Dünkü karşılaşma sonrasında Fatih Terim neden yenildiklerine veya elendiklerine değil eminim önümüzdeki sene daha yoğun bir tempo ile mücadele edecekleri sezonda nasıl futbol oynayacaklarını düşünüyor olmalıdır.
Play Off sistemi hiçbir yararı olmasa da bize haftada iki maç oynamanın pratiğini yaptırdı. Ancak hemen bütün takımlar bundan şikâyetçi oldular. Yorgunluk yaşadıklarını iddia ettiler. Doğrudur ama gerçeğe uygun değildir.
Hepimizin bildiği gibi Avrupa’nın üst düzey ligleri 20 takımlı ve normal sezonda bizden 4 maç fazla yapıyor. İngiltere’de iki farklı kupa mücadelesi var. Üzerine Avrupa Kupası karşılaşmaları da eklenince 60’dan fazla maça çıkıyorlar ve sonuna kadar da gidiyorlar. Sezon içinde birden fazla kupa alan takımlar oluyor.
Galatasaray, hafta sonu oynadığı derbiden üç oyuncu rotasyonu yaparak çıktığı Sivasspor Kupa elemesinde bildiğimiz takımın çok uzağında bir oyun oynadı.
Geçen hafta tartıştığımız omurganın bel kemiğini oluşturan Melo’nun ne kadar önemli bir oyuncu olduğu dün ortaya çıktı.
Galatasaray o bölgede zayıf kalınca Sivasspor bazen tek bir oyuncu ile rahat rahat oradan elini kolunu sallaya sallaya geçti kaleye aktı.
Attıkları gol Galatasaray’ın geçen sene yediği türdendi. Yan hakemin ofsayt gerekçesiyle durdurduğu ancak ilgisi olmayan pozisyon ise bu sezon yine bildiğimiz defans kurgusuna hiç uymayan bir dizilişti.
Melo’nun yokluğunda Selçuk’a daha fazla yük bindi o da bunu taşımada zorlandı.
Engin hareketliydi ama sakatlanıp çıkana kadar sahanın en etkili oyuncusu, Aydın Yılmaz’dı. Fatih Terim Emre ve Semih’ten sonra Aydın’ı da takıma kazandırma yolunda önemli hamleler yapıyor. Fenerbahçe maçında Stoch oyundan çıktıktan sonra Aydın çok iyi şeyler yapmıştı. Dün de sağ kanadın etkili ismiydi. Sakatlanması kendisi için talihsizlikti.
Riera’nın kan uyuşmazlığı devam ediyor. Elmander olmayınca neredeyse sahada anlaştığı hiçbir oyuncu kalmıyor. Bu da Fatih Terim’in sezon boyunca çözüm bulmadığı bir durum.
Sercan’ın bu sezon daha yararlı olacağını düşünmeyenlerdenim. Gelecek sezona daha iyi hazırlanmalı.
Baros skoru değiştirecek çok hamleler yaptı ancak yetmedi.
Sivasspor tipik bir Rıza Çalımbay takımı olmuş. Maç öncesinde Galatasaray’ı zorlayacakları net olarak belliydi. Birkaç hafta önce oynadıkları maçta da fena değillerdi.
Enaramo Galatasaray defansını tek başına meşgul ederken aradan sıyrılan Erman hem golü attı hem de çok önemli atak organizasyonları yaptı.
Sivasspor ikinci yarı farkı arttıracak çok fazla pozisyon buldu ama bunu gole çevirecek mental kapasite eksikliği yaşadılar. Bu da zaten takımlarımızın arasındaki fark oluyor.
Mustafa Kamil Abitoğlu için yorum yapmak bile insanın içini daraltıyor. Futbolumuzun böylesi hakemlerin çaldığı ve çalmadığı düdüklerle yönetildiğini düşündükçe ve bunların önemli bir kısmının meslek yaşamlarına daha sonra yorumcu olarak devam ettiklerini gördükçe daha büyük bir karamsarlık duygusu yaşıyorum.
Futbolu bilmedikleri gibi sahadaki futbolun hızını da takip edemiyorlar. Bir şekilde ulaştıkları bu mevkide yıllarca belirleyici oluyorlar.
http://twitter.com/uzaygokerman