Futbolun atletik ve jimnastik tarafı Beşiktaş'ta kristalleşiyor.
Beşiktaş’ın bu renkli görüntüsünün geri planında hiç kuşkusuz bir gençlik enerjisi yatıyor. Genç oyuncular o kadar çok koşuyor ve mücadele ediyorlar ki sporun olmazsa olmaz atletik yönü, jimnastiği Beşiktaş’ta cisim buluyor.
Futbol bir gösteriyse Beşiktaş bunu son günlerde çok iyi yapıyor.
Futbol gol atmaktan ibaretse bunun karşısında da Beşiktaş’ı yazacağız.
Ligin 30 golle en fazla gol atan takımı durumuna geldi. Trabzonspor’un 13, Fenerbahçe’nin 16 golünü hatırladığımızda bunun istatistiksel değeri bir ortaya çıkmış oluyor.
Beşiktaş’a bu dinamizmi katan Fernandes ile başlayan, Olcay, Oğuzhan ile güçlendirilen, Holosko ile desteklenmiş, son günlerde Almeida ile renklenmiş orta saha ve forveti oldu.
Bu oyuncuların birbirleriyle olan uyumu da ekstra katkı yapıyor.
Oğuzhan ve Olcay gibi iki genç yeteneğin Beşiktaş’ın feda yılında bu kadroda yer almaları çok büyük bir şans oldu. Çünkü normal şartlarda bu iki oyuncunun oynamaları fazlasıyla sıra beklemeleri gerekirdi.
Oğuzhan’ın kıvraklığı ve futbol zekasının önümüzdeki dönemde daha fazla ön plana çıkacağını bekliyorum.
Beşiktaş gole çabuk gidiyor. Her takıma kolaylıkla gol atabiliyor. Bunun gözle görülür bir tarafı var; Beşiktaşlı oyuncular oyunu çok geniş alanlarda dağılarak, hızlı ve dikine oynuyorlar. Uzun ve isabetli paslar bir anda gol pozisyonu yaratıyor.
Bu oyun tarzı sadece Beşiktaş’ı değil, rakibi de etkiliyor.
Bursaspor ve Antalyaspor da bu dağınıklığın içinde kendi kademe anlayışlarını yitirdiler.
Bunun bir de ters yüzü var; Beşiktaş hücum futbolunun en güzel örneklerini verirken savunmada da en başarısız takım olmaya doğru hızla ilerliyor.
İkinci yarı, Akhisar gibi ligimizin gol fakiri bir takımı bile Beşiktaş’a skoru dengeye getirecek pozisyonlar buldu. Olcay’ın çizgi üzerinden çıkardığı top bu maçın kader anıydı. O gol olsa ve durum 3-2’ye gelse yine Beşiktaş taraftarını strese sokacak bir durum çıkacaktı ortaya.
Beşiktaş’ın yukarıda saydığımız isimleri hücumda olduğu kadar savunmada iyi değiller, çok fazla kademe hatası yapıyorlar.
Fakat bunu da normal görmek gerekiyor çünkü futbol ülkemizi geçelim Avrupa’da bile bu kadar total oynayan takım yok.
Ancak bu sadece durumu anlatan bir mazeret olabilir süreç bu şekilde sürdürülemez.
Kolay gol yiyebilirsiniz ama her zaman aynı rahatlık ve kolaylıkla atamayabilirsiniz.
Akhisar takımı genel anlamda kadro, teknik ve taktik anlamda olmadı. Hamza Hoca geçen hafta sorunlarının sadece gol atmak olduğunu söylese de bu kadar kolay gol yemesinin atmaktan daha büyük sorun olduğunu görmek gerekiyor.
Zaman zaman futbol adına güzel şeyler yapıyor olsalar da bu Süper Lig için yeterli bir performans değildir.
Çünkü modern Avrupa futbolunda önce gol yememek belirleyici ve ön plandadır.