Cengiz basketbolcu gibi goller attı!
Futbolun basketbola yaklaştığı karşılaşmalar vardır; skordan söz etmiyorum, bir futbolcu çıkar takımın genel olarak ortaya koyduğu oyundan bağımsız bir şekilde hiç beklenmedik bir mesefaden kaleye şut çeker gol olur ve maçın geri kalanının rengi değişir.
Cengiz Ünder attığı ilk gol öncesinde kaleye olan mesafesi 31 metreydi. İkinci golün öncesinde rakibin sektirdiği topa vurduğu yer 17 metre; üçüncü golü de ilk ikisinin ortalamasında bir yerden attı!
Öyle gollerdi ki VAR golleri incelemek için teşebbüste bile bulunamadı!
Basketbolda bu atışlara 3 sayı veriliyor.
İşte Cengiz Ünder dünkü karşılaşmada böyle bir iş yaptı Fenerbahçe adına.
Bu önemliydi çünkü Fenerbahçe’nin ileri kademesinde oynayan oyuncularının genel olarak tutuk kaldıkları bir karşılaşma izledik.
Dzeko ve Tadic sezona başladıkları performanslarının biraz gerisinde kaldıklarını görüyoruz; bunun fiziksel mi yoksa mental bir form düşüklüğü mü olup olmadığını ilerleyen maçlarda gözlemleyeceğiz.
Tadic’in Lig’de üst üste ikinci, toplamda da üçüncü penaltı atışından yararlanamamış olması dikkat çeken bir gelişme şeklinde notlarımız arasına girdi.
Diğer taraftan Fred’in cezasının devam ettiği bir süreçte orta alanda onun yerinde görev alan İsmail Yüksek’in 6 numaradan sonra 8 numarada gösterdiği gelişme bu karşılaşmanın en çarpıcı performanslarından biri oldu.
Fenerbahçe’nin bu maçtaki ön alan baskısındaki en önemli aksiyon sahibi orta alanda İsmail Yüksek’in ortaya koyduğu bu oyundu.
Szymanski de İsmail ile birlikte ön alan baskısı konusunda takıma katkı sağlayan oyuncular arasındaydı.
İstanbulspor’un özellikle pasa dayalı oyununda ısrar etmesinin bunda etkili olduğunu söylemek gerekiyor.
5-1’lik skora rağmen oyun konsantrasyonu düşmeyen bir takım olduğunu da yazabiliriz. Ancak genel anlamda kadrosundaki özellikle yabancı oyuncuların ligin genel ortalamasının altında kaldığını belirtmek gerekiyor.
Süper Lig Avrupa’nın 6. Büyük ligi durumundayken İstanbulspor’un kadrosundaki Afrikalı oyunculardan hiçbirinin Kupa için ülkelerine gitmemiş veya Afrika Kupasında mücadele edecek ülkelerden transfer yapılmamış olduğunu yazarsam sanırım ne demek istediğim çok daha anlaşılır hale gelecektir.
Bu aynı zamanda ülkemizdeki futbol aklının nasıl planlama yaptığına dair de önemli bir tespit olacaktır.
Transfer sezonu için bu karşılaşmadaki Fenerbahçe’nin göze çarpan eksikleri kuşkusuz stoper hattında belirgin hale gelmeyi sürdürdü.
Cengiz Ünder’in kaybettiği topun ortasının Trabzonspor karşısındaki gibi benzer bir golle sonuçlanması gerçekten çok çarpıcıydı.
Maçın farklı bir skorla tamamlanması bu türden sorunların üzerini örtüyor gibi olsa da aslında tüm dikkatlerin buraya yoğunlaşması gerektiğinin de bir başka göstergesi oluyor.
Fenerbahçe’nin bu ay önünde 5’i Süper Lig olmak üzere 6 karşılaşma var; savunmanın gerçekten ön plana çıkacağı maçlar oynayacak.
Dün olduğu gibi her maçta bir Cengiz Ünder performansı çıkarsa savunmanın ne yaptığının pek önemi kalmaz ama futbolun böyle bir oyun olmadığını da çok iyi biliyoruz.
5-1’den hatta penaltının kaçmasından sonra oyunun tüm konsantrasyonunun dağıldığını gördük.
Batshuayi, King kaçırdığı pozisyonlar farkın açılmasına engel oldu.