Galatasaray MP önceki hafta İstanbul’da aldığı CSKA Moskova galibiyetinin verdiği momentumla çıktığı Anadolu Efes karşılaşmasında istediği sonucu elde ederek çeyrek final için şansını son maça kadar taşımış oldu.
Önce Efes…
Sezona çok iyi transferlerle başladı. Hatta şu an lig ortalamasının üzerinde bir takım kurmuş olduğunu da söyleyebiliriz. Turnuva öncesinde Final Four’a en yakın ekibimiz Efes’ti.
Savanovic, Barac, Vujacic, Batista çok önemli boşlukları doldurabilecek oyunculardı ve sezona damgasını vuracak takımın iskeletini oluşturabilecek nitelikteydiler.
Ancak ligimizde gereken performansı göstermiş olsalar da özellikle Avrupa maçlarında beklenen katkıyı sahaya yansıtmada uzak kaldılar.
Efes’in bir diğer eksiği oyun kurucu bölgesinde yaşandı. Ender Arslan’ı Galatasaray’a kaptırdılar ve dün bu oyuncu attığı iki 3 sayılık atışı bir de turnikesiyle eski takımının ipini çeken oyuncu oldu.
Kerem Tunçeri yaşı itibarıyla artık son sözü söyleyecek veya söyletecek pozisyonda değil.
Sinan Güler de iki sene önceyi performansın çok uzağında.
Dünkü karşılaşmada bin bir zahmetle savunmada kazanılan toplar Galatasaray MP alanında çok basit hatalarla kaybedildi. Ya topu elinde tutamadılar ya topla birlikte yürüdüler veya dışarı attılar. Özellikle ikinci ve üçüncü periyotlarda bu şekilde oyunu dengeleyecek toplar heba oldu.
Maçın sonucunu belirleyen bir diğer detay üç sayılık isabetleriydi. Karşılaşma boyunca neredeyse iki 3 sayılık atış farkı yaratan oldu ve Efes ne yaparsa yapsın bunu kapatamadı.
Hızlı hücumlar dış şutlarla tamamlanmamalıdır. Ama Efes kaptığı topları pota altı yerine hep üç sayı bölgesine taşıdı ve başarısız oldu.
Efes’te Barac ve Vujacic’in performansına bir oyuncu daha eklenebilseydi belki maç dengelenebilirdi.
Galatasaray MP’ın bu turnuvaya nereden geldiğini biliyoruz. 32 takım arasına kalabilmek için baraj maçları oynadılar. Çok da erken form tuttular. Genel olarak sezonu önce açan ve form tutan takımların bir düşüş yaşaması beklenirken Oktay Mahmudi takımı kontrol altına almasını becerdi.
Zaza’nın gidişi ile biraz bocalama yaşansa da özellikle Euroleague maçlarına takım çok iyi konsantre oldu.
Galatasaray MP hala oyun kurucu bölgesinde eksiklik yaşıyor. Dün bu bölgede sadece Ender Arslan’ın etkisini izledik.
Genel olarak Oktay Mahmudi takım oyununu yerleştirmeye çalışıyor. Zaten maçı alıp tek başına götürecek bir oyuncu yok takımda.
Pota altında Andric’in 15 sayı 7 ribaunt ile etkili oyununu izledik. Oyunda kaldığı süre boyunca Galatasaray’ın sahadaki en iyi oyuncusuydu.
Onu Lucas izlerken genç Furkan kendini gösteremedi.
Lakovic maçın kırılma anlarında iki üç sayılık isabet buldu ancak bu oyuncunun Galatasaray için bıçak sırtı olduğunu düşünüyorum. Kullandığı üç sayılık atışlar yer ve pozisyon itibarıyla genellikle doğru noktalar olmuyor. Attığı sürece sorun gözükmüyor olabilir ama her anlamda maçın kader adamı olabilecek tercihler bunlar.
Önümüzdeki hafta Galatasaray MP bir üst tura çıkabilmek için İstanbul’da uzatmalarda yendiği Olympiacos karşısına final maçına çıkacak. Geldiği pozisyon büyük başarı; oradan alınacak bir galibiyet ise üst düzeyde olacaktır.