Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Karşılaşma öncesinde Brezilya ile oynamak için veya Brezilya’yı ülkemize getirmek için para verdiğimizden haberim yoktu. Bazı kaynaklara göre 2 milyon dolar, kimilerine göre 3 milyon Euro para ödemişiz.

Neden bu parayı ödedik, diye düşünürken maç sonunda futbolumuzun 20 yıldır değişmez patronu, imparatoru, üstelik içinde bulunduğumuz durumu en iyi bilen ve bunu değiştirmeye en kudretli kişi olan Fatih Terim’den şu açıklamaları dinliyoruz.

“Bir defa böyle bir gerçekleri görmekten ve biz başta olmak üzere böyle bir durumla karşı karşıya kalmaktan dolayı mutluyum. Brezilya’nın ne kadar kaliteli bir takım olduğunu gördük. Yoksa abartılar; ‘O uçuyor, bu kaçıyor’ şeklinde devam edecek. O yüzden bugün milat olur inşallah. Bu tip maçlar eğer milat olursa, gerçekleri ifade etmemiz gereken şeyler de olacaktır. Yapacağımız programlar ve projeler için önemli bir veri olur bize bugünkü maç. Bu yüzden bu bizi ilgilendiren bir durum.”

Haberin Devamı

Nereye koyacağını bilemediğimiz bir düşünce dünyası yönetiyor bu milli takımı, bunu anlayabiliyorum.

Gerçeklerle yüzleşmek için Brezilya ile karşılaşmamız gerekiyor. Brezilya’nın ne kadar kaliteli bir takım olduğunu aslında bizim hiçbir kalitemizin olmadığını öğrenmemiz için bu tecrübe ve bedel şartmış.

E, peki birkaç ay önce İzlanda maçı sonrasında hani bütün hesapları bozan şey ilk yarı bizim aleyhimize esip, ikinci yarı tam bizim işimize yarayacağı sırada duran rüzgârdı sorumlu olan, kaliteyi belirleyen şey?

Gerçekleri görmek için Brezilya mı yoksa İzlanda mıdır doğru sınav?

Şunu bir yere not düşelim, bu çok ayrı; evet, bu Brezilya’yı ülkemizde misafir etmek, izlemek çok ayrı bir keyiftir. Ancak bu güzelliği bizim gerçeklerimizle bağlamaya çalışmayalım.

Fatih Terim 10 sene önce de bu takımın başında değil miydi? Bilal Kısa’yı neden o zaman oynatmadı?

Volkan Şen daha düne kadar neredeyse futbolu bırakma noktasına gelmişti.

Hamit daha ne kadar oynayacak bu takımda?

Bekir ve Semih’ten tandem yaratmak için nasıl bir farkındalık dünyası içinde olmak gerekiyor?

Dunga, Melo’yu neden milli takıma çağırmadığını; “onun gibi Brezilya’da çok oyuncu var” diye açıklıyor.

Haberin Devamı

Bakıyorsunuz kadroya Melo gibi bir oyuncu yok aslında, Türkiye’de sahip olduğu vizyonundan söz ediyorum.

Ancak Melo ülkemizin vazgeçilmezi oluyor. Melo’yu bu kadar vazgeçilmez kılan kim? Riera’yı bir odaya kapatıp ağzını burnunu dağıttığı halde ödüllendiren?

Sonra hiçbir şeyden haberi yok muş gibi Gökhan Töre olayında tavır takınan ve korkularından takıma katılmadıkları için mağdur durumda olan futbolcuları eleştiren?

Alper Potuk, 85. Dakikada neden oyuna girer? Selçuk Şahin neden maç sonunda oyuna girdiğini anladık da bunu Fatih Terim bize açıklayacak mı?

20 senedir futbolumuzu yöneten bir kişinin yapacağı bir açıklama değildir bunlar.

Biz anlamamız, farkında olmamız gerekenleri her maç sonunda çok iyi görüyoruz, ancak bu işi düzeltmek için dünyanın bedelini alan ve ödetenler hala ders almaktan yorulmuyorlar.

Fatih Terimi mutlu etmek için ödediğimiz bedeller...

Brezilya milli takımını izledik, gerçekten büyük keyif aldık. Zaten ülkemizdeki Brezilya sevgisinin yeri çok başka…

Haberin Devamı

Neymar başka bir seviye, anlayış, vizyon… Taraftar da zaten bunu anladı.

Neymar’ı durdurmak için yaptığımız fauller futbolumuzun kalitesidir; Bekir, Ozan, Semih her faul yaptığında taraftarımız duruma müdahalede bulundu.

Willian, Miranda, David Luiz ülkemizde benzeri olmayan futbol karakterleri; bizde figüranları bile yok.

Biz kendimize bahaneler üretmeye devam edecek küçük dünyamızda gösterişli yaşam sürmeye ve bunun için bedeller ödemeye ve ödetmeye devam edeceğiz.

Sonra da herkes taşın altına elini koyacak…

Ne güzel Türkiye…

http://twitter.com/uzaygokerman