Tarihi rekabet Fenerbahçe ile Tranzonspor arasında da bambaşka türden bir gerilim olmasına sebebiyet verdi. Bu nedenle Fenerbahçe’nin, Galatasaray’dan sonra Trabzonspor ile oynadığı maçlar puan mücadelesinin ötesinde bir anlam ifade ediyor.
Yarın oynanacak karşılaşma öncesinde ligdeki görünüme baktığımızda iki takım arasında 13 puanlık bir fark olduğunu görüyoruz ki bu aslında Trabzonspor’un şampiyonluk şansının matematiksel olmasa da genel mücadele çerçevesi ve psikolojik anlamda kalmadığı anlamına geliyor.
Moral olarak kendisini yeniden lige döndürebilmesi, ligin onlar açısından bir anlam ve hedef ifade etmesi bakımından Trabzonspor için bu maç kazanılması gerekenler arasında örneğin haftaya karşılaşacağı Sivasspor’dan daha büyük öncelik gösteriyor.
Muhtemel bir kayıp Trabzonspor’un liderden 16 puan geriye düşmesi demek olduğu için belki de aynı zamanda Avrupa Kupaları macerasının bile dışında kalmak anlamına gelebilir.
Trabzonspor için ilk üçten sonra sıralanan Başakşehir ve Bursaspor’un hiç de kolay rakipler olmadığı da düşünülürse…
Trabzonspor, Fenerbahçe’yi yenebilir mi?
Kuşkusuz futbolda oynanmamış maç öncesinde peşin bir karar vermek mümkün değildir.
Ancak yıllardır Fenerbahçe’nin rakiplerine Şükrü Saraçoğlu’nda kurduğu psikolojik üstünlüğün takımların ligdeki konumu ve form durumlarından önce bir üstünlük sağladığı gerçeği ortadadır.
Bu sezon Fenerbahçe’nin ilk defa dolu tribünler önünde oynayacağını da eklemek gerekiyor ki Konya’da oynanan ve coşkulu Beşiktaş taraftarının ne büyük bir güç olarak takımlarına destek verdiğini hatırlayabiliriz.
Takımların genel form durumlarında da Trabzonspor’un maça damgasını vuracak oyuncu sayısı bakımından oldukça zayıf kaldığını görüyoruz.
Trabzonspor’da Mehmet Ekinci dışında oyunun kaderini değiştirecek futbolcuları Özer Hurmacı, Medjani ve Bosingwa görünüyor.
Trabzonspor’da attığı 12 golle Cardozo’nun Fenerbahçe için çok ciddi bir tehdit unsuru olacağı not edilmelidir.
Ancak topun Cardozo’ya kadar nasıl geleceği konusu bir belirsizlik göstermektedir.
Fenerbahçe ise özellikle deplasmanda oynadığı Erciyesspor maçıyla birlikte yükselen form grafiği ile şu an bulunduğu pozisyonu hak ediyor.
Sezon başında bireysel anlamda çok büyük düşüş yaşayan futbolcuları nedeniyle taktiksel anlamda geçen seneki oyununu yerleştirmede gecikmesine karşın oturmuş, birbirini bilen oyuncu yapısıyla Fenerbahçe ligin nasıl sezon başında favorisiyse Trabzonspor maçı öncesinde de aynı özelliğini sürdürüyor.
Futbolcu özelinde bir karşılaştırma yapmamız gerekirse, örneğin sadece Caner Erkin tek başına Trabzonspor’un etkili ayakları Mehmet Ekici ve Medjani kadar etkili top kullandığını görüyoruz.
Buna Gökhan Gönül eklendiğinde Fenerbahçe Trabzonspor’un bütün hücum etkinliğini dengeliyor.
Fenerbahçe’de kanatlar diğer takımlarda olmadığı kadar etkili ve çok iyi çalışıyor.
Alper Potuk’un da giderek inisiyatif alan ve sonuca etki eden oyunu ile Fenerbahçe’ye puan kazandırmaya başlaması çok önemli bir hücum silahı haline getiriyor.
Fenerbahçe hücum ederek rakiplerini sahalarına hapsettiği için savunmada da sorun yaşamıyor.
Rakipleri geçen hafta Karabük’te olduğu gibi Fenerbahçe hücum etmekten vazgeçtikten sonra oynamaya başlıyor ki burada da bireysel hatalar ön plana çıkabiliyor.
Fenerbahçe’de Kuyt, Egemen, Mehmet Topal, Caner ve kaleci Volkan Demirel’in nasıl oynayacağını maça çıkmadan önce biliyor olmak da teknik direktörün elini kuvvetlendiriyor.
Bu futbolcular için, “iyi oynarlarsa, etkili olurlarsa…” diye bir varsayım yok, hep iyiler ve etkililer.
Aksine rakip için bir varsayım şöyle kurulabilir “bu oyuncular gününde olmazsa…” diye başlayan bir cümlenin sonrasında şans aranabilir.
Geçen hafta Fenerbahçe ve Galatasaray tarafından özellikle 8 Mart’ta karşılaşacakları maç sonrasında şampiyonluk turu atılacakları yönünde açıklamalar oldu.
8 Mart 2015 tarihinde Şükrü Saraçoğlu’nda oynanacak derbiden sonra oynanması gereken 11 maç ve alınması gereken de 33 puan daha var.
Hatta 22 Mart 2015 tarihindeki Fenerbahçe-Beşiktaş eşleşmesinden sonra da 9 hafta ve 27 puan olduğunu unutmamak gerekiyor.
Son yıllarda derbilerin final niteliğinde son hafta oynananlar haricinde ligin kaderine etkisi moral dışında olmuyor.
Hatta şampiyonluğu belirleyen şeyin takımların ligden düşen takımlardan aldığı veya kaybettiği puanlar olduğunu görüyoruz.
Ligin Fenerbahçe bakımından kaderiyle ilgili bir yorum yapmamız gerekecekse 29. Hafta Balıkesirspor maçından sonra netleşebileceğini konuşmamız daha anlamlı olabilir.
http://twitter.com/uzaygokerman