli su sporları için çok uygun. Yelken tesisleri ve marinalar sayesinde denizci maceracılar arasında hızla popüler hale geliyor.
Malezya-Tayland sınırında, havalimanlarında, Tioman, Langkawi ve Labuan adalarında duty-free alışveriş fırsatı sunması da turistler için oldukça cazip. Etnik hediyeliklerle ilgilenenler ise ülke genelindeki el sanatları merkezleri ya da Kuala Lumpur’da ki Chinatown (Çin Mahallesi) veya Pasar Seni (Merkez Pazar) ve Terangganu’da ki Pasar Payang gibi yerel gündüz ve gece pazarlarına yönelebilirler. Turist rehberlerinin mutlaka yapmanız gerektiği şeylerden birisi de pazarlık bu ülkede, dolayısı ile bir şey beğendiğinizde ilk söylenen fiyata asla itibar etmemlisiniz.
Malezyalılar, özellikle de genç kuşak, sosyal medya için deli oluyor. Öyle ki sıradan bir pilavcı sosyal medya üzerinden yayılarak popüler hale gelince insanlar sıcak, nem demeden saatlerce bir kuyrukta beklemeyi göze alabiliyor. Yüzde 88’inin Facebook hesabı var. Yani otellerde ve çoğu alışveriş merkezleri, restorantlarda wireless internet kullanabilmeniz mümkün.
Petronas Twin Towers
452 metre yükseklikle dünyanın en yüksek ikiz kuleleri olan Petronas, KLCC merkezinde ve ülkenin en ünlü simgelerinden biri haline gelmiş. İslami bir geometrik şekil olan 8 köşeli yıldızdan ilham alan bu iki kuleyi birbirine bağlayan Skybridge ise geleceğe açılan bir geçişi simgeliyor.
Dataran Merdeka
Bağımsızlık Meydanı anlamına gelen Dataran Merdeka, 31 Ağustos 1957’de İngiltere bayrağının indirilip ilk kez Malezya bayrağının gödere çekildiği yer. 100m yüksekliğindeki bayrak direği dünyanın en yükseği imiş.
Penang
UNECO’nun Dünya Mirası Şehri ünvanına sahip Penang adası ile ana kıtadaki Seberang Perai’yi Asya’nın en uzun köprülerinden biri ile birbirine bağlayan eyalet dünyanın başlıca tatil merkezleri arasında anılıyor.
Penang’ın hareketli başkenti olan ve Kral Georg III adına kurulan George Town, Malaya Federasyonu altında şehir ünvanını alan ilk yer. Şehrin ilgi çeken noktaları birbirine yürüme mesafesinde ya da belki daha yöresel bir yolculuğu tercih eder ve başınızı döndürecek kadar cafcaflı ve komik dekore edilmiş bisikletler olan ‘trishaw’lara binersiniz.
Altı yüzyılı aşan tarihi ile UNESCO Dünya Mirası Şehirleri listesindeki yerini alan Melaka, uzun süre boyunca önemli bir ticaret imparatorluğunun merkez üssü olmuş. Ülkenin tarihinin ve dolayısı ile kültürel mirasının doğum yeri olan Maleka’yı görmeden Malezya’yı görmüş sayılmıyorsunuz.
Langkawi
99 adadan oluşan Langkawi, Malezya’nın en popüler sahil destinasyonu. 2007 yılında UNESCO Küresel Jeopark seçilen bu adalar topluluğu, Turkuaz rengi sular ve incecik beyaz kum, palmiyeler ile zihinlerdeki tropik görünümü tamamlamakta. Sadece jeolojik nedenlerle değil, aynı zamanda, arkeolojik, ekolojik ve kültürel değeri nedeniyle de Langkawi özel bir yer. Burayı tercih eden turistler gece hayatına düşkün olmayan, doğal sesler arasındaki huzurlu kaçamaklardan hoşlanan insanlar. 400 milyon yıllık Machinchang dağı; engebeli karstik kalker oluşumları ile Kilim Karst Geoforest Park ve Dayang Bunting Marble Geoforestpark; tatlı su ile tuzlu suyu bir arada barındıran Pregnant Maiden gölü; mangrovlar görülmesi gerekenlerden sadece bir bölümü….
SkyCab/Bridge
2003 yılında ziyaretçilere açılan ve 2.2 kilometrelik bir mesafeye kablolu arabalarla çıkmanıza olanak tanıyan Skycab, sizi Machinchang Dağı’nın neredeyse zirvesine taşırken büyülenmemeniz elde değil. Tüm adalar ayaklarınızın altında iken kendinizi yenilmez ülkelerin hükümdarı sanabilirsiniz. Peki, daha güzeli de var mı? Evet, Skybridge. Yerden 100 metre yükseklikte ve 125 metre uzunluğundaki Skybridge, kavisli bir asma köprü. Yeterince cesaretiniz varsa sisli havalarda gökyüzünde yürüdüğünüz hissi veren görkemli bir rüya.
BatuCaves
Kuala Lumpur’un 15 km kuzeyinde konuçlanan ve günde 5000’den fazla ziyaretçi kabul eden Batu Mağarası, dünyanın en büyük Hindu mağara tapınağı. Yerden yaklaşık 100 metre yükseklikte, 400 milyon yaşındaki dik kireç taşı kayalıklarından ve mağaralardan oluşan tapınak içerisinde Hindu efsaneleri ve tanrılarını tasvir eden süslemeler ve heykeller bulunmakta. Her yıl Ocak ayında düzenlenen Thaipusam Festivali sırasında Batu Mağarası milyonlarca kişiyi ağırlıyor. Hindular, 272 merdivenle ulaşılan mağaraya çıkarak, tanrı Lord Murugan için dua ediyor; pişmanlık ve affedilme ritüeli olarak da şiş ve büyük kancalarla yanak, dil ve ciltlerini delerek, kefaret ödüyorlar. Mağaranın önünde tüm haşmeti ile boy gösteren 43 metre boyundaki Lord Murugan heykeli, dünyanın en büyük heykeli ve altın ile boyalı, ihtişamı siz düşnün!
Sadece mümkün olduğunca az dokunulmuş muhteşem kumsallar için değil, en yüksek kule, en yüksek bayrak direği, en uzun köprüler, en büyük heykel gibi en’leri de keşfetmek için de ziyaret etmelisiniz Malezya’yı.
• Prontotour, Türk Hava Yolları direkt uçuşları ile kişiye özel tur paketleri düzenliyor.
(Malezya FOTO GALERİ haber için tıklayın)