Türkiye’de gazetecilik, yorumculuk, habercilik, araştırmacılık kavramlarında çok önemli erozyonlar yaşanıyor.
Alt üst oluş dönemleri turnusol gibidir. Herkesin niteliğini ortaya koyar.
Mesele hangi taraftan yana olduğunuzla ilgili değildir; tarafınızda nasıl duruyor olduğunuzla bağlantılıdır.
Çanakkale Savaşı’nda düşman orduları ile Ordumuz arasında yaşananlar savaştan öte bir ilkeli ilişkidir.
Öyle olduğu içindir ki bu topraklarda can vermiş olan ANZAC’ların torunları her sene aynı tarihlerde bu topraklara geliyorlar.
Öyle olduğu içindir ki Mustafa Kemal bu topraklarda can vermiş düşman askerlerinin ailelerine artık onların bizim emanetimizde olduğuna yönelik mesaj göndermiştir.
Batı medeniyetini bugünlere taşıyan şey akıl, bilgi, birikim, derleme, değerlendirme, yeniden yapma, ders almadır.
Ve hiç kuşkusuz adalettir!
Adaletin olmadığı yerde bir sonraki güne uyanamazsınız.
Adalet hukukun bir karar vermesi de değildir; o kararın kamu vicdanında da yargılanması, kabul edilmesi demektir.
3 Temmuz sabahından beri kamu vicdanına Fenerbahçe’nin suçluluğunu ikna etmeye çalışanların bugün geldiği nokta ekranların önünde hıyar doğrayıp, sonra da yoğurdu sulandırdıktan sonra cacık yapmak olmuştur.
Cacık yapmak mutfağımızın en kolay pratiğidir. Elinden bir yumurta kırmak bile gelmeyenlerin rahatlıkla yapacakları bir mezedir.
İşte bugün “futbolumuzdan bir cacık olmaz” diyenlerle bu basitliği UEFA’ya taşıyacağını iddia edenlerin futbolumuz için yapabilecekleri yegâne şey de cacıktır.
Emniyet ve adliye koridorlarında ondan bundan ifade tutanağı dilenen, TFF kapılarında Etik Kurulu’nun Raporunu “aşırmaya” ve hatta “çalmaya” çalışanların gazeteciliği de cacık yapanlara alkış tutmak, sonra da kabukları bile soyulmamış hıyar parçalarından oluşmuş cacığı içmek olur.
3 Temmuz’dan bu yana dinleme kayıtlarından, ifade tutanaklarından ve iddianamede yazanlardan başka gazetecilik, habercilik, araştırmacılık adına ne koydun ortaya?
Bilirkişi raporlarıyla desteklenmiş muhasebe kayıtlarının içinde kimsenin göremediği bir para akışını bulup, çıkarabildin mi?
Herhangi bir kişiden itiraf alabildin mi?
Nerede?
Ara ki gazeteci, haberci bulacaksın da onların yaptığı cacığı afiyetle içeceksin?
Adam olan gazeteci; bu operasyondan Fenerbahçe’nin ve Aziz Yıldırım’ın ötesindeki kişiler ve ilişkiler üzerine gider, olayı uluslararası boyuta taşırdı. Çünkü gerçekler orada duruyor.
Adam olan haberci; bu operasyondaki belgeleri, kişileri, ifadeleri, dinleme kayıtlarını okuduktan sonra önce Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını sıyırır ve hatta onların dışarı çıkması için çaba harcar bu operasyonun gerçek çizgisini peşine düşerdi.
Adam olan araştırmacı; taraftarlığını nefrete dönüştürmezdi.
Ama nerede o cesur yürek?
Beceri? Yetenek?
Doğru kişi tarih bilgisi olandır. Ekonomik ilişkilerle ile politikayı başkalarının verdiği şekilde değil; kendi sentezleriyle bir araya getirmeyi başarmış olandır.
Bu adamlara verdiğiniz değer ölçüsünde size ait olan gücü yitireceksiniz.
http://twitter.com/uzaygokerman