Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Fenerbahçe'nin 10 Şubat'ta Mersin'de başladığı zorlu seri, 14 Şubat'ta Bate, 17 Şubat'ta Trabzonspor ile devam edip, 21 Şubat'ta Bate ile sona erdi diyemiyoruz, çünkü 24'ünde Kasımpaşa ile bir maçı var, peşinden 27'sinde de 1461 Trabzon ile karşılaşacaklar.

17 gün içine sığacak 6 karşılaşma...

Bu Fenerbahçe için her şeyin sona ereceği bir trajedi de olabilirdi, ancak başka bir şeye dönüştü 3 kulvarda amaca sıkı sıkı sarıldığı bir çıkış yakalandı.

Üstelik bu çıkış sürecinin başta Fenerbahçelilerin bir kısmının dahi takıma inancının kalmadığı, genel anlamda teknik direktörüne destek olunmayan bir periyoda denk geldiğini özellikle not etmek gerekiyor.

Haberin Devamı

Oynadığı futbolun beğenilmediği bir takımın gösterdiği performans kimilerine ilginç, beklenmedik geliyor olabilir.

Ancak ortada bir gerçek var, Fenerbahçe Top16'ya yükseldi ve çeyrek final çok uzakta değil.

Dünkü karşılaşmanın son yirmi dakikalık bölümünde saha içinde de dışında da büyük bir gerilim vardı. Acaba işler ters gidip son anda tur elden gider miydi?

Kuşkusuz maçın buralara kadar kalmaması da gerekiyordu, Baroni, Sow, Kuyt, Webo yakaladıkları önemli pozisyonları golle sonuçlandırmış olsalar son yirmi dakika Trabzon'dakinden çok farklı geçmezdi, ancak yaşanan stres, yanlış yapma duygusu ister istemez sona yaklaştıkça paniği, sıkıntıyı ön plana çıkardı.

Fenerbahçe bundan sonra da benzer maçlar oynayacaktır ancak artık takımın kendine olan güveni de oturmaya başlıyor, bu ister istemez etkili olacaktır.

Aykut Kocaman'ın Salih tercihi çok isabetliydi. Genç oyuncu oyunda kaldığı süre boyunca önemli işler yaptı. Erken çıktı; önce Webo'yu kenara alıp, Semih'i sürmesi takımın genel havasına daha iyi gelirdi.

Ancak Bate'nin orta alanda yaptığı agresif baskıda Salih'in zayıf kalabileceğini de düşünmüş olabilir Hoca ki bu da doğrudur.

Sow kaleye uzak bölgede çok etkili oynadı. Topun buralarda Fenerbahçe'de kalmasına yardımcı oldu. Penaltı kazandırdı. Ancak son vuruşlarda istenileni ya da beklenileni veremedi.

Baroni'nin penaltı atışı sırasındaki soğukkanlılığı da dikkat çekiciydi. İkinci yarının hemen başında direğe nişanladığı topu içeri atabilse büyük bir ihtimalle dün gece tarihi farka giden bir maç olacaktı.

Haberin Devamı

Aykut Kocaman set oyununu bir şekilde bu takıma oturtmayı başardı. Emre ile birlikte çok daha etkili oynayabiliyorlar; ancak eksik kalan bir şey var hızlı hücum etmeyi beceremiyorlar.

Hızlı hücuma çıkmak sadece çabuk futbolcularla olmaz. Topu etkili bölgeye göndermeyi bilmek gerekiyor. Kuyt'ın son 20 dakikalık bölümde yakaladığı iki önemli fırsatı değerlendirememesi de bir anlamda taktiksel eksiklikten kaynaklanıyor olabilir.

Kuyt ilk pozisyonda topla birlikte kaleye giderken solundan gelecek bir destek aradı, ikincisinde de tek başına gereksiz yere topu sürdü. Oysa kale boştu. Direk olarak hedefe göndermesi gerekiyordu.

Karşılaşmanın hakemi her iki takım için ortada bir maç yönetti. Kartlarını fazla kullandı ancak pozisyonlarda dengeli kararlar verdi.

http://twitter.com/uzaygokerman