Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Çok futbolcu, bol alternatif demek iyi futbol ve takım olmak anlamına gelmiyor. Futbol sadece iyi futbolcuyla da oynanmıyor, biraz cesur olacaksın, topa bütün bedeninle hükmedecek, isteyecek, onunla kaleye girmeyi, rakibinin ayağına kafanı uzatacak kadar da kazanmayı arzulayacaksın!

Karşılaşmanın en kritik pozisyonu son dakikada gelişti; Rizespor kalesinin solundan Sow’un çevirdiği top çizgiye paralel şekilde yol alırken Souza’nın yapması gereken tek bir şey vardı, o topa bir şekilde kafasını uzatacak, rakibin kalkan ayağı ile ya bir çift vuruş kazandıracak ya da daha güzeli golü atacaktı.

Haberin Devamı

Fenerbahçenin bir oyun planı yok
Ancak Souza artık yavaşlığından mıdır, güçsüzlüğünden mi yoksa o ayağa kafayı uzatacak kadar golü istemiyor oluşundan mıdır bilinmez müdahalesiz kaldı ve pozisyon geçti gitti.

Üç puan da tabii…

Josef’e Türkiye ve Avrupa’dan benzer pozisyonlarda inanmış, yürekten oynayan ve içi kazanma tutkusuyla dolu futbolcuların ne şekilde hareket ettiğini gösteren pozisyonlardan bir seçki hazırlayıp izlettirmek gerekiyor.

Fenerbahçeli futbolcuların büyük bölümü maç sırasında hep toplara yanlış zamanlamalarla yanlış müdahalelerde bulundular.

Bunların bir kısmı kendi kalesinde tehlike yaratacak şekilde rakibe pas, penaltı ve gol oldu!

Maalesef hiçbiri Rizespor kalesinde çok büyük bir atağa dönüşecek pozisyon üretemedi.

Çünkü Fenerbahçe hala bir atak üretecek bir koordinasyon kuramamış görünüyor. Hissedilir, anlaşılır ve takip edilebilir bir oyun planı da yok.

Diego ve Nani ikilisiyle zaten halı saha futbolunun ötesine de geçemiyor.

Sezon başından beri takımın bir türlü kendisine uymayan 4-4-2 düzeni ile başlayan Pereira, ikinci yarı Fenandao’yu kenara alıp, Alper’le tek forvete döndü. İlk yarı orta alanda tek bir topa bile basamayıp, tutamayan Fenerbahçe böylece çok daha dengeli ve oturmuş bir takım görüntüsüne büründü.

İşin tuhaf ve ilginç tarafı da buydu.

İlk yarı Rizespor çok daha net pozisyonlar üretiyor ve atamıyorken, ikinci yarı neredeyse atak girişimi bile yokken, Alper’in geri pasıyla başlayıp Kjaer’in kendi kalesine gönderdiği topla golü yemiş oldu.

Maç sonunda dün Pereira’nın sahaya sürdüğü on birde hangi oyuncular birbiriyle uyumluydu diye düşündüm, bir türlü karar veremedim.

Haberin Devamı

Kjaer ve Alper mi? Stoper dediğin tandem olup, birbirini tamamlar değil mi? Sanki bu iki oyuncu birbirini bozmak için oynar gibiydiler hatta “kim daha çok yanlış zamanlama ile topa müdahale edememe” yarışı içindeydiler.

Mehmet Topal belki de Türkiye’deki en kötü futbolunu bu aralar oynuyor. Sadece yaptığı top kayıpları değil, yanlış geri pasları ve rakip karşısında ayakta kalamamalarıyla da…

Souza ile Topal arasında da bir uyum sorunu var.

Souza belki Topal kadar kötü değil ancak girişte yazdığım gibi en kritik pozisyonda Topal kadar cesur değil. O zaman hep bir şey eksik kalıyor.

Hasan Ali asla Caner olamaz; Caner’siz Fenerbahçe’nin pozisyon üretmede çok zorlandığı bir gerçek. Caner, Fenerbahçe’nin bir oyun planıdır aynı zamanda.

Diego, fazla zorluyor, olmuyor. Diego ile hiç olmuyor. Sanki Diego ile gerçekten olmayacak!

Nani gecenin Fenerbahçe adına en iyisi diyeceğimiz futbolcusuydu. Golde katkısı hissedilir derecedeydi.

Ve Van Persie; attığı gollerle Fenerbahçe’nin son on beş yıl içinde gelmiş en isabetli gol vuruşu yapan futbolcusu olmaya aday durumuna geldi. Takımın orta sahası oturduğunda Persie’ye sadece gol vuruşu yapacak pozisyonlar kalacaktır.

Haberin Devamı

Ancak goller dışında hala hazır olmadığı da bir gerçek. Persie gibi bir oyuncusu varsa Fenerbahçe’nin 90 dakika sahada kalabilmelidir.

Alper için geçen sezondan bu yana beklentilerimizi hep en üst seviyede tuttuk, bekledik, sabır gösterdik; sanırım o da olmayacak?

Bir kere çok güçsüz ve hiçbir mücadelede ayakta duramıyor. Topla koşarken hep ne zaman düşecek diye bekliyorsunuz ve o son anda sanki can havliyle hamle yapar hali var ki, bir futbolcuda görmek istemeyeceğimiz kötü bir görüntü oluyor.

Futbol çok daha güçlü bacak, baldır ve ayakla oynanan bir oyundur.

Çok dengesiz bir benzetme olacak ancak bunu uzun zamandır yazmak istiyorum, sadece Alper için değil; Messi Alper’den çok daha fazla darbeye maruz kalmasına karşın bir şekilde ayakta kalabilecek kadar güçlü bir futbolcu olmayı başarmış, çok uzağa gitmeye de gerek yok, Nani var takımda.

Fenerbahçe çift forvetle oynamakta ısrar edecekse orta alanında çok daha güçlü futbolculara ihtiyacı olacaktır; Ozan sanki bu role uygun bir futbolcu olacağının işaretini verdi.

Bu kadar iç karartan duruma rağmen sezonun ikinci haftası olduğunu da bir yere not etmek gerekiyor.

Yeni oyun anlayışı, bu kadar çok ve alternatifi bol kadro genişliği içinde elbette takım olabilmek zaman alacaktır.

İdeal on bir ortaya çıkarmak çok kolay değil kuşkusuz.

Pereira’nın yerinde kim olsa kafası karışır.

Eğer Pereira’ya her hafta bir şey söyleme hakkım olsa bu hafta şunu söylemeyi tercih ederdim; şu Diego-Nani ısrarından vazgeç istersen. Nani kalsın ancak Nani’nin çok kötü bir kopyası gibi sahada duran Diego yerine mesela Ozan Tufan’ı deneyebilirsin.

http://twitter.com/uzaygokerman