Yıldızın Parladığı Anlar: Ancak Fatih Terim yapabilir!

Cumartesi gecesi Çek Cumhuriyeti karşılaşması sonrasında şöyle bir hesap vardı masada;

Türkiye, İzlanda’yı, İspanya Ukrayna’yı, Kazakistan Letonya’yı yener ve Hollanda puan kaybederse Paris’teki finallere play off elemesi oynamadan direkt olarak katılıyorduk.

Kuşkusuz böylesi bir ihtimalin gerçekleşmesini kimse beklemiyordu; çünkü kazanması gereken takımların hepsi maçlarını deplasmanda oynuyordu.

Hadi İspanya’nın Ukrayna’yı yenmesi sürpriz olmazdı da ya Kazakistan’ın Letonya’ya karşı zaferle ayrılması, olacak şey miydi?

Dün öyle bir geceydi ki bu maçların üzerine iki handikap maç daha olsaydı muhtemelen onlar da Türkiye’nin istediği şekilde sonuçlanırdı.

Bunu sadece futbol ile açıklarsanız bir tarafını eksik bırakmış olursunuz.

Futbolcularımızın son üç maçta ortaya koydukları yüksek performansın emek değerini asla görmezden gelemeyiz. Hatta bu oyuncular grubun ilk maçından bugüne kadar ellerinden geleni yaptılar ancak bu kadarı oldu.

Fakat bir şey var ki bunun hem hakkını teslim edeceğiz hem de eşi benzeri olmayan bu fenomeni bir kere daha tespit edeceğiz.

Hani puan kaybı yaşanan maçlardan sonra mikrofon karşısına geçip o çok bilindik bir şikâyetini dinleriz ya;

“Futbolda biraz da şans sizin yanınızda olacak!”

Daha ne olsun Fatih Hoca?

Bir insanın hayatında kaç defa şans bu kadar kendisiyle beraber hareket edebilir, en olumsuz ve olmadık zamanlarda ortaya çıkıp böylesine görkemli bir sonuca dönüşebilir ki?

Üstelik hepimiz biliyor ve hakkını teslim ediyoruz ki bunu ancak Fatih Terim yapabilir.

Elindeki bunca olanak, güç, kudret ve alternatifsizliğe rağmen Türkiye’yi bu grupta üçüncülüğe nasıl mahkûm ediyorsa oradan tereyağından kıl çeker gibi o üçüncülükle finallere direkt katılım vizesini de ancak Fatih Terim fenomeni başarabilirdi.

Başardı da!

Böylece neden o koltukta oturuyor olduğunu bize hem gösterdi hem de ispat etti.

Bundan ötesi var mı?

Stefan Zweig yaşasaydı tarihte iz bırakmış çeşitli kişileri mercek altına aldığı Yıldızın Parladığı Anlar isimli eserinin ikinci bölümünü çağımıza uyarlamış olsaydı mutlaka bunun içine Fatih Terim’i de alırdı.

Gerilimi yüksek bu grup mücadelesi Türkiye’ye has bir senaryo oldu.

Finallere gitmek, turnuvada bulunmak, o havayı solumak önemlidir.

Haziran 2016 ülkemiz için çok güzel bir futbol heyecanı yaşatacak, ben de o günü şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum.

Selçuk İnan’ın muhteşem golü ile birbirine kenetlenip sevinen milli takım oyuncularının görüntüsü o kadar güzeldi ki…

http://twitter.com/uzaygokerman