Karşılaşmanın 26. Dakikasında Tyus gösterişli bir basket atarak durumu Maccabi lehine 54-43 yapmakla kalmıyor, bir anlamda bu maçı kazanacaklarına dair özgüven duygusuyla Obradovic’in aldığı mola nedeniyle kenara bir başka havayla geliyordu.
O sırada koç Obradovic’in yüzündeki ifade 11 sayılı farka rağmen fazlasıyla kendisinden emin ve biraz sonra çizeceği setin sonrasında sanki karşılaşmanın bütün hikâyesinin değişeceğine dair yaşanacakları önceden bilen bir kahinin sakinliğine sahipti.
Ve mola sonrası ilk hücum…
Emir biraz sonra üç sayılık baskete dönüşecek pası veriyor; Bogdanovic karşılaşmanın kaderini belirleyecek atışı yapıyor.
46-53…
Yaklaşık dört dakika sonra çeyrek biterken salondaki tüm Fenerbahçe taraftarı ayağa kalkmıştı, çünkü periyot tamamlanmış ve Fenerbahçe Ülker 59-58 önde tamamlamıştı.
Bütün spor olaylarında bilinen bir gerçek vardır ki geriden son sürat gelerek karşılamayı ağırlığını koyan takımlar asla maçı kaybetmezler.
Dördüncü periyot başlarken Maccabi bu maçı kaybedeceğini anlamış, Fenerbahçe Ülker’li oyuncularsa son çeyrekte taraftarına nasıl daha güzel bir gösteri sunabilirim arayışına girmişlerdi.
Bu maçın öyküsünün bu şekilde gelişmesinin rakiplerine verdiği bir mesajı var.
Fenerbahçe Ülker diyor ki;
Ben dirençli bir takımımım, alternatiflerim var, geri dönme potansiyelim yüksek, bu nedenle aradaki fark ne olursa olsun, oyundan düşmem ve son ana ve topa kadar maçı bırakmam!
Maccabi koçunun maç sonunda verdiği açıklama da önemlidir; Goodes “Fenerbahçe Ülker bütün oyun düzenimizi bozdu” diyor.
Takım oyunlarında rakiplere bu mesajı verdiğinizde psikolojik olarak da kazanmış oluyorsunuz.
Önemlidir.
Fenerbahçe Ülker geçtiğimiz yıllarda fazlasıyla kırılgandı. Örneğin geçen sezona kadar bu maçın öyküsüne benzer durumlardan geri dönemiyordu.
11 sayılık fark olduğunda takım bu maçı kazanamayacağını bırakarak saçma sapan set ve şut tercihleriyle farkın daha da açılmasına neden oluyorlardı.
Fenerbahçe Ülker şu mesajı da veriyor;
"Çok istiyoruz!"
http://twitter.com/uzaygokerman