90+5+2’de gelen ve başlama vuruşu yapılmayan gol sonrasında Antalyasporlular haklı bir şekilde hakeme koşuyorlardı; anlatmaya çalıştıkları şey; “bütün maç boyunca Fenerbahçeli futbolculara çok daha sert müdahalelerde bulunduk, oyunu devam ettirdin, Diego’nun yere düşüşüne nasıl faul verirsin Hocam?”
Transfer sezonunda Fenerbahçe peş peşe dünya yıldızlarını kadrosuna katarken, ben de Twitter’dan şu yorumu yapmıştım.
“Van Persie geliyor, dünya yıldızını yine aynı kişiler yorumlayacak, beğenmeyecek, burun kıvıracak!”
Eksik kalmış!
Bunca dünya yıldızı ile kadronu doldursan ne yazar, çünkü maçları yöneten hakemlerinin standardı da bu işte.
Futbolu bilmeyen, anlamayan, pozisyon sezgisi ve bilgisi olmayan, yüreksiz daha da kötüsü vicdansız bu hakemlerle futbol ancak Rus ruleti gibi bu kadar oynanabilir.
Maç boyunca bütün kararları Antalyaspor lehine çalarken, son anda öyle bir karar verdi ki maçın skoru değişiverdi.
Hakem konuşmak, onları eleştirmek, kararlarını izlemek insana baygınlık veriyor.
Bu girişi yaptığım için de üzgünüm.
Geçen hafta Fenerbahçe’nin bir oyun planı olmadığını konuşmuştuk, hafta arasındaysa aksine sanki oturmuş bir oyun planı ile mücadele eder gibi oynamış ve farklı kazanmıştı, sonra üç gün geçti, Pereira yine oyun planı olmayan Fenerbahçe’ye geri döndü, oyun sıkıştı, pozisyon üretilemedi.
Neden?
Öncelikle Nani ve Diego’nun topu merkezde oynadıkları bir düzenle sahaya çıktılar. Şu bir gerçek ki Nani ve Diego birbirinin karbon kopya ikizi gibi oynadıklarında Fenerbahçe orta alanda bir kişi eksilmekle kalmıyor, birbirlerinin düzenlerini de bozuyorlar.
Nani dün skor yükünü alırken, Pereira'nın gördüğünden ve değerlendirdiğinden farklı bir şey söyleyeceğim ve umarım Pereira haklıdır da ben yanlış yorumluyorumdur, Diego, oynadığı futbol, pas tercihleri, kaçırdıklarıyla taraftarın gözünde kredisini tüketiyor. Bu şekilde devam ederse, çok onaylamamakla ve anlamamakla da birlikte taraftarın tepkisini üzerinde toplayacak görünüyor.
Anlayamadığım ve onaylamadığım kuşkusuz taraftarın tepkisidir. Taraftarı olduğun ve gönül verdiğin takımın sahada mücadele ederken, onun oyuncusuna tepki koymak da ne oluyor? Dün gece özellikle 1-1’den sonra bir iki futbolcu bundan nasibini aldı.
Fenerbahçe’nin ne yapıp edip, kanatları işler hale getirmesi gerekiyor.
Ve kanat dediğimizde de akla hemen ilk Caner Erkin geliyor. Takımın neredeyse hücum organizasyonlarının yarısı Caner’le başlayıp, bitiyor. Şener dün çok etkili değildi, sağ kanatta istenileni yapamazken, Hasan Ali çok uygun pozisyonları bir türlü doğru şekilde bitiremedi.
Van Persie’nin Nani’nin kafasına adrese teslim şekilde gönderdiği gol pası her şeyden önce Hasan Ali’ye ders niteliğindeydi.
Nani’nin kafası da Diego’ya ders olabilir belki?
Van Persie, Fernandao çıkana kadar Kuyt gibi mücadele etti. Özellikle yardımlaşması, boş alanlara kaçışı, gol pası üretmeye çalışması üst seviyelerdeydi, sonra bir anda işler değişti. Kuşkusuz Kadıköy’de taraftarına gol attığını da göstermek istiyor, o sevinci yaşamak arzusunda; bu da ister istemez Hollandalı’yı son 20 dakika bencil ve egoist bir görüntüye sokuverdi.
Girişte Diego-Nani ikiz futbolundan söz ettim, bu ikilinin yanına bir de Alper girince takımın hücum gücü iyice orta alana çıkışıp kalıyor.
Alper maalesef beklenen patlamayı yapamadı, o eşiği geçemedi ve daha kötüsü artık uzatmaları oynamaya başladı. Bu şekilde devam ederse kadroya girmesi hayal olur.
Dün gece oyunun hakkı Ozan’dı. Gücüyle, ayakta kalabilmesi, dayanıklılığıyla Alper’den çok daha tercih olabilirdi. Ancak “Pereira’nın bir bildiği vardır” dahası "bir bildiği olmalıdır!" diye bağlamak durumundayız.
Kuşkusuz olmalı, çünkü üç gün arayla iki farklı oyun anlayışı, takım tertibi ve dizilişi bu kadar farklı olmamalıdır.
Fenerbahçe bu maçı, kendi oyunu ile kazanmadı, tamamen oyuncularının kalitesi, becerisi ve farkıyla sonuca gitti.
Nani’nin attığı ikinci gol kuşkusuz yepyeni bir tartışmayı da beraberinde getirecektir. Bu ve benzer pozisyonlar yarı penaltı algısı yaratacağından hakemler daha zor düdük çalacaklar, faul vereceklerdir. Maalesef bu noktadayız.
Takım kadrosunu ve oyun şeklini bulana kadar inişli çıkışlı bu tip maçlar izleyeceğiz.
Bu tip maçlar işte ancak böyle kazanılabiliyor.
http://twitter.com/uzaygokerman