3 Temmuz sürecinin geldiği noktaya bir bakın…
Fenerbahçe’nin %100 suçluluğu üzerine yargısız infazla ne ceza alacağı konusunda yorum yapıp, karar verenler teker teker çark etmeye başladı.
Önce kişilerle kurumlar ayrıldı.
Sonra da sahaya yansıyan bir şey olmadığı kanaati oluştu.
Ne anlama geliyor bu?
Fenerbahçe Spor Kulübü’nü sefaletten dünya vizyonuna çıkaran bir başkan etrafındaki bir iki arkadaşıyla birlikte Fenerbahçe’nin ve rakiplerinin maçları için bir takım girişimlerde bulunmuş ama sonunu getirememiş.
Yani ne teşvik vermesini ne de şike yapmasını becerememişler!
Ben Aziz Yıldırım’ın yerinde olsam başından beri birbiriyle tutarsız suçlamalardan sonra herhalde en çok bu yoruma kızar, öfkelenirdim.
Aziz Yıldırım’ın yaptıkları ortadadır. Neyi yapmak istemiş de başaramamıştır?
3 Temmuz’a kadar futbolumuzun federasyondan sonra en önemli pozisyonunda bulunan bu kişi teşvik ve şike girişiminde bulunacak ve kendi ofisinin dışına çıkamayacak?
Neden bu sonuca ulaşıyoruz?
Çünkü ortada elle tutulur, gözle görülür, banka kayıtları ile takip edilebilir tek bir belge, kanıt yok.
En büyük delil tarlaların sürülmesidir.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Başkanı kimsenin yapamadığı Stadyum, Spor Salonu inşa edecek; farklı şehirlerde sosyal tesisler kuracak, eskilerini yenileyecek; Fenerium diye dünyanın anlamakta zorlanacağı bir marka yaratacak, radyo, televizyon kuracak, 300.000 üyesi olan taraftar kart, 55.000 aboneli dergi çıkaracak; son on yılda futbol dışındaki tüm branşlarda neredeyse kesintisiz şampiyonluklar kazanacak, futbolda da 2004-2011 yılları arasında 4 şampiyonluk 3 ikincilik, bir üçüncülük alacak sonra da arkadaşlarıyla telefonda üç tane tarla sürüldü muhabbetinin içine girecek.
Bunun için de 10 aydır içeride yatacak!
Sadece düşünceleri ve hayatları basit olan insanlar böylesi bir sürece inanır ve bunun üzerinden yorum yapar.
Etik Kurulu’nun yeni mütalaasından söz ediliyor.
Ağustos ayında Fenerbahçe’yi mahkûm edenle, Avrupa’ya göndermeyenler nasıl aynı kurumun hazırladığı bir başka raporu öne çıkarmışsa bugün bir bakıma kendilerini de temize çıkarmak için Etik Kurulu’nun yeni yorumuna sarılmışa benziyor.
Hayat bu kadar basit.
İnsanların yaşamlarıyla oynamak, onlar üzerinden popüler olmak, para kazanmak çok normal.
Peki, neden şimdi?
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Mart ayından bu yana çıktığı her platformda gösterdiği başarı, şampiyonluklar peş peşe gelirken, Fenerbahçe her şeye rağmen dimdik ayakta mücadelesini verirken birden bire neden hava değişiyor?
Geçen sezondan ne farkı var?
Bir öncekinden ne farkı var?
Fenerbahçe 2 Temmuz günü neredeyse bugün de aynı yerdedir.
Aziz Yıldırım 2 Temmuz’a kadar her ne yapmışsa bugün de aynı şeyi yapıyor.
Ya siz?
Yaptığınız, söylediğiniz, düşündüğünüz ve konuştuğunuz şeyler aynı mıdır?