Galatasaray’ın genel oyun karakteri, saha içinde olan bitenler ve genel durumu ile ilgili olarak birden fazla alt başlık açmak gerekiyor.
Kadro
Galatasaray lige diğer rakiplerine oranlar tartışmasız en formda ve tam kadroyla çıkıyor. Üstelik bütün oyuncuları da neredeyse formlarının zirvesinde (geçen sene ile kıyasladığımızda) ve iştahlılar.
Oyun yapısı
Kurgu genel anlamda formda ve yetenekli oyuncuların yaratıcılıklarıyla eşitlenmiş gözüküyor. Özellikle ileri üçlüde görev yapan Drogba, Sneijder ve Burak rakip savunmaların yerleşimlerini bozuyor. Geriden Selçuk ile atılan topların etkisi tartışılmaz derecede sonuç alıcı türden.
Drogba gerçeği
Fatih Terim’in sahadaki asistanı gibi oynuyor. Bütün liderlik vasıflarını üzerinde toplamış görünüyor. Son on dakika savunmasına gelip Gaziantepspor’un peş peşe gelen duran top organizasyonlarında rakibi karşılaması ilham vericiydi.
Dün Gaziantepspor gibi oyunun son 15 dakikasına kadar sahada futbol adına hiçbir şey yapamayan takıma karşı Galatasaray’ın sadece iki gol atabilmiş olması veya kaleci Karcemarskas’ı geçememiş olması önemli bir not olarak alınmalıdır.
Yine kendisine göre sınırlı özelliklere sahip Gaziantepsporla istatistiksel olarak pas yüzdesi hariç diğer detaylarda eşit sayısal verilerde kalınması da bir başka uyarı olmalıdır.
Galatasaray’ın rakiplerine oranla yaptığı en iyi şey yüksek pas yüzdesini genel anlamda her pas karakterine göre yakalayabilme becerisi olarak göze çarpacak görünüyor.
Galatasaray’ın orta sahasından ileri atılan tüm toplar futbolcunun koşu alanına doğru oluyor ve rakip savunmaya uzun süreli müdahale alanı dezavantajı sağlıyor. Ayağa atılan toplarda hücum eden oyuncu ile onu savunan futbolcunun topa müdahale bölgesi dar olmakla birlikte koşu yolunda bu mesafeler artmakta, üstelik eğer sprinter özelliği de varsa fark yaratabilmekedir.
Galatasaray’ın orta alanında görev yapan oyuncular yüksek pas isabetiyle forvetlerine yardımcı oluyorlar.
Oyun anlayışı, şekli zaman içinde, tekrarlar ve ezberlerle oluştuğunu hep konuşuyoruz. Bunu becerebilen takımların fark yarattığını da.
Fatih Terim Galatasaray’ın bu sene Drogba etrafında kuruyor ya da bu oyuncu ön plana çıkıyor diyebiliriz. Buradaki risk onsuz oynayamama olacaktır.
Hamit Altıntop’un sağdan getirdiği ve yaptığı ortalar etkiliydi.
Hakan Balta da formayı kapmak pahasına mücadele etti. Ancak Gaziantepspor’un golünde onun üzerinde kalacak bir hatası oldu.
Muhammet Demir, oyuna girer girmez kusursuz güzellikte bir rövaşata gol attı. Vuruş tekniği bakımından da üst düzeyde bir yetenek sergiledi.
Cenk Tosun da Gaziantepspor’un, Drogbası olmaya soyundu. Ancak beceremedi veya onu orta sahadan besleyecek pasları alamadı.
Cenk Tosun, çok standart bir futbolcu görüntüsüyle özelliklerini sergilemekten uzak, gelişimi durmuş bir oyuncu gibiydi.
Maalesef futbolumuzun genel standartlarının tekrarından başka bir şey değildi.
Futbolcumuzun futbola karşı tavrı bu olduktan sonra 6+0+4 kuralının hiçbir değeri, esprisi ve mantığı kalmıyor.
http://twitter.com/uzaygokerman