Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Son yıllarda eşine az rastladığımız bir Galatasaray-Fenerbahçe derbisi izledik.

Karşılaşma öncesinde yaptığımız yorumlarda özellikle milenyumla birlikte sporda/futbolda değişen paradigma sonucu galibiyetlerde tesadüf ya da şans unsurunun geri planda kaldığı, iyi oynayanın kazanmaya yakın olduğunu belirtmiştik.

Dünkü randevu için Galatasaray çok iyi futbol oynadı, demek de doğru olmasa da maç boyunca golü arayan taraftı.

Atak üstünlüğü, pozisyon, topa sahip olma ve onu kullanma; köşe vuruşlarındaki sayı gibi unsurlarda Galatasaray Fenerbahçe’ye karşı öndeydi.

Haberin Devamı

Fenerbahçe bu sezon boyunca çok da görmeye alışkın olmadığımız şekilde defansif oyun anlayışıyla çıkmıştı TT Arena’ya; Şenol Güneş’in ligin ilk yarısında Kadıköy’de yapmaya çalıştığına benziyordu.

Yine sezon boyunca takım boyunun bu kadar kısa kaldığı bir Fenerbahçe olmamıştı!

Galatasaray nasıldı?

Bir kere samimiyetten uzaktı!

Tudor bu takımın başına geldiği günden bu yana yapmaya çalıştığı her şeyi inkâr eden bir kadro ve taktik kurguyla çıkmıştı sahaya…

Fenerbahçe’nin gol atma için ileriye çıktığı oyunun son bölümlerinde orta sahadan bir oyuncu daha çıkarıp forvette iki futbolcuyla hücum etmeye de başlamıştı!

Kuşkusuz oyun içinde teknik adamlar farklı şeyler deneyebilirler ancak kazanmak adına o zamana kadar mücadele ettiğiniz şeyleri yok sayarsanız evrene yanlış mesajlar gönderirsiniz.

Futbol şans melekleri çoğunlukla samimi olanın, dürüstün, içtenliğin yanında olurlar; siz çoğu zaman bunu ayırt edemezsiniz.

Dün Galatasaray diyelim ki Sneijder’ın ayağından bir gol bulmuş olsa ligin sonrasında neler olacaktı?

Kim haklı olacaktı?

Bu sabah Florya’da gün nasıl başladı?

“Kaybettik ancak ortaya koyduğumuz oyun arzulanan Galatasaray bu dedirtti, buradan devam edeceğiz!” şeklinde mi?

Yoksa hafta içinde sadece derbi için ortadan kaldırılan ve birbirine pasta yedirmelerle hiç de samimi olmayan yalancı barışma gösterileri sona erip, kavga kaldığı yerden devam mı edecektir?

İşte temel mesele buradadır!

Bakalım hangi yorum ağırlık kazanacak?

Haberin Devamı

Fenerbahçe 30 bin kişinin önüne bir deplasman takımı gibi çıkmış olsa da sezon boyu her neyi yapmış, mücadelesini vermişse o şekilde oynamaya çabalayan taraftı.

Samimiydi…

Çünkü tüm kavgalarını, çatışmalarını ve tartışmalarını herkesin önünde yapmaktan çekinmemişti.

Advocaat sözünü söylemekten bir gün olsun geri adım atmamıştı.

Ve akıllıca oynayan takımdı.

Belki ayırt edici tek bir farkı söyleyip hakkını teslim edelim; Fenerbahçe taraftarı Beşiktaş deplasmanında olduğu gibi dün de sezon boyunca Kadıköy’de sakındığı desteği vermek üzere takımını desteklemek üzere TT Arena’ya koşmuştu.

Zaten Fenerbahçe bugün liderin 11 puan gerisinde kalmışsa işte en bariz sorun da budur!

Evet bu ortamda Fenerbahçe’nin kazanması kadar doğal bir şey yoktu!

Karşılaşma boyunca Volkan Demirel’in yaptığı kurtarışlar yine maç öncesinde yaptığımız Fenerbahçe’nin kalesindeki soruna yönelik yorumu tekzip eder gibiydi.

Volkan Demirel dün Fenerbahçe’nin maçı kazanmasının baş aktörüydü.

Bu cümleyi yazabiliyor olmak bile önemlidir, değerlidir.

Haberin Devamı

Ve gol…

Biri bana derbi öncesinde yine bir Brezilyalı çıkıp, TT Arena’daki ilk randevuda Alex’in attığı golün aynısını atarak Fenerbahçe’nin kazanmasını sağlayacak, dese hoşuma gider ancak gülüp geçerdim.

Tarih kendini bu kadar mı tekerrür ettirir canım?

Demek Galatasaray-Fenerbahçe derbilerinde bu da olabiliyormuş.

İşte Souza böyle bir gol attı; ancak Şener topla rakibini geçişi, pası adrese teslimi ile golün yarısını atmış oldu.

Fenerbahçe beş senenin ardından rakibini kendi sahasında yenme başarısını göstermiş oldu.

Demek ki stadyum avantajı dediğimiz şey aslında öyle çok da abartılacak bir durum değilmiş?

Ya Kadıköy, orası nasıl oluyor da çıkılamaz bir yere dönüşüyor.

İşte Kadıköy başka; Fenerbahçe bambaşka!

Tebrik etmek gerek.

***

Geç saatlerde haber aldığımız Gaziantepsporlu oyuncunun intihar haberiyle de sarsıldık. Bu sözün gerçek anlamda bittiğinin açık ifadesidir.

Keşke demek için çok geç.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com