Son iki sezon göz önüne alındığında Galatasaray'ın kötü oynadığı karşılaşmalar da dahil olmak üzere neredeyse kazanmak için hiçbir ekstra çaba göstermediği bir maç izledik. Fatih Terim'in de ifade ettiği gibi Galatasaraylı futbolcular İBB'ye hiçbir baskı yapmadan başladılar ve erken gelen golle birlikte rahatlayarak rölantide tamamladılar.
Böylesi karşılaşmalar büyük takımlar için çok önemlidir. Her maçı aynı tempo ile oynayamazsınız. Oyuncularınız hem mental anlamda, hem de kondisyon bakımından düşer; aktif dinlenebildiğiniz ve hanenize üç puan koyabildiğinizde yüksek verim sağlamış olursunuz.
Galatasaray bunu yaptı.
Ancak ilginç bir dizilişle sahaya çıktı. Fatih Terim ileride Amrabat-Burak-Umut üçlüsüyle saha dizilişini 4-3-3 gibi oluşturdu. Ancak bu üç oyuncu da orta çizgisinin üzerinde kalmaya gayret gösterdi.
Öyle olunca da İBB takım halinde ileriye çıktı. Bu Eduardo ile en yakın stoperi arasında 30-40 metrelik bir açıklık yarattı. Galatasaray'ın Selçuk İnan ile ileriye doğru attığı ve Zayette'den sekerek Burak Yılmaz'ın önüne düşen ilk top tam da golcü oyuncunun istediği türdendi.
Tipik bir Umut-Burak golü izledik.
İkinci golde de bu sefer Burak Yılmaz'ın sert şutunu takip eden Selçuk İnan vardı. Selçuk geriden koşarak kaleci ile karşı karşıya kalırken son adam pozisyonunda bekleyen İBB'li oyuncuların oyundan düşüşü dikkate değerdi.
Zayette, Galatasaray'ın üçüncü golü de atarak bir anlamda aktif dinlenmenin gizli öznesi oluverdi.
İBB'de ne Holmen ne de Webo geçen seneden tanıdığımız bildiğimiz oyunu oynadılar. Efe İnanç ve Turgay Bahadır maç boyunca Boz Baykuşların en etkili oyuncuları oldu.
Fatih Terim oyunu geride bekleyerek Carvalhal'e çok güzel bir tuzak kurmuş oldu. Bu oyunu çok iyi oynayan Selçuk, Burak ve Umut gibi oyunculara sahip olması, toplu veya topsuz hızla çıkabilmesi Galatasaray'ın pozitif özellikleriydi.
Galatasaray'ın savunmasında bir dağınıklık var. Bu temelde orta alandaki boşluktan kaynaklanıyor ve Yekta asla bunu kapatabilecek bir özelliğe sahip değil.
Riera'nın da ne kadar savunma özelliğine sahip olduğu tartışmalıdır.
Bu maçtaki sonucun Fatih Terim'in kafasını karıştırması olasılık dahilindedir.
Amrabat'ın çıkmasıyla klasik 4-4-2 dizilişine geçtikten sonra çok daha dengeli bir oyun oynadığını söyleyebiliriz.
Hakem Hüseyin Göcek'in Türkiye'de hakemlik yapıyor oluşu futbolumuzun gerçeğidir. Hani hatalıydı, formsuzdu, kötü yönetti demek az kalacak bir hakemlik performansı izledik. Her iki takım aleyhine ve lehine çok önemli hatalar yaptı. Özellikle gösterdiği kartlar skandaldı.
http://twitter.com/uzaygokerman