Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Çok iyi top oynuyor olduğundan değil, mücadele gücünün üst düzeyde olmasından Beşiktaş'ı ligin diğer takımlarından farklı bir yerde değerlendiriyor, tartışıyorduk.

Koşuyor, orta alanda rakibine baskı uyguluyor, savunmasına önem ve dikkat gösteriyordu.

Genç ve dinamikti...

Ancak... Yıllardır konuştuğumuz bir şey var; Beşiktaş bir türlü olgunlaşamıyor, yetkinleşemiyor, tecrübe eksiğini sahada kapatamıyordu.

Dahası, büyük takım olma farkını sahaya yansıtamıyor, sürekli birşeyler eksik kalıyordu.

Haberin Devamı

Fernandes isminin ön plana çıkmasındaki espri de belki yıllar sonra ilk kez bir oyuncu etrafında toparlanacak bir sinerji yaratmasıydı. Fernandes takımın diğer tüm genç unsurlarına örnek olabilecek bir seviyeye gelmişti. Bunun için de önüne çok güzel bir fırsat gelmiş, Avrupa'da aldığı ağır yenilgi ile ve içine girdiği karmaşık yapısıyla Galatasaray derbisi çıkmıştı.

Fernandes, Türkiye'ye geldiği günden beri hiçbir derbide belirleyici veya inisiyatif koyan bir futbolcu olamadı.

Dün bir daha gördük ki Fernandes'in böyle bir derdi yok. Lider olmak istemiyor; mesele liderlik kavramı da değil, takımın sürükleyicisi, toparlayıcısı olamıyor.

Oysa böylesine devasa boyutta kriz yaşayan Galatasaray'a bir bakıyorsunuz Drogba gibi tecrübenin bütün sonuca etki edebildiği hatta kaderini değiştirebildiğini görüyorsunuz.

Karşılaşmanın başından sonuna Beşiktaş ve Galatasaray özelindeki oyunun görüntüsünü bu iki futbolcunun davranışında kristalleştirmek mümkündür.

Beşiktaşlı genç oyuncular karşılaşmanın hiçbir bölümünde Galatasaray'ı yenebileceklerine dair bir işaret veremedi.

Galatasaray'ın yıldız futbolcularının isimleriyle mücadele edemediler.

Kuşkusuz Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumun onlar üzerinde ekstra bir motivasyon yaratmış olduğunu mutlaka değerlendirme içine almalıyız.

Spor böyle bir şeydir; psikolojik alt unsurlar her zaman belirleyici olur.

İyi bir maç izleyebildik mi?

Futbol adına bunun cevabını olumlu vermek çok zor.

Karşılaşmanın en yaratıcı pozisyonu Beşiktaş'ın golündeki organizasyondu. Orada pas gördük, koşu vardı, güzel bir yardımlaşma, sonrasında doğru şiddete sahip bir pas ve Almeida'nın kafası vardı.

Almeida demişken; bir futbolcu sahadayken bu kadar mi bitik durur? Beşiktaş'ın bir diğer handikapı da bu olmalı; forveti yok. En azından maçın tamamını bitirecek...

Hafta içinde detaylarını daha sonra konuşuruz; Galatasaray kendisini bu galibiyetle krizden çıkarmış olsa da futbol adına kesinlikle bu Beşiktaş'ın bile gerisinde olduğunu söylemeliyiz.

Fatih Terim'in bunun farkında olup olmadığını ilerleyen haftalarda göreceğiz.

Maçın sonundaki olayları değerlendirmeyi yarına bırakıyorum. Orada çok kritik şeyler var.

Konuşacağız.

Haberin Devamı

http://twitter.com/uzaygokerman