Galatasaray ilk yarı 3-1 kaybettiği maçın rövanşında neredeyse maç boyu hiç zorlanmadan üç puanı cebine koydu, İstanbul'a dönüyor.
Karabükspor, ligde sırasıyla Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u aynı skorla yenmesi sezonun en ilginç serilerindendi ve hem takımı, hem teknik direktör Mesut Bakkal'ı, hem de takımın kıvrak oyuncusu Lua Lua'yı bir anda vitrine çıkarıvermişti.
Fakat Karabükspor için bütün sezon da işte bu üç karşılaşmadan ibaret kaldı. Kuşkusuz bu galibiyetler tesadüf denilemeyecek kadar futbola ait doğruları içinde barındırıyordu. Ancak sonrasında Mesut Bakkal takımı taşıyacak istikrarı gösteremedi.
Örneğin dün Gökhan Ünal ve İlhan Parlak tercihi kelimenin tam anlamıyla fiyaskoydu; 72 dakika izledi bu durumu. Günümüz futbolu adına bu tip forvetlerin etkinliğini kaybettiğini görüyoruz. İkisi birden takımı sayısal olarak on kişi oynattı, zaman zaman belki bir eksik daha...
Lua Lua havaya girmiş. Yumuşak bileğinin avantajını göstereceğim derken sirk cambazına dönüştü. Evet, alkışlanacak hareketler yaptı ancak takım oyununda yoktu. Quaresma da böyle oynuyordu. Bu tip futbolcular topu ayaklarına aldıklarında önce arkadaşlarını hipnotize ediyor.
Galatasaray'ın bu Karabükspor'u yenmesi için çaba harcamasına gerek bile kalmadı. Üst düzeyde bir mücadele de olmadı; Real Madrid maçı sonrasında aktif dinlenme yaptılar.
Yine kaliteli ayakları Drogba ve Sneijder'in yarattığı bir golle sahadan galip ayrılmasını bildiler.
Burak son bir kaç haftadır kayıpları oynuyor. Golden uzaklaştıkça daha da kişiselleşiyor.
Drogba tarzındaki olgun futbolcuların bile taşıyamayacağı bir durumdur bu, karşılaşma sırasında da tecrübeli oyuncunun pas tercihlerinde net olarak gördük.
Selçuk, Sneijder ve Drogba Galatasaray'ı sırtlamış gidiyorlar.
Selçuk doğru futbol oynuyor; modern oyun anlayışına da çok uygun bir futbolcu, sahada sürekli geziniyor, zaman zaman da orta alanda rakibe basıyor, bozuyor.
Melo, Lua Lua'nın da etkisi nedeniyle çok fazla ileri çıkamadı. İyi da yaptı o bölgeyi bir an yalnız bıraktığında neler olacağını maçın sonlarına doğru gördük.
Semih'in solda oynaması genç futbolcu için sorun yaratıyor. İlk yarı bu Karabükspor'a karşı bile zorlandı. Sonra Riera kendisinin yardımına koştu da oyun dengelendi.
Bir süredir Emre kenarda unutulmuş görünüyordu. Bu da genç futbolcuyu formdan düşürdü. Dün oynayacak zaman bulması onun için iyi oldu.
Eboue'nin İngiltere'de de mi böyle yerden kalkmadan, her pozisyonda sahaya sağlık ekibi bekleyerek mi oynadığını hatırlamaya çalıştım. Bu kadar çıt kırıldım değildi sanırım.
Eboue, Melo ve Burak bazı pozisyonlarda hakemi aldatarak faul kazandılar.
Mustafa Kamil Abitoğlu'nun futbol bilgisi çok zayıf olduğundan pozisyonları anlayamıyor. Bu nedenle de çok tartışmalı kararlar verdi. Ancak yapacak bir şey yok, TFF'nin Süper Lig hakemi ve maçları yönetmeye devam edecek.
Ligin sonlanmasına beş hafta kala Galatasaray kağıt üzerinde zor olabilecek bir deplasmandan üç puanla dönüyor. Geriye 15 puanlık bir serisi kalıyor.
On ikisini mutlak almak zorunda...
http://twitter.com/uzaygokerman