Serbest Vuruş: Drogba ile oyunu basitleştirmek

Geçen sezon Kadıköy’de oynanan karşılaşmada Galatasaray’ın Drogba ile kazandığı penaltıyı hatırlayan var mı?

Sağ kanattan ceza sahası içine gelen yüksek topu Drogba yumuşatmış, ikinci hamlede Gökhan Gönül el ile müdahalede bulunmuştu.

Pazar gecesi Süper Kupa finalinde de benzer bir iki topla pozisyon tekrarlandı.

Londra’daki turnuvanın final karşılamasında ikinci yarı Drogba’nın kazandırdığı penaltı ve attığı ikinci gol de benzer tipik özellikler taşıyordu.

Kayseri’de 99. Dakikada attığı golün Londra’daki ikinci golden farkı kafa ile tek vuruş olarak yapılmasıydı.

Futbol yetenekli oyuncularınız varsa bu kadar basit bir oyundur. Çünkü pozisyonel anlamda birbirini tekrar eden taktiksel varyasyonlar üzerine kurulur.

Uzatmaların son yirmi dakikasında Fenerbahçe de Sow ile üç mutlak pozisyon yakaladı ve karşılamanın penaltılara gitmesi bile muhtemeldi.

Futbol her ne kadar yüksek beceriye sahip futbolcularla basit bir şablonla oynanıyor olsa da modern, Şampiyonlar Ligi düzeyinde buna izin vermiyor.

Hatta ligimizde bile...

Kadlec-Alves tandemi olur mu?

Kadlec’i savunmanın sol kanadında PSV ve Salzburg karşılaşmalarında izledik. Genel anlamda oynadığı oyun Fenerbahçelilere hiç umut vermediği gibi üstelik memnuniyetsizliğe de sebep oldu.

Ancak Alves’in yokluğunda özellikle uzatma dakikalarında stoper pozisyonunda üst üste başarılı müdahalede bulundu.

Bu da orijin olarak stoper olan bir oyuncunun kendi bölgesinde oynatılması gerektiği yolunda genel bir düşüncenin oluşmasına yardımcı oldu.

Kadlec-Alves tandemi olur mu?

Kuşkusuz denemeden, oynanmadan bunun cevabını vermek kolay değil. Ancal kritik Arsenal eşleşmesinde bu tercih konusunda Ersun Yanal’ın kendisine bir alternatif yaratabileceğini varsayabiliriz.

Alves-Meireles; Portekiz Sendromu

Geçtiğimiz sezon orta alanda bir dinamo gibi çalışan Meireles’in yine bir Galatasaray karşılaşmasında kariyerinde gördüğü ilk kırmızı kart sonrasında Halis Özkahya ile aralarında yaşananalar futbol dünyamızı uzun süre meşgul etmişti.

Meireles o maçtan sonra uzun süre kendisini toparlayamamış; Bate Borisov maçının hemen başında gördüğü gereksiz kartla da Fenerbahçe’nin Avrupa macerasındaki en kritik karşılamasında takımın on kişi kalmasına sebebiyet vermişti.

Bruno Alves’in de Pazar gecesi, takımının ona en fazla ihtiyaç duyduğu bir karşılamada gördüğü kırmızı kart maçın da kırılımı oldu.

Onun yokluğunda Fenerbahçe’nin orta alandaki en büyük direnci Mehmet Topal geriye çekilmiş, bölgedeki boşluğu Selçuk İnan ve Melo doldurmuş, Galatasaray’ın atak zenginliğinin artmasına yardım etmiştir.

Fenerbahçe’nin özellikle kritik Arsenal karşılaşmasından tur atlayarak çıkabilmesi için omurgasındaki bu iki futbolcudan sonuna kadar yararlanması gerekiyor.

Her ikisi de rakibi ısırarak, rahatsız ederek oynuyorlar; ama bu işi sahada kalmayı becererek yapmaları gerçek profesyonelliktir.

Burak’sız Galatasaray’a doğru

Fatih Terim sezon başından bu yana Burak’ın olmadığı bir Galatasaray’ın iskeletini hazırladı. Yönetim de büyük bir ihtimalle Burak’tan para kazanma veya takasta kullanarak iyi bir futbolcuyu kadrosuna katma derdinde.

Bunun sahaya yansımış şekli Drogba ile tek forvetli, arkasında da Sneijder/Umut Bulut ile oynamak oluyor.

Drogba’nın bu yükü bütün sezon taşıyıp taşımayacağı, profesyonelliğine söz söylemek mümkün olmasa da yaşı gereği maç seçip seçmeyeceği tartışmaya açıktır.

Drogba final maçlarına yüksek konsantrasyon sağlıyor. Ancak özellikle Süper Lig’deki insanı futboldan soğutan sertlik düzeyi fazla savunma anlayışı hakemlerin de toleranslı tutumuyla bu tip futbolcuların futbolunu da etkiliyor.

Fatih Terim Burak’ı Galatasaray’ın dışına çıkararak bu sezona ait en önemli riski almış oluyor.

http://twitter.com/uzaygokerman