Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Pazar akşamı Gaziantep’teki maçın tamamlanmasından kısa süre sonra karşılama içinde yaşanmış hakem hataları ile tartışmalar yaşanırken bir an da Aziz Yıldırım’ın açıklamaları geldi.

Aziz Yıldırım hakem hatalarını konuşurken bir anda rotayı hafta içinde yaşanmış Galatasaray kadın takımının basketboldaki hükmen yenilgisine getirdi.

Bu konuya dair geniş değerlendirmeyi ekli linkten okuyabilirsiniz. (*)

Aziz Yıldırım’ın konu üzerine yapmış olduğu açıklama bana göre geç kalınmıştı. Madem Fenerbahçe’nin söylenmemiş bir sözü kalmıştı bunu bir vesileyle sıcağı sıcağına yapmalıydı; hatta bunu Aziz Yıldırım değil, bir başka yönetici yapmalıydı. Daha net sorular sorulmalı, cevap istenmeliydi.

Haberin Devamı

Aziz Yıldırım, belli ki sorun üzerine yeterince tartışılmadığına kanaat getirmişti. Bu konuda haksız olduğu da söylenemez çünkü Galatasaray açıklamasında ona hala 3 Temmuz sürecinden vurmaya çalıştığı, 3 Temmuz’un bu ülkede nasıl salkım saçak ve en gayri ahlaki şekilde tartışıldığı düşünülürse kadın basketbol takımındaki lisans krizinin hemen kapanmış olmasından rahatsızdı.

Lynetta Janae Kizer’ın ikinci lisans çıkarılış sürecinde “sehven değil, bilerek bir işlem yapıldığının” konuşulmasını istiyordu Aziz Yıldırım.

Galatasaray yönetimi federasyonun hükmen yenilgi kararı sonrasında süreci Harun Erdenay üzerinden tartışmayı uygun görmüştü ve herkesin çok yakından tanıdığı bildiği bir spor adamına “sen kimsin?” diyerek hesap sormayı tercih etmişti.

Sonrasında Harun Erdenay’ın buna verdiği “tarihi özetli” cevap ile mesele içeriği tartışılmadan kapanmış oluyordu.

İşte Aziz Yıldırım’ın rahatsızlığı belli ki buna yönelikti.

"Ortada bir usulsüzlük vardı ve bu aslında bilerek yapılmıştı. Federasyon Başkanı’nın “çocuk” dediği şahıs mevzuatı bilmesine rağmen Galatasaray Kulübünün yetkililerinin de bilgisi dâhilinde sporcunun lisansını yenilemişti."

Aziz Yıldırım’a göre; Galatasaray yönetimi kendisinin bilgisi dâhilinde olan, ancak federasyonun diğer kurul ve başkanının bilmediği bu operasyon ortaya çıktığında gündemi değiştirmek adına Harun Erdenay’a yönelmişti.

Haberin Devamı

Kuşkusuz Aziz Yıldırım olaya kendi tarafından bakarak bir süreç değerlendirmesi yapıp niyet okuması gerçekleştiriyordu. Ülkemizde böylesi olayların nasıl olduğu asla bilinemez. Çünkü bir şekilde üstü örtülür.

Bu olayın da üzeri kapanacaktır. Zaten Galatasaray yönetimi hala bu lisans krizinin içeriğini değil, başka şeyleri konuşmayı tercih ediyor.

Pazar gecesi de Aziz Yıldırım’ın konuşmalarının hemen sonrasında internet sitesinden yaptığı açıklamada vurgu Aziz Yıldırım üzerinden yapıldı. Sanki ortada Lynetta Janae Kizer krizi yokmuş, hiç yaşanmamış gibi 3 Temmuz’a dönülerek, yetmeyip, Fenerbahçe’nin efsanesi Alex’in twitter üzerinde dolaşan kendi ağzından çıkıp çıkmadığı belli olmayan bir tweet’i bu açıklamaya süs olarak eklenmişti.

Şimdi burada ayrı bir paragraf açalım.

“Eğitimde son 20 yılda gerilemişiz. Eğer dünyanın ilk 20’si içinde kalacaksak, bir tek Galatasaray veya Galatasaray gibi 4-5 okulla bir yere varamayız” dedi.(**)

Bu sözler Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç’a aittir.

Haberin Devamı

Yanlış mı? Yerden göğe kadar doğrudur. Galatasaray’ın hem eğitim kurumu olarak hem de sonrasında çok önemli bir sivil toplum örgütü olarak üstyapısal anlamda ne büyük öneme ve katkıya sahip olduğunu burada tekrar etmek belki de fazladan bir açıklama olur.

Son on beş yirmi yılda etrafta çoğalmış bir sürü eğitim öğretim kurumlarının içeriği boş durumu göz önüne alındığında Galatasaray gerçekten ortada numunelik olarak duruyor.

Galatasaray’ın eğitim kurumuyla organik bağ içinde duran Galatasaray spor kulübünden kuşkusuz konulara bambaşka yaklaşım, değerlendirme, tavır içinde olmasını bekliyoruz.

Bu ülkede maalesef ne 3 Temmuz’un doğru tartışıldı ne de son skandaldaki olayın içeriğinde ne olduğu.

Galatasaray, hiçbir dayanağı olmadan Alex’in ağzından çıkmışçasına “3 Temmuz’da Aziz Yıldırım’ın şike yaptığını” resmi açıklamasına nasıl koyabiliyor bunu anlayabilmek mümkün değildir.

Alex buna karşı gecikmeksizin, topu sağa sola ve çamura saplamadan, net ve sayısal verilerle hemen yanıt verdi.

Bir kere daha Galatasaray iddialarında yalanlanmış oldu.

Ne bekleniyor olabilirdi ki?

Alex’in belki de tarihsel olarak en çok katkı sağladığı ve Fenerbahçe’yi şampiyonluğa taşıdığı bir sezonu kendi eliyle kirletip, tüm futbolculuk kariyerini yok etmesi mi?

Sporda nasıl ilerleyeceğimize dair sürekli kafa patlatırken sporun motor gücü kulüplerimizin içinde bulunduğu bu durum kuşkusuz umut kırıcıdır.

Günü kurtarmak adına yapılan bu karşılıklı atışma ortamında kimin neyi anlattığını anlayabilen var mıdır?

Galatasaray Spor Kulübü’nden şu lisans olayının neden nasıl olduğuyla ilgili bir açıklama duyabildik mi?

Harun Erdenay, “sen kimsin?”

Aziz Yıldırım, “senin kim olduğunu herkes biliyor!”

Peki, Galatasaray Spor Kulübü’nün muhatabı kimdir?

Kimin soruları ve açıklamalarına karşılık doyurucu, tatmin edici ve herkesin anlayabileceği bir açıklama yapabilecektir?

Harun Erdenay’ın hiçbir değere sahip sıradan bir adam olması mı yoksa Aziz Yıldırım’ın kim olduğunun herkes tarafından biliniyor olması mı hükmen yenilgisinin geri planında yatan gerçekte Galatasaray’ın haklı olduğuna neden oluyor?

Bu mudur gerçekten?

“Küfüre karşıyız, spor dostluk kardeşliktir” diye söze başlayıp, peşinden “ancak son bir kez…” ile bağlayarak hiç bitmemecesine ve mütemadiyen bir kısır döngüye girerek çözümsüzlüğü dayatmak aşmamız gereken bir paradigmadır!

(*)https://www.milliyet.com.tr/uzay-gokerman-galatasaray-in-hukmen-yenilgisi--2157799-skorer-yazar-yazisi/

http://twitter.com/uzaygokerman