Benfica teknik direktörü karşılaşma öncesinde mutlak favori olduklarını ve bu turu öyle ya da böyle geçeceklerini ifade etmesi karşılaşmanın hemen başında futbolcularının üzerinde hissedilir bir rahatlık vermiş görünüyordu.
Sahada bunun en net örneği Aimar'dı. Her haliyle Fenerbahçe'yi küçümsediğini gösteriyordu. Aldığı sarı karta bile inanamadı; sanki "böyle bir takım karşısında benim sarı kartlık bir hareket yapmama ne gerek var ki?" der gibiydi.
Ancak on dakika içinde Benfica gerçeklerle yüzleşmeye başladı.
Sow'un direkten dönen kafa vuruşu Portekiz takımını iliklerine kadar titretti.
Açıkçası bu direkte patlayan top Fenerbahçelilerin de içini sızlattı.
Hani kiminin orasına burasına çarpıp üç kale direğini rahatça geçen topun Fenerbahçelilere gelince neden ısrarla içeri girmediği tam bir metafizik bir durumdu.
Fenerbahçeliler bu direklerde patlayan topları maç boyunca neredeyse her on beş dakikada bir tekrar tekrar izleyecekler, Tanrı'ya da bu talihsizliğin nedenini soracaklardı.
Benfica maç boyunca sadece Fenerbahçeli oyuncuların geriye doğru yanlış verdikleri paslar sonucu pozisyon bulabildiler. Organize tek bir atak gerçekleştiremezken fazlasıyla küçümsedikleri Fenerbahçe'nin sağlı sollu ataklarını ancak kale direklerinin yardımıyla kesebildiler.
Fenerbahçe bu sezon Avrupa'da bir iki maç dışında hep başka futbol oynadı. Kontrolü hiçbir zaman rakibe bırakmadı. Topun kendisinde kalmasını sağladı.
Baroni'nin yaşadığı şey talihsizliktir.
Kuşkusuz bu penaltının golle sonuçlanması çok önemliydi. Ancak Fenerbahçe'nin etkili futbolunun rakibini nasıl çaresiz hale getirdiğini göstermesi bakımından önemli bir veridir.
Bu maçta o topun başına kim gelirse gelsin kaçırma şansı Baroni ile aynıydı. Evet bu takımın penaltıcısı kim şu an belli değil, ancak bazen böyle durumları bir sezon içinde çözemeyebiliyorsunuz.
Amsterdam'da final maçının penaltılara kalma ihtimali çok yüksektir ve yeri gelecek takımın yarısı o beyaz noktaya topu koyacak , kaleci ile karşı karşıya kalacaktır.
Mesele o topu o noktaya koyabilmektir. İşte futbolda değiştirmemiz gereken bir bakış açısı da budur!
Avrupa'da bu kadar penaltı kazanan takımın Türkiye'de penaltı fakiri olması da bizim hakemlerimizin üstün yönetme becerisidir.
Gol yemeden tamamlanan her skor beraberlik dahil her şekilde avantajdı; Fenerbahçe direklere rağmen golü de buldu.
Egemen'in golü Portekizlilerin santrafora dayalı düzenlerine karşı total futbol anlayışının sonucudur. Önemlidir!
Fenerbahçe deplasmanda da bu oyununu oynarsa bu işi Portekiz'de çok daha rahat bitirir.
Zaten iş bu noktaya geldikten sonra başka şeyleri konuşmaya başlayacağız.
Final şu an Benfica'dan çok Fenerbahçe'ye daha çok yakışıyor bu net görünüyor, Fenerbahçe orada da olacaktır!
http://twitter.com/uzaygokerman