Fenerbahçe Avrupa Ligi'nin liderliğini yapıyor.

Kadıköy’deki ilk karşılamanın son on dakikasında gelen şok iki golle grup maçlarına başlayan Fenerbahçe, Marseille deplasmanında kazandığı 3 puanla bir maç kala grubu lider tamamlamayı garantiledi.

Üst üste dördüncü maçından 3 puan alarak içeride dışarıda seriyi kayıpsız tamamladı.

İstatistiksel olarak konuşmak gerekiyor çünkü bu seri öncesinde Fenerbahçe ve Aykut Kocaman maç kazanamamak üzerinden kurulmuş bir tablo ile eleştiriliyordu.

Dünkü maçı, Kadıköy’dekiyle kıyasladığımızda çok daha zor geçtiğini söylemek mümkün; ancak kazanan takım olma özelliği yaratan bir takım olarak Fenerbahçe Marseille deplasmanından istediği sonucu almış oldu.

Bütün bu detayların önemli olduğunu söylemek gerekiyor.

Marseille özellikle ikinci yarıda bol pozisyon buldu. Bunları değerlendirememesini futbolun adaletine bağlıyorum; Kadıköy’de aslında hiç de hak etmedikleri bir beraberlik almışlardı.

Fenerbahçe ortalama bir futbol oynayarak bir Avrupa maçı kazanmış olmasını takımın olumlu hanesine yazıyorum.

Meireles geldiği günden bu zamana ilk defa bu maçta ağırlığını gösteremedi. Bunun temel nedeni Marseille takımının orta alanda kalabalık görünmesi ve Mehmet Topal ile Meireles’in oyun kurmasına engel olmasıydı.

Kuşkusuz doğa boşluğu sevmiyor.

Marseille, orta alanda kalabalıklaşınca savunma bölgesine çok geniş boşluklar bıraktı. Fenerbahçe’nin oyun yakısında hala sürat yok; dünkü maçta hızlı hücuma yatkın iki oyuncu olmuş olsaydı açık farklı bir skor elde etmek mümkündü.

Volkan bile geriden kaç tane top attı, boş durumdaki Kuyt’a…

Aykut Kocaman’ın hızlı hücuma oyunu konusunda bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum.

Bekir güzel bir duran top organizasyonu ile mükemmel bir gol attı. Ne kadar bilinçli bir vuruş yaptığını ancak kendisi bilir ancak o top tam da kalede gol olabilecek yere gitti.

Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’ye kazandırdığı bu duran top organizasyonu fark yaratmaya başladı.

Gökhan Gönül’ün yakın kale direğinden Bekir’e aktardığı pas en az gol kadar değerliydi.

Sow, Fenerbahçe’nin yıllardır arayıp da bulamadığı santrafor olma yolunda büyük aşama kaydetti. Hemen herkesin kafasındaki modele uygun bir forvet gibi oynuyor. Hızlı hücumlarda takım sete yerleşene kadar topu saklıyor veya oyunu yönlendiriyor. Rakip savunmayı çok zorluyor. Güçlü, her pozisyonda ayakta kalmayı başarıyor ve bire birde kendisini tutan oyuncuyu faul yapmaya zorluyor, bu da ya sarı ya da kırmızı karta dönüşüyor.

Maçın hakeminin İngiliz olması Fenerbahçe için büyük şanstı. Atkinson kusursuz bir maç yönetirken zaman zaman da ders niteliğinde kararlara imza attı. Marseille oyuncuları hakemi aldatmaya yönelik fazlasıyla mizansen yarattılar ama hiçbirini yutmadı İngiliz hakem. İlk defa bir Avrupa karşılaşmasında takımlarımıza karşı böylesine objektif kalabilen bir yönetim izledim diyebilirim.

Bu maçın görüntülerinin Türkiye’deki hakem hataları konusunda ne eksiğimiz olduğu konusunda önemli ipuçları taşıdığını düşünüyorum.

Volkan da Avrupa’ya kalecilik dersi verdi. Belki arkadaşları ona bu kadar iş bırakmamalı ama bazen futbolun bu taraflarını da ister istemez görmek durumunda kalıyoruz. Böyle anlarda kelecimizin göze hoş gelen kurtarışları hem takımı rahatlatıyor, güven veriyor hem de rakip forvetlerin gol atabilme inançlarını da zedeliyor.

Önemli!

Fransız taraftarların yaptığı provokasyon bir Avrupa ülkesine yakışıyor mu, bunun cevabını Platini versin.

Maça bir saat kala PFDK’nın açıkladığı cezalar ülkemizdeki futbol gerçeğini de bize tekrar hatırlattı.

Bunun üzerine ayrıca konuşuruz belki ama yeri geldiği için söylemek gerekiyor. Mesele Caner’in ceza alması veya almaması değil, Türkiye’de veya dünyada ilk defa bir haksızlık yapılmıyor. Olayın tüm kahramanlarının ifadelerini dinledik. Ortada bir yanlışlık, yanlış anlaşılma, değerlendirme olduğunu kararı veren hakem dahil olmak üzere bütün Türkiye biliyor.

Ama…

Öyle bir karar çıkıyor ki mesele artık hak, hukuk, adalet değil, sokaktaki gibi racon kesmeye gidiyor. Ben fiyakamı bozdurmam, çizdirmem anlayışına dönüşüyor.

Bu kuruma, üyelerine olan güveni tamamen ortadan kaldırıyor.

Böyle devam etmek istiyorlarsa futbol konuşamayız.

http://twitter.com/uzaygokerman