Galatasaray, Türkiye’de bugüne kadar benzerine çok az rastladığımız türden bir transfer yaptı.
Sporting Lizbon’un genç yeteneği Bruma için Portekiz kulübüne tam 10 milyon Euro para ödedi. Ayrıca eğer önümüzdeki sezon Bruma bir başka takıma satılırsa, satış bedeli üzerinden de %25 verecek.
Bu bir yatırım kararıdır.
Öncelikli olarak Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne tek başına katılmasının verdiği ekonomik rahatlama bu transferin gerçekleşmesinde etkili olmuştur.
Galatasaray, önümüzdeki en az iki dönemi daha bu kulvarda “rakipsiz mücadele edeceğine” güveniyor. Zaten Ünal Aysal göreve gelirken başarı için Avrupa’da mücadele etmeyi şart koymuştu.
Göreve geldiği tarihten bu yana ikinci kez Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor.
Üstelik geçen sezonun ortasında kadrosuna dahil ettiği, Sneijder ve Drogba ile takımın Avrupa’daki izlenirliğini arttırdı.
Son Emirates Turnuvası’ndaki başarılı sonuç kuşkusuz Galatasaray’ın özgüven duygusunu pekiştirdi.
Bruma öncelikli olarak Avrupa’daki vitrinde parlatılmaya çalışılacaktır.
Galatasaray’ın Ribery örneğinde olduğu gibi hatayı burada tekrar etmeyeceğini tahmin ediyoruz. Ribery’nin geldiği yer UEFA’da bir numaralı futbolcu olmaya kadar ulaştı.
Bütün bunlar yatırıma ait nedenler.
Peki Türkiye’nin ortamı bir futbolcunun büyümesi, gelişmesi için yeterli ortamı sağlıyor mu?
Bunun için önümüzdeki tek örnek kulübün Galatasaray olması bu anlamda ilham kaynağı olabilir.
Beşiktaş’ın Nihat Kahveci transferi bu anlamda güzel bir örnek olmasına karşın sürdürülebilirilk sağlanamamıştır.
Tuncay Şanlı fiyasko ile sonuçlanmıştır.
Son yıllarda gerçekleştirilen Arda Turan transferi sürdürülebilirlik anlamında son halka olmuştur. Transfer sezonunun son gününe kadar Burak Yılmaz isminin gündemde olması bir başka örnektir.
Ancak bütün bu örnekler genel anlamda Galatasaray’ın ülke içinden alıp yetiştirerek parlattığı yetenekler olarak göze çarpıyor.
Genel futbol ortamımız istikrarsız olduğundan sürdürülebilir başarı en zor pozisyon oluyor.
Hele Türkiye gibi futbol oynamayak değil değil oynatmama üzerine kurulu düzende futbolcu gelişiminin ne kadar zor olduğu da ortadadır.
10 Milyon Euro para vererek önemli bir yatırıma girmeye değer mi, bunun karşılığı alınabilir mi, ne kadar sürer bu soruların cevabını Türkiye’de bulmak akıl oyunudur.
Üstelik ortada 6+0+4 gibi bir yabancı sınırlaması varken.
Fatih Terim’in neden iç piyasadan futbolculara yatırım yapmadığını da bilmiyoruz.
Mesut Özil’in Milli Takımımızı seçmemesinde Fatih Terim’le aralarındaki soğukluğun etkili olduğu yönünde haberler gelmişti.
Özil, Milli Takımı seçmiş olsa bugün ulaştığı pozisyonu görebilir miydi? Ay-yıldızlı formayı giyiyor olsa aynı performansı sergileyebilir miydi?
Bu soruların cevabını ancak benzerlerine bakarak “fısıldayabiliyoruz.”
Açıkçası Bruma transferi nereden bakılırsa bakılsın fazlasıyla sıradışı bir hareket oldu.
İzleyip, sonuçlarını göreceğiz.
http://twitter.com/uzaygokerman