Açıkçası formaliteler tamamlansın diye oynanmasına karşın Aykut Kocaman’ın bütün takımı baştan aşağı değiştirerek sahaya çıkmasını hiç beklemiyordum.
M’Gladbach teknik direktörü ilk maçta forma giyen Brouwers, Ring, Tolga, Xhaka isimli dört oyuncusundan vazgeçmemişti. Ancak bu dört oyuncunun da takımın as oyuncusu oldukları söylenemezdi.
Yaşım birkaç sene sonra yeteceği için söylemekte bir sakınca görmüyorum; 40 senedir futbol maçı izliyorum ilk defa bir Avrupa maçında bir teknik direktörün takımın bütün as oyuncularını kenara alarak kenarda beklettiği oyuncularına şans verdiği bir maç izledim.
Böylesi bir avantaja sahip olmak mı yoksa o avantajı kendi eliyle yaratmak mı?
İşte Aykut Kocaman’ın kendisi için yarattığı bu avantajı yine oyuncularının performansını görmek adına kullanmasını çok doğal ve normal karşılıyorum.
Böyle de olabilmeli; büyük teknik direktörler, takımına güvenen hocalar böyle tercihler yapmaktan çekinmezler.
Sonuç belki hayal kırıklığı yaratıyor ancak burada görülmesi gerekenleri de not etmek gerekiyor.
Öncelikle bu oyuncuların neredeyse tamamı sezonun büyük bölümünü kenarda oturarak veya belirli zamanlarda oynayarak geçirdiler.
Bireysel anlamda kendilerini ispat etme sorunları var. Bunu içi ve dışıyla birlikte yaşayan Stoch gibi oyuncular oyundan alınırken kenar yönetimine tepki koyacak kadar kendilerini kaybedebiliyorlar.
Ancak ben Aykut Kocaman’ın bu genç oyuncunun tepkisini anladığını ve üzerinde durmayacağını düşünüyorum.
Ayrıca Stoch dün hiç de fena oynamadı. Çektiği güzel şutlardan biri kaleyi bulsa bu maçın kaderini değiştiren adam bile olabilirdi. Ancak bu şanssızlığını kırması, sakin olması gerekiyor.
Fenerbahçe’de bölgelerin alternatifi yok; Meireles’in yaptığı görevi ne Mehmet Topal, ne Selçuk Şahin ne de Baroni yapamaz; yapamıyorlar.
Aynı şey en ilerideki oyuncu için de geçerli; Bienvenu’ye şanstan çok daha fazlası gerekiyor. Yaptırdığı penaltı rakip kaledeki bir pozisyonda kaleye giden topun ona çarpıp kaleden uzaklaşması bahtsız Bedevi durumu gibiydi.
Sow, burası için şu an alternatifsiz kalmış durumda.
Dün Meireles ve Sow bile olsaydı muhtemelen en azından Fenerbahçe gol atabilirdi.
Selçuk Şahin’in üçüncü gol öncesinde ayakta kalamaması, Serdar Kesimal’ın gol pası veren oyuncu karşısında etkisizliği bu iki oyuncu adına olumsuz detaylardı. Bunları yapabildiği ölçüde forma şansı bulabileceklerdir. Ayrıca yapmaları gerekiyor. Hata opsiyonlarının neye dönüşeceği ortadadır.
Özgür Çek oynadıkça gelişecektir. Aykut Kocaman mecburen kendisini savunmanın soluna yerleştiriyor ama bu oyuncunun ofansif karakteri daha güçlü; Uğur Boral, Caner Erkin de bu çelişkiyi yaşamıştı. Bu çelişki onun futbolunu etkiliyor.
Dün Recep’in daha fazla oyunda kalmasını hatta maçı tamamlamasını çok istedim; ama kenar yönetiminin kafasında başka bir şey vardı. Recep gibi çok genç oyuncular sahada kaldıkça gelişecektir. Ayrıca takım arkadaşları sahada onu arayacaktır. Şimdi son tercihte Recep aranıyor.
Krasic yavaş yavaş kendine geliyor. Dün sahanın iyilerindendi. Ancak takımın genel anlamda birlikte oynama kabiliyeti henüz olmadığı için uyum sorunu yaşandı. Zaman zaman pas alamadı. Aykut Kocaman umarım Krasic’i maçlarda oynatmaya başlar, çünkü takımın ihtiyacı olacaktır.
Fenerbahçe’nin transfere ihtiyacı var mı?
Evet, en az, üç bölgede de üç nokta transfer gerekiyor.
2004 sezonunda Alex Ferguson Kadıköy’de Manchester United’ı böyle yedeklerden oluşan bir kadro ile sahaya çıkarmış ve Tuncay Şanlı’nın 3 güzel golüyle de Fenerbahçe maçı kazanmıştı. O kadroda daha sonra Avrupa’da önemli işler çıkaracak oyuncular vardı.
Alex Ferguson hala son maçlarını Avrupa’da yedekleriyle oynuyor ve önceki hafta Galatasaray’a, bu hafta da Cluj’a yenildiler.
Burada temel mesele yenmek yenilmek değil, takım içinde geleceğe dönük doğru ışığı yakalayıp, onu kullanabilmektir.
http://twitter.com/uzaygokerman