Böylesine etkili fark yaratan, Fenerbahçe'nin orta sahada oynayan futbolcularının Sivasspor'un geriden top çıkarken oyunculara baskısı oldu.
Bu oyun şeklini geçen sezon yarı final maçında Benfica evinde, Salzburg hem kendi sahasında, İstanbul'da, Arsenal de Kadıköy'de uygulamış ve Fenerbahçe'yi çaresiz bırakmıştı.
Fenerbahçe'nin yıllardır eksik kalan tarafı rakip kim olursa olsun rakibe baskı yap(a)mamasıydı. Hücumda ve savunmada "sete yerleşip oynama tercihi" rakiplerinin Fenerbahçe'nin etkili olabilecek oyuncuları karşısında daha dengeli oynamasını, kalmasını sağlıyordu.
Fenerbahçe yıllardır kontra atak dediğimiz şekilde hücuma çıkıp da gol atamamıştı.
Oysa dün biraz da hakemin asistiyle gelen yardımla Emenike'nin sağdan çıkışı, en uygun zamanda topu santrafor bölgesine çıkarışı ve orada Kuyt'ın çok düzgün bir vuruşla sayısal eşitliği bozan golü bu anlamda üzerinde abartılı derecede övgüler yazılacak türden bir hızlı oyun örneğiydi.
Fenerbahçe'nin bu oyununda muhtemelen CAS'tan ve UEFA'dan gelen men cezasının da motivasyon anlamında etkili olduğunu hesaba katmak gerekiyor.
Aslında Fenerbahçe geride bıraktığımız iki sezonu da bu şekilde oynamalıydı.
"Savunmanın solu eksik, orta alanda zayıf kalıyoruz" demeden mevcut kadrosuyla güce dayalı bu oyun şekliyle sahada mücadele etmeyi öğrenebilmeliydi.
Sezon başuından beri kenarda yedek güç olarak bekletilen Holmen'in futbol oynama arzusunun Krasic'ten de Stoch'tan da yüksek olduğunu gördük. Üstelik Holmen'in takım oyununa yakın tarzı, gücü ona fark yaratan bileşenlerdi.
Emenike'nin sağ kanattaki oyunu Sivasspor'un önlem alamayacak kadar hızlıydı. Bir çok pozisyonda Emenike topu önüne alır almaz birlikte başladığı koşuyu rakip oyuncuya üç dört boy fark atacak kadar mesafeyi aşarak sürdürdü. Çok etkiliydi ve gerçeten fark yarattı.
Gelelim yenilen gollere...
Bu golleri biraz da Volkan'a yazmak gerekiyor sanırım. Kuşkusuz savunmanın da adam kaçırma ve eksik kalma gibi her zamanki eksiklerini tespit etmemiz gerekiyor; ancak üzerine ya da temas edecek kadar yakınına gelen topların çarpıp içeri girmesi Volkan kalitesine uymadı.
Konsantrasyonu yüksek bir Volkan bu iki golü de yemeliydi.
Ersun Yanal iskeleti bir kere oturtabilir ve kafasında düşündüğü oyun yapısını sahaya yansıtabilirse bu takım ligde uçar gider. Bunun için devamlılık gerekiyor.
Maçın istatistiklerinde göze çarpan detay Fenerbahçe'nin yaptığı faul sayısıydı. Futbol içinde kaldığı ölçüde faul yapmak oyunda mücadele ediyor olduğunun göstergelerinden biridir. Fenerbahçe sert oynamayı öğrenmelidir.
Fenerbahçe'nin ihtiyaç duyduğu bir galibiyetti, devamının gelmesi gerekiyor.
http://twitter.com/uzaygokerman