Fenerbahçe Ülker yeni salonuna bir türlü alışamadı. Bu salonda oynanan tüm maçlar son topa kaldı; ya uzadı ya da rakibin kullandığı atış çemberden döndü.
Açıkçası takımın geçen seneye göre böylesine gece ile gündüz gibi fark etmiş olmasını sadece kadroya bağlamak doğru olmayacaktır. Kadro teker teker önemli oyunculardan oluşuyor ancak “takım” şeklinde bir yapıya dönüşemiyor.
Ayrıca koç Spahija ile oyuncular arasında da yer yer diyalog kopuklukları yaşadığını görüyoruz. Spahija ile Emir sanki aynı dili konuşmuyor gibiler. Dün bundan Engin Atsür de nasibini biraz almış gibiydi. Ancak kader bu maçta son topu Engin’in ellerinin arasına bırakıverdi.
Spahija’nın oyuncularına dışarıdan görülecek kadar tepki koyuyor olmasının ilginç olduğunu söylemeliyiz.
Öyle ki duruma taraftar bile müdahalede bulunmak zorunda hissetti kendisini.
Karşılaşmanın başlamasına bir saatten fazla kala Türkiye’nin güneyinden Bayan Basketbol takımından gelen yenilgi haberi salonu dolduran taraftarın tüm neşesini ve bu maça olan konsantrasyonunu azaltmış gibiydi.
Maç o kadar sessiz başladı ki parkede oynayan oyucuların birbirleriyle konuşmaları bile duyulabiliyordu. İşte tam bu çeyrekte Fenerbahçeli oyuncular taraftarının gaza getirmek için hızlı hücumlarla sayılar buldu. Önemli de bir fark yakalandı. 26-19.
Ancak salonu dolduran taraftarlar izleyici formatında kalmayı sürdürünce ikinci çeyrekte hem Fenerbahçeli oyuncular durdu hem de Mersin BB üst üst bulduğu dış atışlarla Fenerbahçe’yi yakalamakla kalmadı 20-9’luk bir skor üstünlüğü ile devreyi önde kapatmayı başardı.
Üçüncü çeyrekte de değişen bir şey olmadı.
Fenerbahçe Ülker’n her atağına ve hamlesine aynı şekilde karşılık veren bir takım vardı sahada ve fark biraz daha açıldı.
Sakatlıktan yeni çıkan Ömer Onan maç boyunca hiç etkin olamadı.
Oğuz Savaş hiç katkı yapamazken; Vidmar da Euroleague görüntüsünün oldukça uzağındaydı.
Ukiç’in bu sene bir türlü bitmeyen sakatlıkları nedeniyle bu maçta da az süre alması Fenerbahçe’nin tüm oyun kurma yükünü Engin ve Emir’e bıraktı.
Bu iki oyuncu da koçlarının söylediği şeyleri sahaya yansıtamamış olacaklar ki Spahija’dan sürekli azar işittiler.
Ancak yine de maçı çevirenler bu iki genç oyuncu oldu. Engin takımı sırtlayabileceğinin işaretlerini bir süredir zaten veriyordu; Mersin BB maçında maç kazandıran oyuncu olması sebebiyle de buna değer katmış oldu.
Gist özellikle ikinci yarı savunmada çok etkiliydi. Oyunun sıkıntıya girdiği her an adam adama savunma yapan arkadaşlarının yardımına giderek ikili sıkıştırma yaptı; top kaptı. Rakip pota altında da dönen topların tamamlayıcısıydı.
Hazır konu savunmaya gelmişken devam edelim. Fenerbahçe’nin savunma sorunu hala devam ediyor. Rakibe çok rahat atış pozisyonu veren bir tarafı var.
Fenerbahçe’nin maçta kalmasını sağlayan adam yine Mirsad Türkcan oldu. 4/5’lük 3 sayılık isabeti bir anlamda Mersin BBEdeki Scales’ın 6/12’lık 3 sayılık atış oranına cevap niteliği taşıyordu.
http://twitter.com/uzaygokerman