Fenerbahçe’nin bir oyun planı olmadığını birkaç hafta önce yazmıştım. Peki, oyun planı nasıl oluşur? Kendi kendine olan bir şey midir?
Fenerbahçe Revivo, Pierre Van Hooijdonk’dan beri neredeyse 15 yıldır duran topla rakiplerine korku salan, hatta Alex döneminde serbest vuruşların yarı penaltıya dönüştüğü bir takım olmuştu.
En kötü karşılaşmalarda hatta penaltı verilmeyen iki senelik süre boyunca duran toplarla öyle maçları çevirmişti ki Fenerbahçe bu bir oyun planı şekline veya taktiğe dönüşmüştü.
Oysa bu sezonun başından itibaren futbolun en önemli hücum organizasyonlarından biri olan duran vuruşlar Fenerbahçe için sıradan bir paslaşma halini aldı.
Fernandao ve Van Persie gibi iki uzun boylu hücum oyuncusu olmasına rağmen bu toplar ceza sahasına atılmadığı gibi Kjaer ve Alves gibi iki uzun stoperi olan takım yetmiyormuş gibi kendi ceza sahasının içinde hiçbir hava topuna hâkimiyet kuramıyor.
Kuşkusuz bu bir teknik adam sorunudur!
Demek ki bu takım ne hücumda ne savunmada yerleşim çalışmıyor. Bu bir varsayım değil; maçları izlediğimizde ortaya çıkan görüntü, sonuçtur. Bir yerleşim, oyun, duran top bırakın maçta üst üste iki defa tekrar etsin, birkaç maçta bile benzerleri görülemiyor.
O zaman Pereira ne yapıyor?
Bütün hafta “takım içindeki dengeleri nasıl koruyacağının hesabı ile çeşitli denklemler hazırlayıp kadro mu diziyor?”
Maalesef görünen köy bu!
Bir takımın oyun planı hadi bırakalım antrenmanlarda da olmuyor o zaman her hafta çıkan yaklaşık aynı kadro zaman içinde yanlışlarını doğruya evirip bir şey üretir değil mi?
Buna da fırsatı yok takımın; çünkü dengeler adına kadro değişip duruyor.
Fenerbahçe geçen hafta Beşiktaş karşısında net üstünlük sağlayarak, doğru bir futbol oynamayı başarmıştı.
Yenilginin temel sebebi takım savunmasındaki arızalardan kaynaklanmıştı. Fenerbahçe bu savunma düzenini hafta içinde Celtic karşısında da oturtamadığı için peş peşe iki gol yemişti.
Kuşkusuz bu sorun da Pereira’nın çözüm bulması gereken başka durumdur.
Akhisar gibi maç boyunca neredeyse hiç hücum girişiminde bulunmayı düşünmeyen bir takımdan iki gol yemek yetmediği gibi berabere kalarak iki puan bırakmak da Fenerbahçe’nin savunma çözümsüzlüğünün artık kangrene dönüştüğünün göstergesi oldu.
Nasıl olacak peki?
Biraz da oyuncu tercihlerini konuşalım mı?
Pereira elindeki zenginliği yönetebilecek bir teknik adamlık işareti veremiyor bize; bu kadar kısa sürede bu yorumu yapıyor olmaktan fazlasıyla rahatsızlık duyuyorum; umarım fazlasıyla yanılıyorumdur.
Birçok teknik adamın başarılı başarısız bir şeyler yapmaya çalıştığını görebiliyoruz; ancak Pereira için bunu ne kadar çok arasam da bulamıyorum.
Aykut Kocaman’ın ilk teknik adamlık günlerinde Alex’i yanında oturttuğu ya da erkenden dışarı aldığı maçların sonrasında da yazmıştım; “kadronuzda böyle yıldız oyuncular varsa onları kulübede bekletemezsiniz.”
Pereira için Van Persie giderek geçeceğinden emin olamadığım bir Sırat Köprüsüne dönüşüyor. Hiçbir teknik direktör girdiği bu tip mücadeleden istediğini elde ederek çıkamamıştır.
Bir takımın ilk on birini belirleyecek oyuncular zamanla oturur ancak onun içinde direkt olmayacaklar kendisini kısa sürede gösterir.
Bana göre Diego onların başında geliyor. Bu takımda Nani gibi bir usta ayak varken Diego sadece fazla değil, gereksiz de oluyor.
Hele o takımda Volkan, Ozan, Souza gibi bu kadroda mutlak surette olması gereken oyuncular varken, Diego’da bu kadar ısrar etmek 2-0’a rağmen fazlasıyla gereksizdir.
Aynı şeyi verdiği gol pasına rağmen maalesef Alper için de yazacağım. Alper o kadar güçsüz kalıyor ki hiçbir ikili mücadelede ayakta kalacakmış hissi vermiyor ayrıca yapamıyor da zaten.
Kısaca dün akşam maça başlayan kadroda sorun vardı.
İkinci yarı Nani’nin rakip kaleden çok uzak oynamaya çalışması da müdahale gerektiren bir konuydu. Nani ile Caner hücumda neredeyse üst üste oynadılar. Kornerlerdeki paslaşmaları da Fenerbahçe’ye hiçbir şey katmadı.
Fenerbahçe sahasında bu kadar kolay puanlar vermeye devam ederse en büyük sorun taraftarıyla arasına giren mesafenin açılması ve soğuması olacaktır.
Nani’nin ilk yarı rakibi dağıtan futboluna karşılık Akhisarlı oyuncuların sert müdahaleleri karşısında hakemin duyarsızlığı vicdansızlıktı.
Penaltılar verilmez, ofsaytlar, eller, kollar görülmez bunlar ayrıdır; ancak yıldız futbolcuların göz önünde katledilmesi hakemlik adına işine yaptığı en büyük ihanet olacaktır.
http://twitter.com/uzaygokerman