Fenerbahçe Ülker ile ilgili Euroleague’deki Olimpija ve TBL’ndeki TED maçlarından bir istatistik bilgi vereceğim.
Olimpija karşılaşmasında Fenerbahçe Ülker 3’ü ofansif, 26’sı defansif olmak üzere toplam 29 ribaunt alırken; rakibi aynı sırada 16 ve 24 toplam 40 ribaunt ile maçı tamamlarken; TED karşılaşmasındaysa Fenerbahçe Ülker; 7 adet hücum ve 22 adet savunma toplam 29, rakibiyse 11 ve 28 ile toplam 39 ribaunt alıyordu.
Fenerbahçe Ülker Olimpija karşılaşmasının ikinci yarısında hücumda kullandığı ve başarılı olamayan hiçbir topu pota altında alamadı. Öyle olunca da sayı bulmada çok zorlandı ve dış atışlara yöneldi.
Açıkçası Mirsad’ın yokluğunun bu derece etkili ve net bir şekilde ortaya çıkacağını beklemiyordum.
Sato’nun pasaport sorunu yüzünden Slovenya’ya girememesi, Kaya Peker’in maç günü ortaya çıkan rahatsızlığı nedeniyle takım rotasyonunda sorunlar olacağı belliydi; Pianigiani burada tercihini Bogdanovic’ten yana kullanırken, Preldzic’i de 1 numaradan 4 numaralı bölgeye kadar geniş bir aralıkta denedi. Andersen bu rotasyonun içinde kalırken, İlkay Karaman çok az forma şansı buldu.
Fenerbahçe Ülker, birinci periyotta 20, ikinci periyotta 26 toplam 46 sayı yerken ilk yarı özellikle savunmada oturmamış bir takım görüntüsünü net olarak ortaya koyuyordu.
Bunda rakip Olimpija’nın çok iyi alan savunması yapmasının etkisi büyüktü.
Bo McCalebb sakatlanıp oyundan çıkana kadar 17 sayı, 4 ribaunt ve 5 asist ile Fenerbahçe Ülker’in en etkili silahı olurken, Ömer her zamanki standardı ile oynuyordu. Bo’nun talihsiz sakatlığının ardından biraz da Pianigiani’nin ekstra motivasyonuyla Barış Ermiş sorumluluk üstleniyordu.
Benzer katkıyı Bogdanoviç’in kısa süreli sakatlığı sırasında TED maçında Can Mutaf yapacaktır.
Fenerbahçe Ülker basketbolcuların takım oyununa henüz adapte olamaması nedeniyle oyuncularının bireysel yeteneklerine bağımlı bir görüntü çizdi. Özellikle Bo McCalebb üzerine yıkılmış oyun kurgusunun onun yokluğunda bir türlü dengelenememesi kritik bir sorun haline gelebilir. Bremer henüz bir alternatif oyuncu kimliğini gösteremedi.
Bo'ya dayalı bir takım olmamalıdır Fenerbahçe Ülker.
Boyalı alanda Andersen, Batiste, İlkay ve Oğuz’dan çok şey bekleniyor. Bu oyuncuların alacağı ribauntlar, pota altı mücadeleleri Fenerbahçe Ülker’in takım oyununu oturtmada en etkili aracı olacaktır. Ancak bu dört oyuncu da istenilen form düzeyini yakalayamadı. Bu dört oyuncunun içinden bir Mirsad çıkmadığı gibi toplamı da etmiyor.
Hazırlık döneminde Sato, Bo’nun en iyi yardımcısı konumundaydı. Talihsiz Slovenya macerası üzerinde olumsuz etki bırakmazsa Fenerbahçe Ülker’in hücum silahları arasında yer alıyor.
Bogdanoviç geçen sezon yok gibiydi. Koçun kendisinden beklentileri yüksek olmalı ki maçlarda sürekli forma şansı veriyor. Daha fazla oynamasını sağlıyor.
Ve Preldzic şu an Fenerbahçe Ülker’in en önemli silahı, potansiyeli konumunda. Nasıl ve ne şekilde oynadığı takımın genel karakteristiğini de belirliyor.
Real Madrid sınavı son üç karşılaşmadan çok daha önemli ve zor geçecektir.
http://twitter.com/uzaygokerman