Galatasaray Dortmund karşısında oynadığı kadro;
Muslera, Tarık, Chedjou, Semih, Telles (Yasin), Melo, Selçuk, Hamit (Dzemaili), Sneijder, Pandev (Emre) Burak
Başakşehir maçı kadrosu;
Muslera, Veysel (Umut), Koray, Hakan, Tarık, Melo (Bruma) Dzemaili, Selçuk, Olcan, Sneijder, Burak
Kadroların arasında değişmeyen isimler beş futbolcudur. Tarık sahada joker gibi görev yapıyor. Hem solda hem sağda oynatabilmenin avantajını kullanıyor Prandelli.
Geçen sezon Mancini farklı mıydı?
Hayır değildi. Ancak Mancini İngiltere’de de aynı şekilde kadro mühendisliği üzerine çalışmalar yapmaya devam ediyordu.
Kadro istikrarının oluşmadığı takımlar her türlü skoru ve sonucu yaşayabilecek özelliktedir. Yeri geldiğinde tek bir oyuncunun bile forma giymemesinin sorun olduğu oturmuş takımların aksine her maça beş futbolcunun değişerek çıkmasından başka bir şey beklemek hayaldir.
Özellikle Türkiye’de uzun süre başarılı olmuş bütün teknik adamlar ve takımlara baktığınızda bunu görürsünüz.
Gordon Milne’nin Beşiktaş’ı, Fatih Terim’in Galatasaray’ı, Lucescu’nun çalıştırdığı ve şampiyon yaptığı takımları, Daum’un Beşiktaş ve Fenerbahçe kadroları, Ertuğrul Sağlam’ın şampiyon olan Bursaspor’u…
Örnekler çoğaltılabilir.
Hep konuşuyoruz; takım oyunu tekrara, ezbere dayalıdır. Antrenmanlar da zaten bunun için yapılır. Takım olmak süreç meselesidir. Bu nedenle sezonun ilk yarısında bütün takımlar hem kadrosunu hem oyun düzenini oturtmaya çalışırlar. İkinci devre de hasat toplama zamanıdır.
Ancak kadronun oturtulması demek ne Mancini’nin ne de Prandelli’nin yaptığı bu şey değildir.
“Ne yapalım takım hem ligde hem Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyor, herkese forma vermeli, dengeli davranmalı, takımın gücünü korumalıyım.”
Bu bir açıklama olabilir ancak Avrupa’da benzerlerinin ne yaptığına bakarak bunun doğruluğunu test etmek gerekiyor.
Sneijder dün bir pozisyonda Bruma ile anlaşmazlığa düşüp, genç oyuncuya kızdı. Oysa bu iki oyuncunun toplamda çıktıkları maç sayısıdır zaten bu türden anlaşmazlıklara neden olan şey.
Sneijder da biliyor aslında kızması gereken kişinin Bruma olmadığını.
Galatasaray, Arsenal ve Dordmund’tan sonra Başakşehir’den de benzer goller yedi. Kenardan geliştirilen atakların kaleye paralel şekilde gönderilmesi sonucu rakip oyuncuyla buluşmasıyla oluşan gollere takımın savunması hiçbir çare üretemedi.
Geçen hafta benzer gollerden Fenerbahçe de atabilirdi. Ancak Fenerbahçe’nin form düzeyi düşük oyuncu kadrosu bu boşlukları veya zafiyeti yeterinde göremedi ya da değerlendiremedi diyebiliriz.
Sneijder’ın fark yaratan şutlarından başka Galatasaray’ın elinde hiçbir şey olmadığını zaten herkes gördü ve biliyor.
Sonuç olarak bu bir süreçtir. Prandelli’nin ne kadar kredisi var, bu süreç onunla mı yoksa bir başkasıyla mı geçecek, yeni yönetim karar verecektir.
Galatasaray’ın kadrosu şu an ligimizin en karışık takımıdır.
http://twitter.com/uzaygokerman