Bozkurt Yılmaz geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’nin Altınordu ile oynadığı maçı değerlendirdiği yazısının başında İzmir ve futbol gerçeğine dair bir giriş yapmıştı. Bu giriş daha çok Fenerbahçe özelinde olsa da genele rahatlıkla yayılabilecek bir gerçeklik ifade ediyor.
İzmir bugün Süper Lig’de temsil edilmiyor. Tıpkı, Adana, Antalya gibi Türkiye’nin en önemli şehirlerinden bir tanesinin, hatta bünyesinde Altay, Göztepe ve Karşıyaka gibi tarihi geçmişi olan kulüpler barındırmasına karşın futbolda üst düzeye geçecek hamleyi yapamıyor.
İlginç olan Karşıyaka’nın Basketbolda gösterdiği başarıyı futbolda en azından orta seviyelerde kalacak şekilde tekrarlayamamasıdır.
İzmir aynı zamanda da futbolu çok seven bir taraftar kitlesini de bünyesinde barındırıyor.
Bozkurt Yılmaz’ın yazısında andığı Rıdvan’ın Altay’ın kalesine gönderdiği o muhteşem gol o unutulmaz 1989 sezonunda İzmir’de rekor seyircinin izlediği maçta atılmıştı. Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa Fenerbahçe hala bir sezonda o maçta topladığından daha fazla seyirciyi başka karşılaşmada bir araya getiremedi.
Geçen hafta Altınordu maçını izleyen taraftar sayısı da azımsanmayacak derecedeydi.
Bu sadece Fenerbahçe özelinde konuşulacak bir durum değildir, geçtiğimiz yıllarda takımlar saha kapama cezası aldıklarında İzmir’de oynamayı tercih ederlerdi, çünkü İstanbul’dan çok daha fazla taraftarı İzmir’de bir araya getirirler, hem İzmir’deki taraftarlarını mutlu ederler, hem hasılat konusunda ceplerini doldururlar, hem de cezayı ödüle çevirmiş olurlardı.
İzmir’de Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın ve hatta Trabzonspor’un hatırı sayılır bir taraftar kitlesi olduğu bir gerçektir.
İzmir’de futbol neden Süper Lig seviyesine çıkamıyor bu ayrı bir tartışma konusu yapılabilir; ancak tartışmayacağımız bir şey varsa o da İzmir’in futbolu seven, ona değer ve katkı sağlayacak bir taraftar kalabalığına sahip oluşudur.
Gündemdeki konu Milli Takım’ın maçlarını hangi stadyum ve nerede oynayacağı sorunudur.
Malum İstanbul’daki bir takım stadyumlar artık kulüpleri ve taraftarıyla birlikte anılıyorlar.
Milli Takımın en son TT Arena’da oynadığı maç sırasında kaleci Volkan Demirel’in yaşadığı durum ve sonrasındaki gelişmeler ortadadır.
Volkan’ın TT Arena’da yaşadığını, Selçuk, Burak Şükrü Saraçoğlu’nda yüzleşecektir.
Hatta Fatih Terim’in kaybedilen bir maç sonrasında Şükrü Saraçoğlu’nda tepki ile karşılaşması da olasılıklar dahilindedir.
Daha kötüye doğru gideceğinin sinyallerini alıyoruz.
Bu nedenle İstanbul ve bu stadyumlar, önümüzdeki sezon buna İnönü de eklenecektir, Milli Takım’ın maç oynayacağı yerler olmaktan çıkmış durumdadır.
Kayseri, Bursa modern stadyumları nedeniyle maçların oynanması muhtemel şehirler arasında sayılmakla birlikte bir “Milli Takım taraftarı” kitlesini yaratmak açısından başarılı olamamışlardır.
Çünkü ortada bir de üzerinde forması, elinde bayrağı, flamasıyla Milli Takım taraftarını yaratabilmek diye de bir sorun bulunmaktadır.
Hal böyle olunca sanki İzmir şehri bütün bunların altından kalkabilecekmiş gibi sessiz sedasız bir köşede fark edilmeyi bekliyor gibi duruyor.
İzmir iktidar tarafından sevilmeyen bir yer olsa da, yatırım yapmaya gönlü razı olmasa da Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Fatih Terim konuya bir de bu tarafından bakabilir mi?
http://twitter.com/uzaygokerman