Beşiktaş'ta bu sefer çok farklı şeyler oldu.
Alıştığımız; ileride oynayan oyuncularının yaratıcılıklarıyla kolay pozisyona girip, bunları değerlendirmesi; aynı şekilde de kalesinde tehlikeler yaşayarak gol yemesiydi.
Gerçekleşen; Beşiktaş kalesine gelen isabetli dört şut ve bunların Mcgregor tarafından kurtarılması, gol yemeden karşılaşmanın tamamlanması ve tek gollü bir galibiyet oldu.
Hilbert'in Sivasspor kendi sahasından çıkarken kaptığı topu zamanında Olcay'a iletmesi, sonrasında rakibin boş bıraktığı bölgeyi doldurarak gelen pası kaleye gol vuruşu yaparak tamamlaması bu karşılaşmada Beşiktaş'ın belki de tek yaptığı isabetli atak organizasyonuydu.
Golde Sivasspor kalecisi Borjan'ın kalesini boşaltması büyük hataydı.
Samet Aybaba gol yemeden biten maça seviniyor mu yoksa ileride pozisyon geliştiremeyen takımı karşısında endişeleniyor mu bunun cevabını merak ediyorum.
Şunu hemen ekleyelim, özellikle Avrupa futbolunda gol yememek önceliklidir. Bu nedenle takım kurguları çift ön liberolu düzene göre ayarlanır veya atağa dönük bir orta sahada bile orada oynayan oyuncunun savunma önceliği vardır.
Bu nedenle Beşiktaş'ın gol yememesi pozitif gelişimdir.
Ancak bunun Mcgregor tarafından sağlanması da ayrı bir detaydır.
Şöyle diyebiliriz, aslında savunma yine aynı şekilde oynadı; Mcgregor önceki maçlarda yapamadığını başardı, golleri kurtardı. Kurtaramadığında Beşiktaş gol yemeğe devam edecek.
İlerleyen haftalarda bunun cevabını göreceğiz.
Beşiktaş'ta bir Holosko fenomeni vardı. Genel anlamda takımdan kopuk oynuyordu. Dün de öyleydi.
Şimdi buna bir de aslen takım oyuncusu olan Niang da katıldı. Niang'ın sorunu güçsüzlüğü; hiç izlemedim ancak, Fenerbahçe'den gittiği ligin Türkiye standartlarının çok altında olduğunu, zaten iklimi gereği çok fazla çalışmaya uygun olmadığını tahmin ediyorum.
Niang belki bir sene çok para kazanmış olabilir ancak gücünden, devamlılığından ve takım oyuncusu özelliklerinden bir şeyler kaybetmiş gözüküyor.
Samet Aybaba onu sürekli oynatarak doğru bir şey yapıyor, bunun zaten başka yolu da yok, alternatifi de.
Fernandes de oyunun çok fazla boşluklarına saklanmaya başladı, sakatlığından sonra bir türlü eski formunu bulamadı.
Sivasspor iki hafta önce Kadıköy'de oynadığından çok daha iyi futbol sergiledi. Daha organizeydi, hücumda çok daha bilinçliydi. Rıza Çalımbay'ın dediği gibi yenilgiyi hak etmeyen bir futbol oynadılar.
Eneramo savunmalar için gerçekten durdurulması zor bir oyuncu. Hele bir pozisyonda beş Beşiktaşlı oyuncuyu geçip, kaleye gönderdiği bir top var, bunun aynısı Kadıköy'de yerden vuruşla golle sonuçlandırmıştı, ancak bu sefer kalecinin hem üzerine ve yukarı vurdu.
Uğur'un gereksiz gördüğü kırmızı kart sonrası oyundan alınan Grosicki de hücumda iyi işler yapıyordu.
Ancak Sivasspor Kadıköy'de Volkan'ı kolaylıkla alt edebildiği gibi bu sefer Mcgregor'u geçemedi. Bu da sonuca yansıdı.
Hakem Çağatay Şahan biri net olmak üzere Sivasspor'un iki penaltısını vermedi. Gösterdiği kırmızı kart doğruydu.
http://twitter.com/uzaygokerman