Bu sezon tekrarını sıklıkla izlediğimiz maçlarından birini oynadı Fenerbahçe. Bu oyun yapısıyla ilgili görüşlerimi önceki hafta burada tartışmaya çalışmıştım.
Her karşılaşma diğerinden oyun şekli bakımından farklılıklar gösterebilir.
Aykut Kocaman, rakibi Şenol Güneş’in kendisinin kanatlara önlem alacağını öngörmüş olmalı ilk yarı oyunu sürekli merkezden geliştirdi. Fenerbahçe’nin merkezinde atak organizasyonları yapacak iki oyuncu var; Alex ve Emre. Emre’nin İstanbul’da kalması ortaya başka bir oyuncunun çıkmasına neden oldu.
Caner’i sıklıkla sol kanatta görmeye alışığız. Diziliş olarak da orada başladı ancak sürekli Emre’nin pozisyonunda oynarken izledik. Alex’e yaklaştıkça Fenerbahçe’nin atakları çok daha etkili oldu. Gol öncesinde de Caner’in merkezdeki rolünün büyük önemi vardı.
Fenerbahçe’nin merkezden oynama tercihi Mehmet Topuz’u da birkaç kere onun alışık olmadığı şekilde gol pozisyonuna soktu. Mehmet son vuruşlarda çok başarısız olsa da pozisyona girmesi Fenerbahçe’nin atak zenginliğini ve momentumunu arttırdı.
Futbolda gol pozisyonuna giriyor olmanızın sizin ve rakibiniz üzerinde psikolojik etkisi vardır. Fenerbahçe bu etkiyi ilk yarı adım adım arttırarak kullandı.
Oyunun bu bölümünde Trabzonspor da Yobo ile Bekir’in arasına atılan uzun paslarla Burak’ı kaçırmayı denedi. Bekir yedikleri gole kadar çok dikkatliydi. Hiç top kaçırmadı ve Burak’a nefes aldırmadı.
Trabzonspor’un atak üstünlüğünü eline almaya başladığı dakikada taraftarı oyuna müdahalede bulundu. Hangi takımın taraftarı olursa olsun bu şekilde yaptığı eylemin sahadaki takımına hiçbir faydasının olmadığını defalarca kere izledik.
34. dakika eylemi Trabzonspor kalesinde gole dönüştü.
Bu golle ilgili olarak her iki hakemin de verdiği kararlar doğruydu. Serkan Ok bulunduğu yer itibarıyla Sow’un pasif ofsaydını görürken Fırat Aydınus da daha geniş açıdan değerlendirip Baroni’nin golünü verdi; bu anlamda doğru hakemlik örneği gösterdi.
Yeri gelmişken kısaca konuşalım; Fırat Aydınus maç içinde çok çelişkili kararlar verdi. Penaltı düdüklerini çalamazken özellikle arkadan müdahalelerde gösteremediği doğru kartlarla bu maçın sonucuna direkt etkide bulundu; bir sonraki maçlarda oynamaması gereken futbolcuların ceza almamasına da yardımcı oldu.
Caner’e çıkan kartın nedenini anlamak mümkün değildi. Caner de bir süre itiraz ettiğine göre bizim gördüğümüz şekliyle aslında tribünlere işaret yapan o değil Baroni’ydi. İkinci yarı Caner sahada kalsaydı belki Stoch’tan çok daha etkili olabilirdi.
Stoch’un düşüşü devam ediyor.
İkinci yarı Fenerbahçe’nin klasik sistemi devreye girdi ve skoru korumak üzerine yan paslara dayalı insanın içini bayıltan oyunu oynamaya başladı.
Trabzonspor eşitliği sağlamak üzerine yüklendikçe geride büyük boşluklar verdi. Bu boşlukların bir kısmında ikiye bir, üçe iki gibi çok önemli gol pozisyonları da oluştu. Ama Fenerbahçe’deki bir takım oyuncular o kadar yan pas yapmaya alışmış ki bu hızlı hücumları da sete çevirdi. Rakip sahanın ortalarından en geriye paslar izledik.
Fenerbahçe bu maçı yine de kazanırdı ama defansının yaptığı hatalar öylesine akıl almaz niteliğe ulaştı ki gol ister istemez geldi.
Volkan, Bekir, Yobo, Baroni ve Selçuk’un neredeyse “alın da pozisyona girin” dercesine Trabzonspor’u oyuncuların ayağına direkt olarak attıkları paslar golün de habercisiydi.
Fenerbahçeli oyuncular bu sezon böylesine o kadar çok asist yaptı rakiplerine geçen sene olsa iddianameye girerdi.
Trabzonspor’un bulduğu gol rakibin hatasından kaynaklansa da futbolun basitliğini gösteren türdendi. Top, ikinci pasta golü atacak oyuncu ile buluşturuldu. Burak, vuruş tekniği bakımından Volkan’ın boş bıraktığı ve golün olacağı köşeye attı topu.
Fenerbahçe böyle gol atamıyor. Atamadığı için de bu sezon kaçıncı kere öne geçtiği karşılaşmada rakibini sevindirerek sahadan ayrılıyor.
Aykut Kocaman bunu çözebildiği an bir kademe daha atlayacak teknik direktörlük kariyerinde.
Son olarak Volkan’a atılan bıçak konusunu konuşalım. O bıçağın oraya nasıl girdiği çok önemli bir güvenlik zafiyetidir. Bir insanın hayatını değiştirecek böylesine çirkin saldırıyı yapma cesareti gösteren zihniyetin bırakın sporu insanlıkla ilişkisi sorgulanmalıdır.
Günahlara dair pankart açanların en büyük günahlardan birini işleme cesaretini gösterenlere karşı da duyarlı, tepkili olmaları beklenir.
http://twitter.com/uzaygokerman