Nereden nereye diyecek durumdayız sanırım?
Yıllar önce Beşiktaş denilince ilk akla gelen son ana kadar maçı takip edip son dakika golünü bulan takım olurdu. Oysa bu karakter günümüzde çok değişti; artık puanlar alan değil veren bir takım haline geldi Beşiktaş.
Bu da netice itibarıyla ligdeki pozisyon ile ölçülüyor.
Son dakikada atan ile yiyen arasında hissedilir bir fark oluşuyor.
Bu maçın son pozisyonunu hakemin kararı belirlemiş olsa da Beşiktaş bu golü yiyeceğini karşılaşmanın en başından itibaren hissettirdi.
Konyaspor oyunun genelinde değil ancak belirli bölümlerinde üst düzey pas organizasyonlarıyla Beşiktaş yarı alanında etkili oldu.
Hlec, Djalma, Gekas ve Hasan Kabze özellikle ikinci yarı atak geliştirmede başarılı olmakla kalmadı pozisyon da geliştirdi.
İlk yarı Kabze’nin ikinci yarı Gekas’ın öyle şutları var ki bunu ancak Tolga çıkarabilirdi, öyle de oldu sanki.
Hleb oyun zekası ile ligimizde kendi farkını ortaya koyan bir oyuncu görünümünde. Bana göre oyunu onun kadar üç boyutlu gören, okuyan ve buna uygun da pas dağıtımı yapan orta alan oyuncusu da yok zaten.
Hasan Kabze’nin Hleb’den öğreneceği o kadar çok şey olmasına karşın bu şansını başka şeylere konsantre olarak kaybediyor sanki?
Beşiktaş, İsmail’in takıma geri dönmesiyle Motta’nın yerini değiştirerek oynamaya alışıyor. Bu takıma başka yaratıcılık kazandırıyor. Özellikle sağ kanadın eksikliğini sol ayaklı bir oyuncu ile gidermeye çalışıyor Bilic.
Kuşkusuz başka fark da sezonun ikinci yarısından itibaren belirginleşen pasla oynama sayısının hissedilir derecede artmasıdır.
Beşiktaş geçen sezon olsun bu sene olsun aslında az sayıda pasla hızlı hücumlarla rakip kaleye gitmeyi seven bir yapıya sahipti; bunu da çok iyi başarıyordu. Ancak Bilic özellikle orta alandaki oyuncu sayısının artmasıyla birlikte alternatifler de yaratıyor, bunda da başarılı oluyor.
Gol de böylesi güzel bir pas organizasyonu sonucu geldi zaten.
Bilic’in golün peşinden Oğuzhan’ı alıp orta alanda Necip tercihini kullanması belki de oyunun karakterini de etkiliedi.
Konyaspor’un golü öncesindeki pozisyonda hakemlerin kaçırdığı bir kolla müdahale var. Bu çok büyük hata ve sezon sonu yaklaşırken resmen takımların kaderini etkiliyor.
Hakem sayısı bu kadar fazlalaşmışken hataların buna paralel şekilde artış göstermesi çok ilginç bir denklik; ilk yarı Almeida’nın havaya yükselmesini engelleyen müdahaleyi göremeyen 5-6. Hakemin sahada ne iş yaptığını da anlamak kolay değil.
Netice olarak geriye Bilic'in gözyaşları kaldı; bir de akıllara düşen bir şarkı:
"Gözyaşlarımızı bitti mi sandın?"
Harika Kızlar...
Avrupa Kadınlar basketbolundaki başarı müthiş bir şey; yarın en büyük kupanın finalinde karşılaşacak kızlarımıza gösterdikleri bu başarıdan ötürü tebrik ediyorum.
http://twitter.com/uzaygokerman