Bir alt gruptaki son maçını kazanırsa lider, kaybederse 5. bitireceği turnuvanın TOP 16 ayağı final karşılaşması da benzer bir şart altında oynandı ve elendi.
Fenerbahçe Ülker’in karşılaşma boyunca süren dirençsiz oyunu stresten uzak Armani’yi daha da rahatlatırken kendisini bozdu.
Bu sene Fenerbahçe Ülker’in maçları çok zor geçiyor.
Euroleague’in en önemli özelliği sert ve mücadeleci savunma anlayışına dayanmasıdır. Ne kadar sayı atıyor olduğunuzdan çok yediğiniz ön plana çıkar.
Geçen hafta Kazan maçında Fenerbahçe Ülker’in yararlı olamıyor diye kendisinin gönderdiği Greer 33 sayı atarken belki kariyerinde hiç görmediği kadar sayıya ulaşıyordu. O Greer dün akşam sade 7 sayı buldu.
Bu sefer de Armani’nin 12 sayı ortalamaya sahip oyuncusu Hairston bu sefer maçı 27 sayı ile tamamladı.
Fenerbahçe Ülker bu oyuncuya bir türlü önlem alamadı ve büyük bir tur şansını kendi eliyle Kazan’a sunmuş oldu.
Spahija bu sene Fenerbahçe Ülker’e savunma yaptıramadı. Oysa bu takımın geçtiğimiz senelerde ne kadar dirençli oyunlar oynadığını gözlerimizle izledik.
Gist çok iyi blok yapıyor belki ama savunma tarafı çok zayıf.
Aynı şeyi Bogdanoviç için de söyleyebiliriz.
Oğuz sezon başından bu yana hiç yok. Kaya Peker’in Efes’teyken hatırladığımız pick and roll’larının bir tanesini göremedik.
Preldzic’in artık olgunlaşması gerekiyor. Basketbol hatalar oyunu evet ama basit hatalar üst üste tekrarlanırsa bu başka bir şeye dönüşüyor.
Ukiç yalnız kaldı. Bütün yük onun üzerine binince de bir yere kadar götürebildi.
En önemlisi dün Mirsad’ın yediği yumruk karşısında maçı yarıda bırakmasıydı.
Armani çok sert oynadı, hakemler buna izin de verdi ama Euroleague’de basketbol sert oynanıyor. Sertliğe sertlikle karşılık verdiğinizde rakibin direncini kırıyorsunuz.
Hakemler bir sürü faul düdüğü çaldı; faullere izin de vermedi. Ama takımımız serbest atışlarda yine yeterli konsantrasyonu gösteremedi.
Ömer Onan’ın sahada olmayışı Fenerbahçe Ülker’in ateşleyici güçten yoksun oynamasına neden oldu.
http://twitter.com/uzaygokerman