Beşiktaş bilinçli bir oyun oynadı, kazandı.

Beşiktaş’ın TT Arena’da oynayacağı final maçına kadar her ne şekilde olursa olsun maç kaybetmesi gerekiyor. Trabzonspor deplasmanı bu anlamda en zorlu eşiklerden biriydi, ancak Beşiktaş buradan da üç puan almasını bildi.

Beşiktaş ile Trabzonspor arasındaki en belirgin fark oturmuş, takım olmalarıdır.

Ersun Yanal’ın maç sonunda yaptığı yorum zaten bunu özetliyor.

Takımın yaklaşık 3'te 2'lik bölümü rotasyona uğradı. Elimizdeki kadro bu ve gerekeni yapıyoruz. Bu kadroyla Galatasaray'ı yendik. Bugünkü mağlubiyetle Galatasaray maçını kıyaslarsanız arada fark var. Bundan bir hafta önce içerdeki Galatasaray maçında belki daha olumsuz oyun oynamamıza rağmen kazandık.

Bu ne demektir?

Aslında oynadığımız futbolun karşılığını almıyoruz. Hak etmediğimiz maçları kazanabildiğimiz gibi puan almamız gerekenleri de kaybediyoruz.

Futbolda en kötüsü de budur zaten; standartsızlık, istikrarsızlık!

Kralın çıplak olduğunu söyleyemeyen bir spor dünyamız var. Örnek mi? Alın Cüneyt Çakır! Karşılaşmanın en tartışmalı pozisyonunda olmayacak bir karar veriyor.

Hastanelik olan futbolcunun rakibine faul yaptığına kanaat getiriyor.

Diyelim ki maçı Ersun Yanal’ın istikrarsız kadrosu Trabzonspor kazansaydı maç sonunda neyi tartışıyor olacaktık?

Bugün muhtemelen en az konuştuğumuz şey bu olacaktır, çünkü günü kurtardık. Beşiktaş kazandı ve ulusal kahramanımız Cüneyt Çakır kurtarmış oldu.

Bozuk saat tam da doğruyu gösterdiği sırada işimiz bitti!

Trabzonspor’un Galatasaray’ı yenmesi bir tesadüftü, Fenerbahçe’den puanlar alabilmesi ise mucizeydi.

Ancak Beşiktaş’a karşı olmadı.

Ersun Yanal gole kadar Beşiktaş’ın pozisyonu yoktu diyor. O zaman biz Tolgay Arslan’ın şutlarını başka bir karşılaşma içinde izlemiş olmalıyız.

Trabzonspor’un koca doksan dakika boyunca tüm umudunu Özer’in dağları taşları dövdüğü pozisyona bağlamış olması da bütün bu anlayışın içinde aslında çok da tutarlı bir yere oturmaktadır.

Beşiktaş çok zor iki sezon geçiriyor. Geçen sene Önder Özen’in kurduğu bu kadronun kendi içinde ne kadar istikrarlı olduğunu gözlemliyoruz.

Kadıköy deplasmanında da dengeliydiler, kazabilecek pozisyonları da buldular ancak olmadı. Trabzonspor karşısında maçın başından sonuna kadar belli bir senaryo çerçevesinde hareket ettiler.

Demba Ba tam zamanında kadroya girdi, topla buluştuğu ilk pozisyonda işini yaptı ve puanları Beşiktaş hanesine yazdırdı.

Bir forvetin yapması gereken şey de budur zaten.

Her şeye rağmen sezon sonu için konuşmanın üç takım için de erken olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş TT Arena’ya kadar kaybetmezse o maçın sonucu birkaç hafta öncesine kadar yorumladığımız şekilde olmayabilir ve Beşiktaş yıllar sonra bir eşiği geçip mutlu sona ulaşabilir.

http://twitter.com/uzaygokerman