Diğer temsilcilerimize göre Fenerbahçe Ülker çok daha zor bir grupta bulunuyor ve mücadele ediyor. Barcelona, Panathinaikos, Armani Euroleague’in daimi çeyrek finalistleri hatta yarı finalistleri olarak kabul ediliyorlar.
Fenerbahçe Ülker bu üçlüden birini yendi, birine geçen hafta talihsiz bir şekilde yenildi, diğerine açık farkla…
Dün gece de Almanya’da Bayern Münih’i geçerek bir üst tur için kendisine avantaj sağlamış oldu.
Peki, Fenerbahçe Ülker’in bu oyun yapısı bir üst tur için yeter mi?
Açıkçası bir galibiyetin çok fazla öne çıkan bir basketbolcuyla kazanılması her zaman dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Goudelock, Euroleague’de bir maçta en fazla üç sayılık isabet bulan basketbolcu payesiyle Fenerbahçe Ülker’e maçı getiren oyuncu oldu.
10/13’lük isabet yüzdesi gerçekten göz alıcı bir sonuçtur. Kuşkusuz attığınız sürece sorun yok; ancak mesele kaçırmanızla başlıyor zaten. Panathinaikos karşılaşmasının yenilgisini elbette böyle bir şeye bağlamak mümkün değil ancak kırılma anlarında kaçan üçlüklerde hep Goudelock’ın ismini hatırlıyoruz ister istemez.
Gerçi Panathinaikos ve Barcelona maçlarını da yediği olağanüstü üçlük isabet yüzdeleriyle kaybeden bir Fenerbahçe Ülker gerçeği de var. Ancak oyunun tek bir hücum organizasyonuna dönüşme tehlikesi özellikle temsilcimiz açısından geçtiğimiz yıllarda başına çok tatsız sonuçlar açtı.
Dün akşam Goudelock ve Bogdanovic bu sefer her umutlandığı an attıkları üçlüklerle Bayern Münih’in işini bitiren oyuncular oldular.
Fenerbahçe Ülker 17/30’lük üç sayı isabeti ve 51 sayı ile rakibine bu anlamda 18 sayılık bir fark atmış oldu.
Panathinakos karşılaşmasında bu isabet 4/21’e karşılık 18/26 ile Fenerbahçe Ülker aleyhineydi.
Euroleague basketbolu son yıllarda güç alan savunmaları nedeniyle üç sayılık atışlar üzerinden oynanmaya başlıyor ve maçlarda bir ya da iki oyuncu hep ön plana çıkıyor.
Oyunun son bölümlerinde şans bulan Hickman’ın yürekleri ağızlara getiren basketboluna kenarda Obradoviç nasıl dayandığı da bir başka merak konusudur. Hickman’ın tek tip top sürme anlayışını çözen rakip savunmanın üst üste iki top çalması ve buna Hickman’ın hemen blok ile karşılık vermesi de basketbol adına güzel olsa da not edilmesi gereken bir durum olarak hafızalara yazıldı.
Dünya Kupası’nda birbirinden güzel oyunlarını izlediğimiz Bogdanovic’in hala istenen seviyeye ulaşmaması ya da dün gece gördüğümüz gibi devamlılığının olmamasını da konuşmalıyız.
Dün gecenin kuşkusuz en göze çarpan oyuncularından biri de 20.46 dakika süre almasına rağmen karşılaşmayı 4 ribaunt ve 5 asistle tamamlayan ve hiç basket atmayan Emir’di. Geldiği günden beri yaptığımız eleştirilerin merkezinde de biliyorsunuz hep bu var. Çok yetenekli bir oyuncu olmasına karşın o da bir türlü inisiyatif alıp maça ağırlığını koyacak bir oyuncuya dönüşemiyor.
Fenerbahçe Ülker’de öyle ya da böyle 4 ve 5 numaralı oyuncu sorunu var gözüküyor.
Bu anlamda ne yerli opsiyonu Oğuz-Semih ikilisi ne de yabancılardan Zoric-Vesely’den istenilen seviyede katkı sağlayamıyor.
Euroleague’deki ilk beş maç sonunda görünüm kısaca böyle.
Fenerbahçe Ülker’in gerçek anlamda gruptaki rakipleri takımlara karşı net bir üstünlük sağlayamamış olması bir üst tur için geçen seneyi de hatırlayarak enseyi biraz karartıyor.
Grupta kalan beş maçta Fenerbahçe Ülker evinde oynayacağı maçlardan Panathinaikos eşleşmesini mutlak surette kazanması gerekiyor.
Haftaya Armani karşısında deplasmanda oynayacağı oyun ve alacağı sonuç da takımın yapısını bize daha net gösterecektir.
Fenerbahçe Ülker dün akşamki galibiyete rağmen hala kırılganlığını koruyor.
http://twitter.com/uzaygokerman