Galatasaray futbol takımı bir bütün halinde çok iyi konsantre olduğu sezonu lider tamamladı.
Sezon boyunca Galatasaray’ın gelişim çizgisini sürekli tartıştık. Bu maçla ilgili söylememiz gereken şey, çizginin doğrultusunu bozmadan devam ettiğidir.
Transferleri bir kenara koyarsak Fatih Terim’in bu sezona damgasını vuran hamlelerinin altını bir kere daha çizelim. Çünkü bu maç o hamlelerden sonuncusunu parlatması bakımından önemliydi.
Öncelikle Emre Çolak, Semih Kaya ve Aydın Yılmaz’dan konuşmamız gerekiyor.
TT Arena’da oynanan Fenerbahçe derbisi Emre ile Semih’in yıldızlaştığı bir karşılaşmaydı. Belki de Galatasaray’ın yıllardır kangren olmuş iki bölgesine takımın altyapısından yetişmiş iki oyuncuyu yerleştirip bunda da başarı ve istikrar sağlamak Galatasaray’ın büyük bir sorununu çözdü.
Pozisyonunda yıllardır forma giyen ve ağırlıklarıyla başarısız olan Servet ve Gökhan’dan sonra Semih, gençliği, enerjisi ve mücadeleci yapısıyla Galatasaray’ın defansını toparladı.
Dün de birçok ikili mücadelede rakip forvetleri canından bezdiren bir futbol ortaya koydu.
Bugün biraz da Aydın Yılmaz konuşalım.
Sezonun ikinci devresiyle birlikte Kazım’ın da gönderilmesi sonrasında Fatih Terim’in kafasında bir Aydın Yılmaz formülünün olduğunu anlamıştık. Önce maçların son yirmi dakikalık periyotlarında forma verdiği oyuncusunu giderek daha uzun süreler sahada tutarak takıma ve futbola ısındırdı.
Birçok Galatasaraylının Aydın Yılmaz’a karşı anti patisi olduğunu biliyorum. Ancak bu duygu giderek güzel bir sevgiye dönüşüyor.
Aydın ikinci yarı oyuna girdikten sonra maçı çözen adam oldu. Sağ kanattan yaptığı bindirmeler Manisasporlu oyuncuları hataya zorladı. Bu hatalar golle sonuçlandı.
Kuşkusuz Selçuk İnan gerçeğini de görmezden gelemeyiz.
Bazı futbolcular vardır çizgileriniz bozmadan yıllarca sahada kalmayı seçerler. Buna örnek olacak çok isim sayabiliriz. Ama şu an yeri ve zamanı değil. Futbolumuzun temel sıkıntılarından biri olan üstyapı futbolcusunun gelişim ve dönüşümünü sürdürmeme sorununa çözüm gibi örnektir Selçuk İnan.
Manisaspor’dan itibaren göze çarpan futbolunu Trabzonspor’da geliştirip, Galatasaray’da ustalık seviyesine çıkardı.
Bir futbolcunun takımının oynadığı maçlara vurduğu damga ne kadar artarsa o futbolcunun da değeri artar.
Selçuk İnan verdiği pasların yanı sıra, duran toplardaki başarısı ve uzaktan çektiği isabetli şutlardan bulduğu golleriyle bu sezon Galatasaray’ın en iyi transferi oldu.
Futbolcuları konuşuyoruz o zaman Yiğit İncedemir’in dünkü maçta yaptığı saçmalıkları da gündeme getirelim. Uzun zamandır ilk defa bir oyuncunun kart görmek için bu kadar ısrar ettiğini görmemiştik. Yaptığı müdahalelerin neredeyse tamamı tehlike bölgesinin dışında ve pozisyon gereği olmayan türdendi.
Kırmızı kart göreceğini davul zurna ile bağırıyordu. Açıkçası Manisaspor teknik yönetiminin bunu sessizce izlemesini anlamak mümkün olmadı. Herhalde Fenerbahçe ve Trabzonspor’a karşı alınmış 10 kişi ile alınmış puanların illüzyonunu yaşıyorlardı.
Yiğit İncedemir’in sahadaki tutumunu asla normal bulmadığımı paylaşmak istiyorum. Bunu yazarken de kafası Aristo mantığından başka hiçbir düşünme formülü olmayanların sandığı gibi sonucu şaibeye bağlamıyorum; bu Yiğit’in bir an önce çözmesi gereken kişisel sorunudur.
Bu şekilde bu seviyede futbol oynamaya devam etmek istiyorsa…
http://twitter.com/uzaygokerman