“Dünya yıldızlarıyla dolu bir kadronun önümüzdeki dönemde yine marka değeri olan Mourinho benzeri bir teknik direktörle desteklenmesinin sürecin normal bir sonucu olacağını öngörmek kehanet olamayacaktır.”
29 Ocak 2013 Salı günü yazdığım Ünal Aysal Projesi başlıklı yazımı bu cümleyle tamamlamıştım.
“Burada geri adım atacak olan taraf her kim olursa olsun, Ünal Aysal'ın belirleyici pozisyona geçtiğini bir şekilde tespit etmemiz gerekiyor.”
17 Ocak 2013 Perşembe gününe ait Fatih Terim’i yararlı bir “eleman” yapan Ünal Aysal Modeli isimli yazım da bu şekilde son buluyordu. Yazılara ait linkleri aşağıda paylaşacağım.
İleriye doğru bazı projeksiyonlar yapıyoruz ancak süreçleri bütün gelişmeler tamamlandıktan sonra anlayabiliyoruz.
Galatasaray’da Fatih Terim dönemi sona erdi; şaşırdık mı? Asla, çünkü süreci çok yakından ilgiyle takip ediyor bu ikilinin ilişkisinin ne kadar samimiyetsiz bir temel üzerinde yürüyor olduğunu görüyorduk.
Türkiye Ünal Aysal ismiyle 2000’li yılların başında tanıştı; ilginçtir bu kişiyi gazete sayfalarına taşıyan Hıncal Uluç’tu. Galatasaray büyük bir borç batağı içinde yüzüyor, hisse senetleri yabancı sigorta şirketleriyle paylaşılıyordu. Tam Galatasaray’a başkan olacak bir adamdı ancak tüzük gereği kulübe üyü olma statüsü yetmediğinden bir süre beklemesi gerekiyordu.
O süre yanılmıyorsam 2011’te tamamlandı ve zaten kendisi için hazırlanan koltuğa da bir darbe sonrasında oturdu.
Ünal Aysal Galatasaray için bir Projedir.
Kendisine çok güvenen çok güçlü bir karakterdir.
Hızla Aziz Yıldırım’ın geçtiği yolları kat etmekle beraber; Aziz Yıldırım’dan çevresinde kurduğu geniş iş ilişkileriyle ayrılmaktadır.
Aziz Yıldırım genel anlamda Fenerbahçe’ye dayalı bir fikir-gönül birliğiyle iş adamlarını toplarken; Ünal Aysal zaten iş yaşamında kurduğu ortaklıkları, anlaşmaları yoluyla çok geniş bir çevreye sahiptir; bunun ekonomik altyapısının çok güçlü olduğunu tahmin ediyorum.
Aynı zamanda uluslararası seviyede de bambaşka bağlantıları olduğunu da özellikle 3 Temmuz sürecindeki çıkışlarından, verdiği ipuçlarından çıkarabiliriyoruz.
Ünsal Aysal bütün bu ilişkilerinden kaynaklanan belirleyici gücünü Galatasaray yönetimi sürecine aktardı.
Ali Dürüst, Aldülrahim Albayrak, Fatih Terim gibi kişiler Ünal Aysal’ın projesini uygulamada geçiş “elemanlarıydı.”
Dönemseldi.
Ünal Aysal şampiyon olmuş futbol takımının kutlamaları sırasında bir anda genel kurul kararı alarak gündemi bir anda değiştirmişti.
Az önce ismini saydığımız kişilerin de bulunduğu yönetim kurulunu bu yolla değiştirdi.
Lise’nin genel vizyonuna uygun olmayan ancak Galatasaray’a emek anlamında büyük yararı dokunan bu elemanlar sürecin dışında bırakıldı.
Geriye sadece Fatih Terim kalmıştı.
Açıkçası Fatih Terim-Milli Takım ilişkisini belirleyen şeyin başbakan ve TFF olduğunu düşünenlerdenim. Ancak işi bu noktalara getiren süreçte Fatih Terim’in genel gidişe bakarak bu operasyonun içine dahil olduğunu tahmin ediyorum.
Ünal Aysal’ın profesyonellik anlayışıyla uyuşmayan ve bir an önce bu durumdan kurtulma düşüncesine sokan şey de bu olmalıdır.
Ünal Aysal, Galatasaray’ın bütün başarılarının Fatih Terim’e mal edilmesinden büyük bir ihtimalle rahatsızlık duymaktadır.
Onun bu son hamlesi, aslında başarının merkezinde Fatih Terim’in olmadığını dünya aleme gösterme eylemidir aynı zamanda.
Bu konuda yalnız olmadığını söyleyebiliriz.
Lise merkezli düşünme yöntemi Galatasaray’ın başında teknik adam bile olmadan şampiyon olabilme kararlılığına çok güvenir.
Haksız olmadıklarını da son iki yıldaki pratiklerden net olarak gözlemleyebiliyoruz.
Ünal Aysal belirleyici konuma geçmiş artık dümenin başındadır.
http://twitter.com/uzaygokerman
https://skorer.milliyet.com.tr/uzay-gokerman/unal-aysal-projesi/YazarYazisi/1661781/default.htm