Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Sharapova’yı her zaman güzel bulmuşumdur. Ancak bu güzellik içinde sadece kadına ait cinsel çekicilik barındıran bir görsellikten kaynaklanmıyordu. İnternette veya o kadar genellemeyelim, çok daha sınırlı bir tarif yapalım, Moskova metrosunda bir saat seyahat etseniz muhtemelen Sharapova’dan çok daha güzel kadınlara rastlamanız mümkündür.

Güzellik kuşkusuz onun sportif tarafıyla, başarısıyla birlikte çekici hale geliyordu.

Aynı şeyi bugün çok sıradan güzelliğe sahip kadın tenisçileri için bile söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Güzelliği sadece cinsel cazibe olarak tarif eder veya öyle görmeye başlarsanız bu sefer işin boyutunu bambaşka taraflara çekersiniz.

Sharapova bu iki şeyi bir araya getirip, daha sonra cinsel cazibesini ön plana çıkarmadı mı? Sadece cinsel çekiciliği ile reklam gelirlerini artırıp düne kadar dünyanın en çok kazanan sporcuları arasına adını yazdırmadı mı?

Evet, bu çağımızın anlayışına çok uygundur.

Sharapova hiç bu kadar güzelliğini yitirmemişti

Sharapova, tenisteki başarısı ve güzelliğinin keşfedilmesinden sonra kameraların önüne geçerek iç gıcıklayıcı, birbirinden seksi pozlar vermeye başladı ki bu pozların bir kısmını beden dili olarak cinsel cazibede iştah artırıcı etki yapıyordu.

Hiç kuşkusuz işin boyutu tam da buraya geldiğinde ben dâhil kimse artık “Sharapova’yı tenisteki başarısından ötürü güzel buluyor” olduğunu söyleme şansını kaybediyordu.

Çünkü Sharapova da zaten bilinçli olarak bedenini kullanarak ya da pazarlayarak bu sistemin içinde yer edinmeye başlamıştır ve dışarıya verdiği her türlü fotoğraf karesinde cinsel çekiciliği ne kadar ön plana çıkarsa onun reklam pastasından alacağı sponsor geliri o kadar artacaktır.

Ancak bunun sportif olanla ilişkisinin asla kesilmemesi de gerekir. Yoksa ondan kısa süre önce sahne almış ancak kortlarda tutunmayı başaramamış Anna Kournikova gibi güzelliğini kullanarak magazin dünyasında kendisine yer edinmeye çalışıp bunda da başarılı olamayan biri durumuna da düşmek mümkündür.

Tam da bu noktada işin rengi, niteliği değişmektedir.

Çünkü spor devamlılık, mücadele dahası rekabet gerektirir ve dünya sıralamasında bir yerlerde olabilmek için mutlak surette kortlarda maç kazanmaya devam edilmelidir.

Haberin Devamı

Reklam ve magazin dünyasının o renkli, büyüleyici atmosferi bir yana diğer tarafta sıkıcı ve hiç düşmeyecek derecede tempolu antrenman yapma rutini bir başka yanda…

İşte burada devreye yan yollara sapmalar girmeye başlıyor.

Bedensel gücü destekleyici ilaçlar, kimyasal takviyeler…

2016 yılına kadar yasaklı olmayan ancak yeni yılla birlikte yasaklı listesine giren ilaç kullanımı yolun sonudur.

Üstelik bu ilacın on yıldır kullanılıyor olması rahatsız edici bir başka detaydır.

Uluslararası Tenis Federasyonu bu ilacın yeni mi farkına vardı, on yıldır herkes mi kullanıyordu yoksa Letonya’da üretildiği için Rusya gibi ülkelerde sporcular bu ilacı destek amacıyla içiyordu?

Her şey bir yana neden böyle ilaçlar kullanma gereği duyuluyor olduğu ayrı bir kafa karışıklığıdır.

Sharapova spor yaşamına başladığında böyle ilaçlar kullanıyor muydu, çok emin olamıyorum.

Sharapova hiç bu kadar güzelliğini yitirmemişti

Emin olduğum bir şey var, dün gazetelerde gördüğüm haberdeki fotoğrafı ve sonra da izlediğim videodaki Sharapova’nın gözüme bir önceki gün kadar güzel görünmediği hatta fazlasıyla itici bir hal aldığıydı.

Haberin Devamı

Ben de kendimi bir kere daha bu olayla test etmiş oldum.

Gerçek güzellik her zaman başarı ile birlikte gelmelidir ve başarı dediğimiz şey asla insanları kandıran bir dünyanın üzerine kurulmamalıdır.

Yeri gelmişken yazmam gerekiyor, bugün ülkemizde başarılı gözüken ancak tamamen bir sabun köpüğü gibi yapay bir şekilde gösterilen kadın-erkek cinsi önemli değil bir sürü şahsiyet olduğu gerçeği ile yüz yüzeyiz ancak bunu göremiyoruz.

Sharapova etkin pişmanlık gösterdi, hepimizden özür diledi. Bu bir erdemdir. Ancak bizim çevremizi saran o kadar yüzsüz var ki!

http://twitter.com/uzaygokerman